bugün
- ruh varsa neden görünmüyor8
- fenerbahçe taraftarı9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri23
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- bik bikinize ne dikersiniz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur13
- ibrahim reisi13
- aşık olmadan sevişmek15
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası31
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- dokunmaya kıyamadan sevmek19
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı106
- fenerbahçe13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur12
- mauro icardi11
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi15
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması25
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur22
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
- travestilerin genelde kürt olması16
- karıya kıza doymuş erkek26
- bik bik'in cinsiyeti15
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz13
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz20
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- çok üzgünüm sözlük9
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi15
- etine dolgun kız9
- risale i nur23
- taktik verin16
- icardi1905 adamdır13
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz18
- okan buruk10
- icardi190523
- mert hakan yandaş30
- 21 maçtır yenilmeyen takımı becermek12
- icardi1905'in silik yemesi9
- en çok yaşamak istenilen şehir18
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- anın görüntüsü19
- gulmekicinyaratilmis8
- nervio8
entry'ler (15)
Atatürk´ün Şeyh Muhammed Diyaddin KS Hazretlerine
gönderdiği Teşekkür Mektubu
Be Makâm-ı Darul-Hilâfetil-Aliyye
Atatürkin Şeyh Muhammed Diyauddin Efendiye Gönderdiği Mektubun Sûreti:
VESiKA 52 13 Ağustos 1335 (1919)
Norşinli Meşâyih-i izâmdan Şeyh Diyauddin Efendi Hazretlerine
Fazîletlu Efendim, Zât-ı fâdılânelerinizin Harb-ı Umûmînin imtidâdınca Osmanlı Ordusuna îfâ eylemiş olduğunuz hidemât-ı bergüzîdelerine ve makâm-ı muallâ-yı Hilâfet ve Saltanata göstermiş olduğunuz ravâbıt-ı kalbiyelerine yakından muttali bulunuyorum. Bu sebeple zât-ı âlinize kalben pek büyük hürmetim vardır.
Bugün makâm-ı Hilâfetin, Saltanât-ı Osmâniyenin ve vatan-ı mukaddesimizin düşmanlarımız tarafından nasıl rencide edilmekte ve vilâyât-ı şarkiyemizin Ermenilere hediye edilmesinde ısrar olunmakta olduğu malûm-ı ârifâneleridir. Millete istinad etmeyen istanbuldaki hükümet-i merkeziye bütün bu düşman taaddileri karşısında âciz ve nâçîz kalarak hukûk-ı millet ve memleketi müdafaa edememekte olduğu tahakkuk etmiştir. Bu sebeple milletimizin mevcûdiyetini ve vahdetini bütün cihâna göstermek ve hukukumuzun indi ve şahsi kararlarla imhasına müsaade edemeyeceğimizi anlatmak maksadıyla senâverleri resmî makâm ve sıfatımdan tecerrüd ederek milletin içinde ve milletle beraber çalışmaktan başka çare göremedim ve derhal askerlikten istifâ ettim.
Vekâyi-i elîme tesîriyle her tarafta teşekkül eden millî ve vatanî cemiyetlerin murahhaslarından mürekkeb olmak üzere Erzurumda inikâd eden bir kongre ile
Şarkî Anadolu Müdafaa-yı Hukûk Cemiyeti teşekkül etti ve vahdet-i milliyemizi dahil ve hârice karşı temsil eylemek üzere bir heyet-i temsiliye Kabul edildi. Bu hususâta dair beyânnâme ve nizâmnâmelerden zât-ı ulyânıza takdîm ediyorum. Zât-ı fâdılâneleri cemiyetimizin en muhterem azâsından bulunduğunuz cihetle istihsâl-I maksad-I mukaddes için cümlece müsellem olan himmet ve gayretlerinin teşkîlâtımızın o havâlice tesrii husûlüne ve muzır düşman telkinâtının izâlesine masrûf olacağına mutmainim. Birkaç güne kadar Garbî Anadolu ve Rumelinin bilcümle vilâyâtından gelmekte olan murahhaslarla da umûmî bir kongre sivasta akdolunacaktır. Cenâb-ı Hakkın avn u inâyeti ve Peygamber-i Zîşânımızın feyz u şefaati ile umûm milletimizin bir noktada müttahid olduğunu ve hukukunu muhafaza ve müdafaaya kadir olduğunu cihâna göstereceğiz
Karîben Meclis-i Mebusânımızı açtırmak ve millete müstenid kuvvetli bir hükümeti mevki-i iktidâra geçirerek selâmet-i vatanı temin eylemek müyesser olacaktır.
Muhabbet ve hürmetlerimin kabulünü ricâ ve o havâlideki bilcümle vatandaşlarıma selâmlar ithâf eylerim Efendim Hazretleri.
