Her şeyden evvel bozkurt evcilleştirilemeyen , insanların kendi istek ve arzularına göre kullanamadıkları tek hayvandır.Dünyanın hiç bir yerinde bir bozkurdun evcilleştirildiği görülmemiştir.Dünyanın en büyük sirkleri en vahşi yılanları,timsahları,aslanları , kaplanları evcilleştirebilmiş ancak bozkurdu bir kapalı kafeste dahi tutamamışlardır.

Bugün akşam saatlerinde ev adresime ulaşan zarfı açmadan önce akp propaganda broşürü olduğunu tabii ki bilmiyordum. Üzerinde isim soyisim, ev adresi ve metnin en alt kısmında da rte'nin imzalı kaşesi yer alıyordu. Zarfın içeriği ise aynen şöyledir;

--spoiler--
Büyük Türkiye mücadelemizde gençler her zaman yol arkadaşlarımız oldu. Bu ülkenin gençlerine inandık, güvendik, sadece teşkilatımızın kapılarını değil, seçme ve seçilme yaşlarını da gençlerimiz için yeniden düzenleyerek, siyasetin kapılarını ardına kadar gençlerimiz için açtık.

Eğitimde Cumhuriyet tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirerek, Türkiye gençliğinin birikimli, donanımlı, ülkesini ve dünyayı tanıyan, tarihinin ve ecdadının izinde, milli manevi değerlerinin muhafaza eden, gelecek vizyonu olan özgür bireyler olarak yetişmesi için modern zeminler oluşturduk. Yeni açılan okulları, üniversiteleri, eğitimdeki en ileri teknolojik yenilenmeyi, burs ve kredileri, yurtları, spor tesislerini, kültür merkezlerini, kütüphaneleri hep siz sevgili gençlerimiz için inşa ettik.

Sevgili genç kardeşim!

11 yıl boyunca, sizlerle gururlu, itibarlı, güçlü bir Türkiye emanet etmenin mücadelesi içinde olduk.Bu mücadeleyi, sizlerle birlikte ve sizin için kararlılıkla sürdüreceğiz. Bizden devralacağınız emaneti, sizlerin daha yüksek burçlara ulaştıracağınızdan hiç şüphe duymuyorum.
Sizler bu aziz milletin aziz şehitlerinin izinden yürüyen kahraman evlatlarsınız…Sizler Alparslan’ın, Fatih’in Gazi Mustafa Kemal’in, Adnan Menderes’in emanetçilerisiniz.Sizler çok zengin bir kültürün, kadim bir sevgi medeniyetinin mirasçılarısınız. Tarih ve medeniyetin sizlere yüklediği ağır ama kutsal emaneti sarsmadan taşıyacağınıza her zaman inandık.

işte 30 Mart 2014 yerel seçimlerine böyle bir şuurla giriyoruz. Türkiye için dönüm noktası olan 30 Mart’ta, milli iradenin, sandığın, demokrasinin, çözümün tartışılmaz bir zafer ilan edeceğini biliyor, bu seçimleri çok önemsiyoruz. 30 Mart seçimleri, Büyük Türkiye’nin ilerleyişinden rahatsız olanların kaybedeceği, Yeni ve Büyük Türkiye idealinin kazanacağı bir seçim olacaktır.

Kendiniz, istikbaliniz ve aziz milletimiz için, 30 Mart seçimlerine yüreğinizi koyacağınızı biliyorum. Siz gençlerin tercihiyle, Türkiye’nin geleceğinin belirleneceği 30 Mart 2014 günü bir kez daha milli irade tecelli edecek ve biz bu kutlu yürüyüşü siz gençlerin heyecanı, enerjisi ve üstün çalışmalarıyla sürdüreceğiz.

Beraber yürüdüğümüz bu yolda siz gençlerin Türkiye’nin geleceği için hiç durmadan çalışacağına ve bu ülkeyi en yükseğe taşıyacağına canı gönülden inanıyorum. Türkiye’nin gençleri olarak bu ülkenin geleceğini ellerinizde taşıdığınızı asla aklınızdan çıkarmayınız. Bu yüzden

Durmak yok , yola devam…Durmak yok hizmete devam…
Sizi ve ailenizi en kalbi duygularımla selamlıyorum
--spoiler--

AKP nerede oturduğumuzu, neler yaptığımızı nereden ve nasıl biliyor? Bütün özel bilgilerimizi öğrenerek, gençleri fişliyorlar.. "Sevgili genç kardeşim! 11 yıl boyunca, sizlerle gururlu, itibarlı, güçlü bir Türkiye emanet etmenin mücadelesi içinde olduk." sözleriyle bizleri tozpembe türkiye masalına kandıracağını mı düşünüyor?.. Gençlerin çoğu işsizdir ve bende bu çerçeve de işsizliğe dahilim, bugüne kadar da akp'nin bana hiçbir yararını görmedim! (aksine vatanımı satıyor!) Dün gitmiş olduğum hastane'de sigorta süremin bittiğimi, bunun için sgk'ya okuyor olduğuma dair bilgi vermem gerektiğini, ancak bu şekilde sigortalı hizmetten yararlanabileceğimi ve muayene ücretinin 15tl olduğunu duymamın ertesi günü mektubun elime ulaşması, türkiye'nin tozpembe bir hayat sürmediği gerçeğini tekrar gözlerimin önüne serdi..

yağmurun altında öpüşmek isteyen kişilerin fantazi dünyalarını öğrenmek istiyorum.

iki yıl öncesinde yine aynı platformda 8. nesil yazar iken utanmamız gerektiğini söyleyen kitlenin yaşlanıp öldüğünü zannediyordum..

