bugün

entry'ler (492)

poyraz karayel

Öncelikle ben çok spoiler veririm farkında olmadan, bu da benim serseri tarzım.

ilker kaleliNin dizide olmaya devam edeceği ancak poyraz olmayacağına dair bir şeyler görmüştüm bir yerlerde, kimsenin hayali arkadaşı olarak gelmese bari.

Gelecek sezonda poyraz'ın hem sevgili deli kardeşlerim sahnesinde hem de ikinci sezonun son bölümünde uzun uzun anlattığı bir kurtarıcı bekliyorum ben. Buradaki tutunamayanlar Atfı da çok hoşuma gitti, orada gelmedi beklenen kurtarıcı belki burada düzelir işler. Ama lütfen daha fazla mafyacılık oynamayalım, bu konsept poyraz karayel gibi dinamik bir dizi için oyunlara çok müsait olan bir konsept olsa da monoton olanın dışına çıkmayı zorlaştırıyor. Hazır diziyi sürekli durağanlaştıran ve ne yapacağı çok tahmin edilebilir olan sema ve sefer de gitmişken daha sürükleyici oyunlar olsa keşke. Tehlikeli olmasınlar artık, üzülüyoruz.

iphone da google chrome kullanan insan

Epey gereksiz bir durum içindedir çünkü chrome uygulaması iphone'da asla pratik olmuyor. Dün bir siteyi düzgün görüntüleyemediğim için bu durumu safariNin beceriksizliğine verdim ve chrome indirdim ancak hiç bu kadar kullanışsız bir tarayıcı yüklememişim. Sayfada geri gitmek istiyorsun ne parmakla çekiliyor ne de aşağıda geri gitme butonu. En tepeye koymuşlar. Yeni sekme açsan ilk tıklayacağım buton bir yanda ikinci tıklaman gereken buton bir yanda. Linklere girmeden üstüne tıklayıp önizleme de yapamıyorsun. Chrome neden var ki iphone için? Telefonun özelliklerinin hiçbir avantajından faydalanmana müsade etmiyor tarayıcı.

(bkz: first world problems)

bittimse bittim

her şey bittikten sonra ara ara geçmişe göz atıp artılar eksiler yapıyorsun kafanda. ama tükene tükene sevmişsin, geleceğe hiçbir şeyin kalmadan sevmişsin. üstünden uzun zaman geçse de toparlamamışsın hayatını, bile isteye öylece bırakıvermişsin. bazen esmiş öyle bir şeyler denemişsin, yeni yollar denemişsin. anlatmak istediğin biri de olmamış tüm bunları yaşarken. belki konusu açılmışsa bir iki laf etmişsin üstüne; yok artık bitti, özlemiyorum vs. vs. derinine inmemişsin. nasıl yorgun hissettiğini, nasıl bittiğini susmuşsun. senin geleceğine senden daha hevesle bakan insanları görüyorsun, telefonun çaldığında yanlarında açmazsan gözlerindeki o tatlı imayı görüyorsun. yok öyle bir şey değil diyorsun, öyle bir şey değilin altında bilmedikleri ne çok hissin var. ne çok umutsuzluğun var, bazı bazı ne çok pişmanlığın var. tüm bunların ağırlığı sarmaya başlayınca kendine hesap soruyorsun. niye yaptım? bu kadar neden gittim peşinden? neden bu yolda böyle devam ettim ısrarla, sonu böyle belliyken? niye böyle canımı taktım dişime oldurmak için ısrar ettim, bıraksana işte be bırak. bittin, tükendin. kendi düşünceleri de yoruyor insanı, hatta insana en azılı düşman kendi aklı kendi vicdanı. kendi kendini ezerken böyle böyle içinden de bir incecik isyan güçleniyor, bu şarkıyla dile geliyor işte. yaptığı her şeyin arkasında durup mahvolan şimdiyi de geleceği de bağrına basan bir şarkı, harika bir şarkı. bazen sonunu bile bile, nasıl tükeneceğini göre göre gidiyorsun ya. onun şarkısı işte. bu ısrar kimse için de değil, onun için hiç değil. kendin için gidiyorsun ve pişman olmamalısın, her şeyi bağrına basabilmelisin. kucaklayıp yaşamaya devam edebilmelisin. iyi ki varsın nazan.

neyse ne boşver
bittimse bittim
dert benim derdim
kalp benim kalbim
başka canım yok
verdimse verdim

eski montun içinden çıkan 50 lira

50 lirası olup koyduğu yerde unutacak kadar o paraya ihtiyacı olmayan lükse sahip insanların yaşayabileceği mutluluktur vallahi güzel mutluluk keşke benim de olsa inşallah olur.

gelecekteki eşe not

Mrb umarım birbirimize uygun eş adayları olduğumuz için değil de birbirimize aşık olduğumuz için evlenmişizdir. Hatta epey eğlenceli bir şekilde tanışmış, bütün çirkin evlilik ritüellerinin de keyifli bir alternatifini bulup mutlu mutlu evlenmişizdir ve hatta umarım bu evlilik ikimizden birinin ayakları üşüdüğünde diğerinin üşüyenin ayaklarını karnına koyarak ısıtmayı akledebileceği kadar mutlu mesut ilerliyordur öptüm çok.