Sâbık Üçüncü Ordu Müfettişi
Atatürk
(Bkz. Nutuk, Vesikalar bölümü, Vesika: 52)
gönderdiği Teşekkür Mektubu
Be Makâm-ı Darul-Hilâfetil-Aliyye
Atatürkin Şeyh Muhammed Diyauddin Efendiye Gönderdiği Mektubun Sûreti:
VESiKA 52 13 Ağustos 1335 (1919)
Norşinli Meşâyih-i izâmdan Şeyh Diyauddin Efendi Hazretlerine
Fazîletlu Efendim, Zât-ı fâdılânelerinizin Harb-ı Umûmînin imtidâdınca Osmanlı Ordusuna îfâ eylemiş olduğunuz hidemât-ı bergüzîdelerine ve makâm-ı muallâ-yı Hilâfet ve Saltanata göstermiş olduğunuz ravâbıt-ı kalbiyelerine yakından muttali bulunuyorum. Bu sebeple zât-ı âlinize kalben pek büyük hürmetim vardır.
Bugün makâm-ı Hilâfetin, Saltanât-ı Osmâniyenin ve vatan-ı mukaddesimizin düşmanlarımız tarafından nasıl rencide edilmekte ve vilâyât-ı şarkiyemizin Ermenilere hediye edilmesinde ısrar olunmakta olduğu malûm-ı ârifâneleridir. Millete istinad etmeyen istanbuldaki hükümet-i merkeziye bütün bu düşman taaddileri karşısında âciz ve nâçîz kalarak hukûk-ı millet ve memleketi müdafaa edememekte olduğu tahakkuk etmiştir. Bu sebeple milletimizin mevcûdiyetini ve vahdetini bütün cihâna göstermek ve hukukumuzun indi ve şahsi kararlarla imhasına müsaade edemeyeceğimizi anlatmak maksadıyla senâverleri resmî makâm ve sıfatımdan tecerrüd ederek milletin içinde ve milletle beraber çalışmaktan başka çare göremedim ve derhal askerlikten istifâ ettim.
Vekâyi-i elîme tesîriyle her tarafta teşekkül eden millî ve vatanî cemiyetlerin murahhaslarından mürekkeb olmak üzere Erzurumda inikâd eden bir kongre ile
Şarkî Anadolu Müdafaa-yı Hukûk Cemiyeti teşekkül etti ve vahdet-i milliyemizi dahil ve hârice karşı temsil eylemek üzere bir heyet-i temsiliye Kabul edildi. Bu hususâta dair beyânnâme ve nizâmnâmelerden zât-ı ulyânıza takdîm ediyorum. Zât-ı fâdılâneleri cemiyetimizin en muhterem azâsından bulunduğunuz cihetle istihsâl-I maksad-I mukaddes için cümlece müsellem olan himmet ve gayretlerinin teşkîlâtımızın o havâlice tesrii husûlüne ve muzır düşman telkinâtının izâlesine masrûf olacağına mutmainim. Birkaç güne kadar Garbî Anadolu ve Rumelinin bilcümle vilâyâtından gelmekte olan murahhaslarla da umûmî bir kongre sivasta akdolunacaktır. Cenâb-ı Hakkın avn u inâyeti ve Peygamber-i Zîşânımızın feyz u şefaati ile umûm milletimizin bir noktada müttahid olduğunu ve hukukunu muhafaza ve müdafaaya kadir olduğunu cihâna göstereceğiz
Karîben Meclis-i Mebusânımızı açtırmak ve millete müstenid kuvvetli bir hükümeti mevki-i iktidâra geçirerek selâmet-i vatanı temin eylemek müyesser olacaktır.
Muhabbet ve hürmetlerimin kabulünü ricâ ve o havâlideki bilcümle vatandaşlarıma selâmlar ithâf eylerim Efendim Hazretleri.
Sâbık Üçüncü Ordu Müfettişi
Atatürk
(Bkz. Nutuk, Vesikalar bölümü, Vesika: 52)
o vakit politika yapıyordur kardeşim. siyaset islam'da da vardır. ancak politika hiç bir dinde yok
adalet mülkün temelidir yazını en çok görüp, adaletin olmadığına en çok inandığımız yer.
en şekil kampüsün bulunduğu mekan. şükredin lan halinize
anladığım kadarıyla uzaktan bir kardeşimdir.
kendileriyle konuşmuşluğum vardır. kalbimin sesi kulaklarımdaydı. kelimeleri yavaş yavaş söyler. lehçesiyle, inanılmaz kibar ve latif bir üslupla insanın kalbinde anasından, babasından çok yer eder.
tam otuz sene saatim işlemiş, ben durmuşum. gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum.
Hicran destanını kendinden oku,
Mecnun'dan duyup da rivayet etme.
Aşkın Leyla'sını gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme.
Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
Senin aradığın zevk, sefa düğün.
Tutacağın işi önceden düşün;
Daha ilk adımda nedamet etme.
Sevdanın oduna pek güvenilmez,
Tutuşurşan eğer kolay sönülmez.
Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,
Canına kıymazsan seyahat etme.
iyi bak kabına, olmasın delik,
Boşuna taşırsın ,gider gündelik.
