bugün

entry'ler (11)

okuldan kaçıp internet cafeye giden efsanevi nesil

Bir ara bokunu çıkarıp okula bile uğramayıp direk internet cafeye gidiyorduk. Semtin internet cafe sahibinin cep telefonunu almıştık evi bir üst kattaydı arar cafeyi açtırırdık. Adam kepenki üstümüze kapatır tekrar uyumaya giderdi. Şimdi hay aklıma sıçayım dediğim günlerden.

fırat çakıroğlu

Okuduğu üniversitede Kürt teröristlerce katledilen bir vatanseverdir. Ölümünde rektöründen tutun, okul güvenliğine, kanlar içinde yerde yatarken onu ekip aracı ile hastaneye götürme teklifini reddeden polise kadar herkes suçludur. Bu olaydan sonra yapılması gereken şey terör örgütü ile yakınlığı veyahutta sempati besleyen öğrencilerin hepsinin sonsuza dek eğitim hakkı elinden alınması gerekmektedir. Bu tarz yaptırımlar olmadığı sürece bu ülkede terörü bitirmek maalesef ki mümkün değildir. Vatan hainlerine bu tarz yaptırımlar ile gözdağı verilmelidir.

meral akşener

Hakkında herkes birşeyler bildiğini iddia ediyor fakat ne delil var ne de bir kanıt. Herkesin dilinde bir fetöcü yaftası var gidiyor. Gerçekten fetöcü olsa bırakın parti açmasına müsade etmek dışarda bir dakika nefes almasına müsade edeceklerine inanmıyorum.

Kadının direk isim vererek çekinmeden muhalefet ettiği kişilerden biri ülkemizin cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan diğeri ise ülkücü camianın kendisine lider olarak gördüğü devlet bahçeli. Her ikisininkinde elindeki yaptırım gücü ortada iken bu kadının bu kadar cesurca çıkıp konuşabilmesi beni düşündürüyor. Fetö ile bağlantısı olduğunu düşünmüyorum fakat Bahçeli ile Erdoğan’ ı zora sokacak şeyler biliyor gibi geliyor bana daha çok.

Kurduğu partinin açılış konuşmasını dinledim. Beklentilerimin altındaydı, siyasi jargonu beni tatmin etmedi. izleyip göreceğiz bakalım ne kadar oy toplayabilecek.

emrah serbes

"Şunu çok sık duydum. Falanca yazarı çok seviyordum, ama son yaptıklarından sonra onu bir daha okumayı düşünmüyorum. Demek ki Dostoyevski’nin zamanında yaşasaydın, kumarbaz diye onu da okumayacaktın. Yazarların özel hayatını unutmak lazım. Yazarların söylediklerini fazla ciddiye almamak lazım. Edebiyat tarihi şahane şeyler yazmış berbat adamlarla dolu."

Emrah Serbes

Emrah Serbes' in itirafını okurken aklıma daha öncesinde yazdığı bu metin geldi. En sevdiğim yazarlardan biri olması nedeniyle ilk başta beni biraz üzdü. Yaptıklarınla değil yazdıklarınla hatırlanman dileğiyle.

eşini aldatmayan erkek

Net adam gibi adamdır.

Toplumumuzda öyle bir kafa oluştu ki adam karısını aldattığını arkadaşları arasında gurur kaynağı gibi anlatıyor. Ulan be dürzü hadi bir bok yedin bari sakla. Madem bir tarafın yemedi karından başka birine bakmadan bir ömür sürdüremeyeceğin neden evlendin?

neşet ertaş

Her dinlediğimde memleket hasreti oluşturan, hüzne kavuşturan, insanın yüreğini sızlatan şarkıları dile getirmiş büyük üstad.

Mekanın cennet olsun.

gecenin resmi

görsel

insan en çok aşina olduğu şeyi en iyi şekilde çizer.

istemediğin bir işte çalışmanın mutsuzluğu

bütün gününüzü mahveder, sabah kalktığınız andan itibaren akşam olsa ve eve geri dönsem diye dua edersiniz, bazen iş yerinizdeki diğer çalışanları öldürmeyi düşündüğünüz bile olur, yeri gelir hasta olsam da rapor alsam dersiniz. çalıştığınız her gün acı çekersiniz.

istanbul a ilk kez gideceklere tavsiyeler

beyoğluna gelmeyin mesela. her yer suriyeli. pazar günü hele hiç gelmeyin sanırım belediye bağcılardan taksim' e kekolar için ücretsiz otobüs kaldırıyor.

şaka bir yana beyoğlu bitti sözlük. istiklal caddesi' nin içine ettiler. gitti çocukluğumuzun beyoğlu.

behzat ç

Türkiye' de yayınlanan en iyi dizidir. Televizyonda yayınlandığı dönemler kitabını okuduğum için izlememiştim, her iki kitabını da bitirdikten sonra bir bakayım dedim. Genelde kitabı olan şeylerin film yada diziye dönüştürülmüş halini pek beğenmesemde bu bambaşkaydı. Belki 4 kez bitirmişimdir. Hala Zaman Zaman bir kaç sahnesini açar izlerim.

bireysel ahlak

günümüzün en büyük sıkıntılarından biri ahlak bozulmasıdır ki son zamanlarda da en çok şikayet edilen şeylerin başında gelmektedir. peki bunu düzeltmek için ne yapabiliriz, milletin yaptıklarına mı takılmalı yoksa ilk önce sorunu kendimizde mi aramalıyız?

alt nesillerimiz olan çocuklarımız, kardeşlerimiz, kuzenlerimiz yiğenlerimiz. ilk önce bu halkaya olması gerekenleri anlatmalıyız fakat kimimizin iş yoğunluğu, kimimizin boş vermişliği yüzünden gerçekten artık ahlak kavramı eski anlamını yitiriyor. insanlar çocuklarıyla uğraşıp zaman geçirmek yerine ellerine telefon, tablet tarzı teknolojik aletleri vererek " aman sesini çıkarmasında bir köşede otursun" modunda ya da ev hanımlarımız " elimin altında dolanmasında sokakta ne yaparsa yapsın" umursamazlığında. hal böyle olunca çocuklar neyi görse onu örnek alır hale geliyor. bu da yetmezmiş gibi çocukta bir kusur görüldüğünde ölçülüp tartılmadan suç çocuğun kendisine atılıyor.

konuyu dağıtmadan bireysel ahlak kavramının bozulmasından şikayetçi olacak isek işe milleti eleştirmeye başlamaktansa kendimizi eleştirerek başlatmalıyız.