bugün
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı8
- erkekler ne işe yarar14
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız9
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı18
- icardi190521
- içine şeytan girse ne yaparsın10
- türkiye cidden almanyadan daha iyi8
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga10
- anın görüntüsü11
- insanı zengin hissettiren şeyler11
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi21
- magicovento17
- carlo ancelotti8
- albay kemal13
- artık yazmayacağım8
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- jose mourinho62
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- arda güler10
- nihavend longa20
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz10
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu8
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- dinci zekası8
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
entry'ler (25)
Taze mezun olarak sudan çıkmış balığa dönmüş olmak. Ne yapacağını bilememek. Her gün bir başka plan yapmak ama bi türlü geleceği öngörememek. Daha bir hafta öncesinde özel sektörde çalışmak için deli gibi aranıyorken şu an şu dakikalarda yüksek lisans yapmaya karar verdim mesela. Bütün bunları çok önceden planlamalıydım biliyorum ama nasıl anlatsam yüksek lisans ve de asistanlık için çabalıyor olsam sanki bir yerlerde daha iyi bir fırsatı kaçırıyor gibi hissedeceğim ve daldan dala atlatıyor bu hissiyat beni. Lanet olsun en büyük mutsuzluk sebebim bu 3 aydır. Hiç mezun olmamalıydım beni beni alın burdan.
yirmisinde o çatalı çok iyi kapatmış olan, ellisine geldiğinde ise bunun pişmanlığını duyan teyzelerdir.
odtü kampüsünün son yıllarda bu denli tartışma konusu olması normal karşılanmalıdır. ankaranın nadir oksijen alanlarından olan kampüs artık birilerine batmaya başlamıştır * boş boş duruyor bir beton atmak lazım anlaşmalar lazım rant gerek rant dimi. üç üniversite de sahip oldukları kampüs alanlarını fazlasıyla hak etmektedirler. başka üniversitelere yer kalmadığı konusuna gelirsek; açılmasın daha fazla üniversite lan. işsizler bir ordu kuracak yakında.
baktım da şimdi hoş görünüyor ama ben üşenirim bunları düzenlemeye falan. zaten sürekli bize sormadan etmeden değiştiriyor her şeyi çok anlaşamıyoruz facebookla bu konuda. *
bir çocukluk hatırası. o malum pazar banyosu yapılır sonra oturup bizimkiler dizisi izlenirdi *. anne de ütü yapıyor olurdu. öyle bir sahne var net. bu arada bizimkiler ne şirin ne bizden bir diziydi değil mi.
bir yazar diğer bir yazarın ismiyle benzerlik gösteriyorsa ve bu yazar diğerinin isim altına bunu belirtip diğeri de bu yazarın isim altına aynı şeyi belirttiğinde anlar ki bu yazar her şey karşılıklıdır. (bkz: saçmalıklar furyası)
"ey burjuvazinin devrimci ilkelerinin acınası başarısızlığı! ey ilerleme tanrısının iç karartıcı armağanı! filozoflar, hiç çalışmadan para pul, han hamam edinmek için yoksullara iş verenlere, insansever diye alkış tutuyorlar. bir köyün orta yerinde bir fabrika kurmaktansa, oraya veba tohumları saçmak, su kaynaklarını zehirlemek daha iyidir. fabrika işçiliğini başlatın, ne neşe kalır ortada, ne sağlık, ne de özgürlük. yaşamı güzel ve yaşanmaya değer yapan ne varsa, hepsi gitti gider."
bu paragraf paul lafargue'nin tembellik hakkı diye bir kitap yazma nedenini çok net açıklar. o savunur ki; işçiler fabrikadaki işlerine öyle gömülmüşlerdir ki makinanın hızına erişmek için normalde çalıştıklarının 2 ya da 3 katı çalışmaya başlamışlar ve bunun için sağlıklarından olmuşlar, özgürlüklerini yitirmişlerdir. onlar asıl gücün proletaryada yani kendilerinde olduğunu unutmuşlardır * kapitalizmin getirdiği ve onların da ne güzel kucak açtığı çalışma tutkusu sarmıştır dört bir taraflarını ve bu yüzden de der ki eğer bir topluluğu yok etmek, onu sersemletmek istiyorsanız sürün onların önüne 'ilerleme' çılgınlığını!
bu paragraf paul lafargue'nin tembellik hakkı diye bir kitap yazma nedenini çok net açıklar. o savunur ki; işçiler fabrikadaki işlerine öyle gömülmüşlerdir ki makinanın hızına erişmek için normalde çalıştıklarının 2 ya da 3 katı çalışmaya başlamışlar ve bunun için sağlıklarından olmuşlar, özgürlüklerini yitirmişlerdir. onlar asıl gücün proletaryada yani kendilerinde olduğunu unutmuşlardır * kapitalizmin getirdiği ve onların da ne güzel kucak açtığı çalışma tutkusu sarmıştır dört bir taraflarını ve bu yüzden de der ki eğer bir topluluğu yok etmek, onu sersemletmek istiyorsanız sürün onların önüne 'ilerleme' çılgınlığını!