Anında ölmeli, ettiğin iyilik,
Alem duysun diye, inayet etme.
Kabe'den maksadın varmaktır yara,
Kör gibi tapınma, kara duvara,
Hızır'ı ararsan kendinde ara,
Bulamadım gibi rezalet etme.
Muhabbet herkesin aklını çelmez,
Gönül viranesi kolay düzelmez.
Alemden çekinme bir zarar gelmez,
Sen kendi kendine hıyanet etme.
Şen şatır gönlüne hicran dolmasın,
Gençliğin gülşeni gamla solmasın.
Neyzen gibi aklın yarda olmasın,
Özründen çok büyük kabahat etme.
Neyzen Tevfik
Mecnun'dan duyup da rivayet etme.
Aşkın Leyla'sını gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme.
Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
Senin aradığın zevk, sefa düğün.
Tutacağın işi önceden düşün;
Daha ilk adımda nedamet etme.
Sevdanın oduna pek güvenilmez,
Tutuşurşan eğer kolay sönülmez.
Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,
Canına kıymazsan seyahat etme.
iyi bak kabına, olmasın delik,
Boşuna taşırsın ,gider gündelik.
Anında ölmeli, ettiğin iyilik,
Alem duysun diye, inayet etme.
Kabe'den maksadın varmaktır yara,
Kör gibi tapınma, kara duvara,
Hızır'ı ararsan kendinde ara,
Bulamadım gibi rezalet etme.
Muhabbet herkesin aklını çelmez,
Gönül viranesi kolay düzelmez.
Alemden çekinme bir zarar gelmez,
Sen kendi kendine hıyanet etme.
Şen şatır gönlüne hicran dolmasın,
Gençliğin gülşeni gamla solmasın.
Neyzen gibi aklın yarda olmasın,
Özründen çok büyük kabahat etme.
Neyzen Tevfik
sofidir. menzil'e bağlıdır. sakalını Gavs Hazretleri sevdiği için kesmemiştir (muhtemelen hac yaptı. mübarekten de dua aldı. zaten o saatten sonra kelle gider, sakal gitmez). abdullah gül'le hısımdır. adamdır. Çalışkan bir bakandır.
sofidir. menzile bağlıdır. şuana kadar ki en sağlam sağlık bakanıdır.
sofidir. menzil'e bağlıdır. Serdar tuncer'in kankasıdır.
sofidir. menzil'e bağlıdır. şairdir makara muhabbet bir ağbimizdir
hem seyid hem şeriftir. ne kadar evliya biliyorsun ya kardeşim hepsinin piridir. nasıl bir zat ben de anlamadım. hayatını okuyup da içlenmemek. kendine sövmemek elde değildir. ''arkdaşların seni kendi menfaati için ister. Allah ise seni senin için ister.'', ''arif hem dünyada hem ahirette yabancıdır.''
efendi bir hocadır. gözü yaşlı bir peygamber aşığıdır. din mücahidi, vatan aşığıdır. eşine az rastlanır bir hatip, kalbiyle konuşan bir samimiyet abidesi, hiç görmediği insanlara dahi yana yakıla dua edebilecek kadar naif, vefalı ve de mümtaz bir şahsiyettir.
Peygamber (a. s) efendimize verilen müjdelerin belkide en büyüklerinden birisi, kıyamet sabahına kadar varislerinin her daim olacağıydı. Bu varislere mukarrebun, veli, ebdal, ehlullah da denir. Bu kamil insanların, insanları çeşitli metodlarla irşad edenlerine şeyh denir. Her şeyh velidir, ancak her veli şeyh değildir. Anadolu coğrafyası her zaman bir çok nedenden ötürü velilerin adeta hane-i saadet diyarı olmuş. Her topğrağını bu veliler hizmet teriyle, aşk gözyaşlarıyla, kimi zaman şehadet kanıyla ıslatmışlardır. Zamanın her döneminde evliyanın olduğu, bugünde olacağının en büyük kanıtıdır. Çünkü bugünler ahir zamanın en şiddetli vuku bulduğu zamandır ki buna her gün kendimiz de defalarca şahit olmaktayız. Adetullahdır ki Allah Teala her şeyi sebeblere bağlamıştır. Ve yine şanlı adetindendir ki Allah kulunu mahsun etmez. Böyle kötü zamanda önceki asrın evliyalarından büyük dostlarını göndermemiş olması adetine aykırıdır. işte Adıyaman menzildeki o Peygamber Efendimiz'in torunu Allah'ın dostu zat; malını mülkünü evladını, iyalini ve hatta canını bu yola kurban etmiştir. Menzil'in seveni çok olduğu gibi sevmeyeni de çoktur. Efendimiz (a. s)' inde seveni sevmeyeni vardı. Göz var bakar, göz var görür. Kimsenin lafına bakmayın canlı, kanlı bi Allah dostu görmek boynuna boğazına sarılmak istiyorsanız kalkın gidin. Her arayan bulamasa da bulanlar arayanlardır.