45 milyon kürt mü var ulan dangalak!? Hangi gezegenden istatistiklere bakıyorsun dedikten sonra bu sözü sarf edenin kendini parmaklama girişimiyle intihar videoları izlememize vesile olacaktır..

Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde terör örgütü olarak kabul edilmiş pkk'nın oyuncağı olmuş çocuktur.. Kendime ve çevreme nazaran baktığım da 10 yaşımdayken çanak çömlek, ebelemeç, göt kazmaca oyunları oynuyorduk!? Hanginiz polise taş atabilecek cibiliyetsizlikteydi ulan..

Rap müziği kültürünün sisteme karşı olan isyan ve hayatın hakikatini gözler önüne seren sözlerden ibaret olduğu düşünülürse kin, nefret ve sadizm söylemleri üzerine doktora yapmış kişiler olarak bu dinleyicilerin zeka seviyelerinin yüksek olduğu düşüncesindeyim..

(bkz: #22965724)

Karşınızda ki kişinin ne bok olduğunu anladığınız zaman, her ne kadar sevseniz dahi yapmış olduğunuz eylemdir.

vatikandan papa açıklama yapıyor; ’ hristiyan kadınları boynunuza haç takın, çünkü artık türk (müslüman) kadınlarıyla ayırt edilemiyorsunuz’

(bkz: türkiyenin artık avrupai bir ülke olduğu hakikati)

çok mu istiyordun Kaan? Sorusu beni bitirdi zaten, birde acaip ergen triplerine giriyor. Yok kardeş, 100 bin lira felan para mı, 118 Aylık asgari ücret ediyor peah...

ilk gördüğümde düğme yerinin küçük olmasından dolayı "ulan! bunu buraya mı sokup işiycez" dememe sebebiyet vermiştir..

(bkz: haydaaa atilla mayda)

Haber sayfalarını araştırmama vesile olan huzur..
(bkz: kurtulduk diye bayram yapmak)

"Böylece biz Kur’an’ı apaçık âyetler hâlinde indirdik" HACC - 16' suresini yalanlamış olan ve kendiyle çelişen aptalların söylemi...

bir abluka içinde yaşanır mı bilemem,
yalanları görüp de gerçekleri silemem,
anlam arayışıyla yaşayıp ta gidenler,
mevcut anlam bulmuş mu sormadan ben edemem...

Yalnızlığın ve kimsesizliğin sesleri duvarları parçalarken, izlemek hoşuma gitmeye başladı artık. her ne kadar uzun süren depresif ruh halimi benimsemiş olsam da, mutlu olmak adına elimden gelen her şeyi yaparım.. hayatı ne kadar saçma bulsam da, belki bir gün yolunu bulup mutlu olabileceğime inanıyorum. herkes gibi.. sanki hiç gitmeyecekmiş gibi gelen insanlar, ne kadar da küstah ve ebediyetsiz. ne dertleşeceğin bir gönüldaş, ne de sevgini verebileceğin birileri olmasa da yaşabiliyormuş insan(!).. Tam iki yıl kadar önce aynı duygu-durumda yine aynı platformda itirafımı görünce daha da çok sızlıyor yüreğim. Bildiğin dejavu yaşadım resmen sözlük...

--spoiler--
Boynun bükük başın önde
Derdin nedir söyle turnam
Bilinmez bir hal var sende
Derdin nedir söyle turnam

Gâh ordasin gâh burdasın
Sonu gelmez bir yoldasın
Yüzün gülmez ne haldasın
Derdin nedir söyle turnam

Keder durur gül yüzünde
Sitem dolu her sözünde
Gitme bugün kal benimle
Derdin nedir söyle turnam
--spoiler--

Patron kısmının ortaya koymuş olduğu adaletsizlikten öteye gidemeyecek olan gerçekliktir; az maaş ile çok çalışmak.. Bünye kara kışa aldırmadan sabahın köründe yatağından fırlayarak gece yarısına kadar çalışmakta. ancak, yapmış olduğu işin hakkını hiçbir zaman alamayarak, 500-600 tl gibi gülünebilecek rakamlara razı olmaktadır. Hal böyle iken Sertab Erener'in şarkısı kulağınızda yankılanır;

--spoiler--
Yeni bir aşk,
Yeni bir iş,
Yine gülecek bir neden lazım..
--spoiler--

Not; bu başlığı, işe girmeden önce para mevzusu kolay diye avutan, sonradan çok cüzzi rakamlar altında çalışacağımı öğrendiğim için ayrıldığım lanet iş yeri için açtım..

3 gün boyunca inmesini beklemeniz gerektiği, yükleme işlemi sırasında "fatal error" verip başa sardığı iğrenç bir dowloader'a sahip bir oyundur.. Gel-gelelim oyun içi grafikler olsun, her skill kullanımında farklı efektler olsun güzel düşünülmüş, bu konuda tebrik ediyoruz. Ama bu görevler nedir kardeşim? Gladiator karakterimin ayakları su topladı koşuşturmacadan. Tamam, anlıyorum. çok büyük bir harita inşa edip free to play sistemine geçiş yaparak büyük bir olaya imza atmışsınız. Ama her görevde devasa haritanı dolaşıp durmaktan yoruldum be oyun...

Her tuvalet ihtiyacından sonra dışarıya çıktığım da "ulan acaba açık mı bıraktım?" sorusu ile karşı karşıya gelir. En yakın kuytu köşede kontrollerimi yapıp yoluma devam ederim...

Silahsız asker ile eşdeğerdir; çaysız kahvaltı yapmak.. Sonuç olarak Türk gelenekleri ile yaşadığımız için, meyve suyuymuş, kahveymiş felan kesmez efenim. Bırakın kahveyi Alman dazlakları içsin. Biz çayımızla yola devam...