şimdi sanık değil de davacı iseniz ve size karşı bir suç işlenmişse sakın ha ezik durmayın. hakim size soru sorduğunda sesiniz titremesin. onun gözlerine dik dik bakın, sakın kaçınmayın. suçlu olduğunu bilsin ama bir yandan da yaptığının karşısında ezilmediğinizi de görsün. hayatınıza aynen devam edin ve zorunlu olmadıkça katılmayın duruşmalara o gidip gelsin canı çıksın gebersin. *
ersin karabulut'un son yıllardaki en samimi yazılarından biri. bir insan bu kadar mı benden olur beni anlatır. bence okuyun ben arkadaşlarıma zorla okutuyorum size o kadarını yapamam ama okuyun lan n'olursunuz sanki çok uzun biliyorum ama okuduğunuzda hani sizin gibi düşünen biri daha var bu dünyada tıpa tıp aynı duyguları paylaştığınız onu farkettiğiniz anlar vardır * işte o hissi yaşayacaksınız o kadar diyorum ben size. burdan sana sesleniyorum ersin abi yazı müthiş olmuş yahu. öhöm. sevgiler, saygılar.
bir umut taşıyordum farklı ve çarpıcı olacağına dair. bir kaç kez izlemeyi denedim ama çevre baskısıyla kanalı değiştirmek zorunda kaldım. çok üzgünüm ama şu anki haliyle * gerçekten katlanılası değil.
anlat istanbul adlı filmde ismail hacıoğlu'nun oynadığı karakter eskort olduğunu bile bile platonik aşıktı kıza. adam kızı namusu yapmaya kararlıysa da onu asıl yıkacak olan kızın travesti olduğuydu ki bunu hiç öğrenemeyecekti. tam burda sustum olur ya izlemeyen vardır.*
şevval sam'ın arabesk albümü de güzel gider.
ordu'da çokca kullanılır ağzında yara çıksın, ağzına zehir dolsun gibisinden bir anlam taşıyor kendisi. çocuk ısrarla söyleneni dinlemezse ve yaramazlık yaparsa ağzına davun çıksın hee yeter şeklinde uyarı yer. bence çok samimidir yılların içinde kaybolup gitmesine izin verilmeyecek cinstendir.
şom ağızlı bir uyarıdır. sen bunu söyledikten sonra bir şey kırılacaktır büyük ihtimalle ve kırılan şey çok uyduruk ve pahalı bir şey olacaktır. tecrübeyle sabittir maalesef. neyse ki uyaran taraftım.*
bu gerçek olamayacak bir şeydir bizim annelerimiz dondurma kabına salça koyar ama tersi asla. hem ben yemem o dondurmayı salça kokar o midem bulandı be.
müzik çalarımı kaybettim ve hala evde bir yerlerde olduğunu iddia ediyordum bu berbat duygudan ne güzel de kaçıyordum; ancak geçenlerde taşındık ve berbat hissediyorum. yüzük kaybettim ama bence o da arabada koltuğun altına falan kaçtı bi dakka ya arabadan da taşınamıcağımıza göre neyse hayırlısı ordadır orda.
filmlerde görürüz hep bu sahneyi. çok sahtekardır aslında çekici değil bu kadın ama çekici olma çabalarında velhasıl çekicilik insanın ruhunda duruşunda olur ne gerek var sanki öyle gözlük kemirmeye.
bu yaz gereğinden fazla var bolca üretilse fena olmayacak galiba. geçenlerde belediye otobüsünün içinde en kocamanından bulunmaktaydı ve birinin ayağından düğerinin eteğine ordan başkasının kafasına atlayıp durdu oyun yaptı kendince ve ben de dahil üstünde başka bir şeyin varlığını hissetmenin verdiği irkilmeyle ıh ıg gibi seslerin ve bazılarının da çığlıklarının eşlik etmesiyle tam bir oyun sahasına çevirdi kereta otobüsü. eh fena olmadı ankara'nın suratı turşu satan büyük insanları güldü, çığlık attı, bi tepki verdi adamlar yahu.