bugün

entry'ler (25)

çok istiyorum

tatlı tatlı bakıyorsun geçtin karşıma
mevzu nedir anlamadım
döndüm şaşkına

kısmını bugünlerde fazlasıyla yaşadığım ve çok sevdiğim blues parça.

namusluyum diyip yediği bok kalmayan izmirli kız

izmir kızı, bursa kızı, istanbul kızı, ankara kızı, los angeles kızı, philedelphia kızı farketmeyen kız tipi. o, alınan terbiye ve kendi paradigman ile ilgili bir durum.

yolda tanıdık biriyle karşılaşmama uğraşı

yalnız kalmak isteyen bünyelerin haklı mücadelesidir.

erkek güzeli

erkeğin güzel güleni olur. içini titreteni olur. ruhunu bedenden alanı olur. güzeli olmaz.

sözlük yazarlarının itirafları

hayat her şeyi yaşamaya değer ama yaşayamayacak kadar da kısa. bu ironi beni üzüyor. çok hem de.

bugün hayattan alınan ders

kendine dönmek. her insandan sonra, her olaydan sonra yaptığın gibi.

benim adım kırmızı

her şeyin romanı diyebilirim. aşkı, öfkeyi, anneliği, merakı, bilgiyi, dönem şartlarını adeta yaşatarak iyi sentez yapıp bunu aklında imgelediği her nesne ve karakterle okuyucuya aktaran orhan pamuk' un çok iyi bir eseri.

sırf ses tonu çekici diye bir erkeğe aşık olmak

aşkın büyüsüne hakaret etmek gibi bir şey. ama olamaz mı? olabilir.

hatun

gerçek bir kadınsanız, en güzel hitap şekli.

eyfel kulesi

paris' in romantikliğine ve naifliğine tepeden bakıp gülen demir yığını.

erkeklerden kızlara tavsiyeler

türkiye' de zaten çoğu kızın sosyal hayatı, olaylara bakış açısı, tarzı erkeklere göre yönlendirilirken bunu dillendirip tavsiyeye dönüştürmek de ayrı bir zeka ürünü.

fazla feminist bir tanım oldu farkındayım, durum bu.

epic fail

garip ve komik paylaşımlara sahip site. gülüyor, şaşırıyor, iğreniyorsunuz.

twitter

iyi bir sosyal paylaşım sitesi. özellikle dakika dakika facebook tan ''yemek yedim, bira içtim, şimdi işemeye gidiyorum, işedim, geldim'' tarzı paylaşımları cümleten bilmemizi sağlayıp bizi aydınlatmayı seven tipler için birebir.

en iyi özelliği ünlü kişilerle iletişim halinde olabilmeniz. gerçi bunu nevrotik düzeye çıkaran evlatlarımız da var. olsun, el sallıyorum onlara buradan.

kahvaltı sonrası keyif

sert bir kahve ve trt de yakaladığın adile naşit' li eski bir türk filmidir.

erol köse

twitterı kendi arazisi gibi kullanan adam.

ella fitzgerald

let it snow şarkısında sesindeki neşe ve yaşama sevinci panzehir gibi geliyor.

kendinle kahve içmek

günlük şamatada, sevinçte, üzüntüde yazamayacağım binbir türlü duygu içinde sizin kendinize ayırdığınız bu kısa zamana minnet eden benliğinizden başka kimsenin göremeyeceği bir aynanın birden belirmesi ve görüntünüzün en güzel halinizle size göz kırpıp şaşkınca gülümsemenizi izleyerek bir anda kaybolması gibi düşünceler barındıran mutluluk ve huzurla dolu bir terapi.

bence gençliğe hitabe kaldırılmalı

hümanist ve tespit dahisi olduğunu düşünen bir liberalin yazısı. farklı düşünebilirsin ama gerçekten ve gerçekten farklı bir insansan. adamı tanımam, takip etmem, yazısı zaten bana onu karşıma alıp şunu deme isteği uyandırdı: kendine ait bir idea dünyan yoksa, bugüne kadar bir şeyleri kanatıp temiz sözcüklerle gerçekliği bulmak adına kafayı yiyip düşünmediysen, haketmeyerek bulunduğun o -iyi kötü- yazar konumunda, papağan gibi sana öğretilenler ve dayatılanları ezberleyip duruyorsan zaten seni ciddiye almaz, küfreder insanlar. sen kukla olmayı ve köşende kalmayı kabul edersen insanlar da bir karalama kampanyası daha diyip seni 'ötekileştirirler'.

ağır roman

filmdeki her tipin dibe vurmuşluğunun yanı sıra, hepsinin bakış açısıyla kopuk fikirlerinizi değiştirmesi ve tüm çıplaklığıyla o sokakların her karışının gerçekliğini göstermesiyle türk sinemasında çığır açan ağır bir eser.

yann tiersen

yetenekli, güzel adam. o her notasında hep anlatıyor ne demek istediğini. çok iyi anlaşıyoruz biz onunla.