dünya turu için ayrılan parayla toki ye yazılmak

Evlenilmiştir.

sözlük yazarlarının itirafları

Şu an ruhum helva kıvamında ve dünyanın bütün acı çeken insanlarına acılarıyla birlikte sarılmak istiyorum. Ne çok acı var ulan, canı yanmasa keşke kimsenin.

keşke şimdi mesaj atsa

Herkesin mesaj beklediği birileri olduğunu gösteren başlık, valla çok tatlısınız. Ben de epeyce bekledim hatta belki hala bekliyorum ufaktan. Üstelik konuşacak hiçbir şey bırakmaksızın bitirdiğimiz bir ilişkinin ardından hala mesaj atsın diye bir iki tweet bile çakıyorum okuduğunu az çok bilerek. Bir kere işe yaradı ve attı mesaj ama bok gibi bir şey oldu. Cevap vermedim, vermemek için direndim. Sonrasındaki o direniş mesaj beklemekten daha zor geliyor bana, böyle güzel her şey.

Atması ihtimali varken atmaması zor geliyorsa ulaşma ihtimali olan yolları kapatmak en azından beklememeyi sağlıyor, iyi geliyor.

hayata eklenmesi gereken özellikler

kulağa kendinden istenmeyen ses yalıtımı. misophoniadan muzdaripseniz hayatı normal bir insanın yüzde yirmisi kadar kaliteli yaşayabiliyorsunuz çünkü. sokaktan gelen her sesle, toplu taşımada birinizin yanında bir şey yapıvermesiyle işitmek nimeti bir anda işkence kaynağına dönüşebiliyor. keşke istemediğimiz seslere kapatsak kulağı otomatik.

zekiler aşık olamıyor

inşallah o yüzden olamıyoruzdur be valla dedirtendir. Ben kalbimin kuruyup içimin çürümüş olmasından şüpheliyim daha ziyade.

seninle konuşmak istemiyorumun kibarcası

-bla bla bla
+hee evet *
-bla bla bla
+bilmem olabilir
-bla bla bla
+öyle miymiş hmm
-bla bla bla
+aynen
-bla bla bla
+evet
-görüşürüz
+görüşürüz

mission completed

yazarların şu an dinlediği şarkılar

bir şarkı tut
ilk defa dinlediğime üzülerek dinlediğim. Nazan biliyor musun bence de yalnızlık yalnızlıktır ulan.

yazarların bu yıl elde ettiği başarılar

Bi tane tweetim 4 fv 2 rt almıştı hey gidi be.

tost içine domates koyan fakir

Sadece domates gerekli lezzeti vermez ketçap da sıkılmalıdır diye öğütler vereceğim canım ekonomik sınıfdaşım.

düz çizgiyi sanat diye kakalamak

(bkz: democratization of art)
Modern sanat sanatın herkese ulaşılabilirliğidir. otoritelerin neyin sanat diye kakalanıp neyin sanat olamayacağına karar vermesine bir tepki olarak doğmuştur, iyi ki de yapmıştır öperim gözlerinden mondrian.

Edit: modern sanat kavrayışlı entel takılmakta acele edip anlatım bozukluğunun kingosunu yapmışım özür dilerim herkest.

kavala kurabiyesi

şok'ta satılanı pudra şekeri serpiştirilmiş herhangi bir kurabiyedir, paranıza yazık. istanbul için paraya kıyarsanız kovan fırın'dan baya güzel olanı alınabilir.

üzüm ve diğer şeyler

sanki kedileri önce çekip sonra yorumlamıyor da kedilere ne yazacağını anlatıyor onlar da duruma uygun pozu veriyorlar gibi.

yeni doğan bebeğin kokusu

(bkz: koklayarak öpmek)

giden sevgiliye söylenecek son söz

çaresizlik kıskıvrak yakalayıvermişse dil düğümlenir sanki, 'git' oluverir son söz. konuşmuştuk, beraber karar vermiştik, tek olur yol ayrılıktı. sonra gidecek olduk, son bir kez sarılmak istedi o. ben ağlarım diye korktum, istemedim. sarıldı sonra. ağlamaya başladı. gözünden bir iki damla yaş da gelmedi öyle, hıçkırarak ağlamaya başladı. şaşırdım kaldım, bakakaldım yüzüne. gözyaşlarını sildi. 'şşt yapma' diyebildim sadece yanağına dokunup. halbuki yapmak istediğim yüzünü tutmaktı ellerimin arasında, gözlerinden öpmekti üç kere beş kere yüz kere sonsuz kere. gözyaşlarından öpmekti hatta. sadece dokundum yanağına, 'git' dedim. git. gitti o da. arkasına bir kez olsun dönüp bakar mı diye köşeyi dönene kadar bekledim, bakmadı. adımları bile biraz tereddüt edip yavaşlamadı. gidiş o gidiş işte.

sabah uyanıldığında ilk görmek istenilen şey

duygusal çöküntüde olunan şu günlerde aşık olunan kişiden gelecek sevgi, özlem içerikli bir mesaj olabilir fakat öyle bir ümitsizlik ki bendeki geceden telefonumu salonda şarjı bitik bırakıp yatıyorum ne bileyim.