bugün

sevdiği entry'ler

ana

Maksim Gorki'nin 1906 yılında yazdığı "Ana" romanı, Rus ve dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Bu eser, yalnızca edebi değeri ile değil, sosyal ve siyasi mesajlarıyla da dikkat çekiyor. "Ana," sosyalist gerçekçiliğin en güçlü örneklerinden biri olup, dönemin işçi sınıfının mücadelesini, yoksulluk ve adaletsizlikle savaşını etkileyici bir şekilde yansıtıyor.
"Ana," Rusya'nın küçük bir köyünde yaşayan işçi sınıfı bir ailenin hayatını ve devrimci mücadelesini anlatır. Romanın merkezinde Pelageya Nilovna, yani "Ana" ve oğlu Pavel Vlasov vardır. Pavel, Rus işçi sınıfının kötü yaşam koşullarına karşı bilinçlenmiş ve devrimci hareketin aktif bir üyesi olmuştur. Pelageya, oğlunun mücadelesine başlangıçta mesafeli durmasına rağmen, zamanla onun ideallerini ve mücadelesini benimseyerek devrimci hareketin bir parçası olur.
Pelageya Nilovna, romanın en önemli karakteridir. Başlangıçta oğlunun siyasi faaliyetlerine karşı endişeli ve korkak bir tutum sergileyen Pelageya, oğlunun azmi ve kararlılığı karşısında değişir. Pelageya'nın bu dönüşümü, okuyucuya bireyin sosyal bilinçlenme sürecini ve değişim kapasitesini gösterir. Pavel Vlasov ise, annesinin gözünde sadece bir oğul değil, işçi sınıfının sözcüsü ve devrimci hareketin sembolüdür. Pavel’in idealleri ve mücadelesi, roman boyunca birçok karaktere ilham verir ve onları harekete geçirir.
Romanın en iyi ve önemli kısmı hakkında bilgi vermek istiyorum: Sosyal ve Siyasi Mesajlar.
"Ana," sosyalist gerçekçilik akımının öncülerinden biri olarak, işçi sınıfının sorunlarına ve sosyal adaletsizliğe güçlü bir vurgu yapar. Roman, yoksulluğun, sömürünün ve baskının ortadan kalkması için işçi sınıfının birlik içinde mücadelesi gerektiğini savunur. Gorki, devrimci düşüncenin ve kolektif hareketin önemini vurgularken, bireysel fedakarlık ve cesaretin de altını çizer. Pelageya’nın oğlunun mücadelesini benimsemesi ve onun izinden gitmesi, toplumsal değişim için bireylerin rolünü ve katkısını gösterir.
Üslup hakkındaysa: Gorki'nin üslubu, sade ve etkileyici bir dille karakterize edilebilir. Olaylar ve karakterler, realist bir yaklaşımla betimlenir ve okuyucunun duygusal olarak bağ kurmasını sağlar. Gorki, doğrudan ve yalın anlatımıyla okuyucuyu içine çeker ve onları romanın bir parçası haline getirir(bu yönünü gerçekten çok seviyorum. genel olarak bir hikaye, roman ya kitap okurken buna çok dikkat ediyorum). Gorki'nin betimlemeleri ve diyalogları, karakterlerin iç dünyalarını ve psikolojik durumlarını da ustalıkla yansıtıyor.
Bu kısımdan sonrası benim kendi görüşlerimle ilgili: Maksim Gorki'nin "Ana" romanı, benim için hem edebi anlamda hem de duygusal ve ideolojik anlamda çok değerli bir eser. Karakterlerin derinliği, sosyal ve siyasi mesajlarının gücü, Gorki'nin gerçekçi ve etkileyici anlatımı, romanı unutulmaz kılan unsurlar benim için. Dönemin zorluklarını ve adaletsizliklerini gözler önüne sererken, bireylerin değişim ve mücadele kapasitelerini de yüceltiyor. Her ne kadar bazı zorlukları olsa da, "Ana," okunmayı ve üzerinde düşünmeyi hak eden bir başyapıt. Roman ne kadar iyi olsa da, bazı eksilerini anlatmak istiyorum: Roman, 20. yüzyıl başlarının Rusya'sındaki toplumsal ve siyasi olayları anlamadan tam olarak kavranamayabilir. Dönemin tarihsel bağlamına aşina olmayan okuyucular için bazı bölümler karmaşık gelebilir ( aslında bu okuyucuyla ilgili bir eksi, romanla ilgili değil. bilgi sahibi olmak gerekiyor). Romanın bazı bölümleri, olayların yavaş ilerlemesi nedeniyle sabırsız okuyucular için ( örnek: ben) sıkıcı olabilir. Ancak, bu yavaşlık karakterlerin ve olayların derinlemesine incelenmesine olanak tanıyor, bu da genel olarak eserin kalitesini yükseltiyor.

fatiha suresi nin türkçe meali

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Hamd, Alemlerin Rabbi

Rahman, Rahim

Hesap ve ceza gününün maliki Allah'a mahsustur.

Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.

Bizi doğru yola,

Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınlarınkine değil.

ismet gurbuz 2024

kuran kursu mu olum burası?

kizil kara

Sanırsam islami sol gibi bir çizgide bulunan yazar. Farklı siyasi yelpazelerde olsak da, fazla eski dil ve arapça sözcük sevdalısı olması dışında bir sorun yok. Sözlükte keyifli vakit geçirmesi temennilerimi sunarım.

albay kemal

Haram ortamlarda bulunmaz, çapulcu hoplatan harbi yazar dostum.

kizil kara

Bu yazarın yazdıklarını anlamayanlar , atatürk'ün söylemlerinden bir şey anlamadığı çol açık. Atam gibi has türkçe konuşuyor.

Azizim, kelblere merhametinizin âli fıtratınızdan nemalandığını temâşaa etmiş bulunmaktayım. Fil hakika , magicgulam gibi edna kelblerin lakırtıları sizin ruhunuzda cerahimler edebilir. Ciddiye almayınız efendim.

Huz ma safa diyip kelbin dübürüne sokup hoplatınız.

kizil kara

bir yazarı sevmenin onun yaveri olmak anlamına gelmediği gerçeğini önemle hatırlatmak istediğim değerli yazar. saygılarımı sunarım.

hilal bıyıklı zenci

Yakında karabük dolaylarinda görülmeye başlanacaktir.

kadir mısıroğlu na bir söz bırak

Ey büyük üstad.
hoplattığın kemalistleri , kanırttığın hainleri, acıtarak geçirdiğin laikleri hiç durmadan hoplatacağıma and içerim.
Ne mutlu türk'üm diyene..

ağızdan çiş kokusu gelmesi

oral'in sakıncaları !..

dinci zekası

22 senedir kemalistleri küskülemektedirler. Yahu azizim , şu mallara cidden acıyorum. Hala kendilerinin değişik bir laciverti olan dincilere laf ediyorlar. Sizler aynı bokun lacivertisiniz unutmayın.

Ayrıca adamlar , içinizden geçti azizim. Bütün değerlerinizi ayaklarının altına alıp çiğnedi , adamlari ciddiye alacağınıza mal mal , yanaklarına mantar çıkmış tosbağa anüsü gibi ağzınız boş durmuyor.

sözlük yazarlarının şiirleri

Bir denizim, sahilim yoktur,
Göz yaşımı silenim yoktur.
Dalgalarımda hüzün saklı,
Vurur sessizce kıyılarıma.
Kayar gökyüzümde yıldızlar,
Parlar gözlerimde bir umut.
Fakat yoktur denizimde;
Bir limanım, bir sığınacak yerim.
Rüzgarlarım dertlerle doludur,
Fırtına benzeri büyür her saniye yüreğimde.
Yoktur sessiz çığlıklarımı duyanım,
Bir yalnızım sahilsiz denizimde.

uludağ günlük

Ben geldim, sözlük.
Felç geçirdiğimde sağ bacağım yürüme yetisini kaybetmişti. Bu benim için büyük bir acıydı, asla iyileşemeyeceğim büyük bir travmaydı. Açıkçası ilk başlarda tüm beklentilerim, yeniden ayaklarımın üzerinde durabileceğime dair tüm umutlarım 0'a beraberdi. Psikolojik olarak olabildiğince çabuk toparlandım, her zaman olduğu gibi yine kendimin en büyük destekçisi oldum. Tüm bu süreçler elbette hâlâ zor, ağrılı ve sancılı. Ama yaşanan her şeyi kendim için bir sınav dönemi olarak adlandırmak istiyorum. En önemlisi de şu: Bu sınavı başarıyla geçtim. 11 haftanın sonunda tekrar ayağa kalktım, tekrar yürüyebiliyorum. Fakat, tekerlekli sandalye kullanmaya devam edeceğim, bastonumla kombine olarak. Evimde ve kısa mesafelerde bastonumla yürüyeceğim ama uzun ve yorucu yolculuklarda tekerlekli sandalyemde olacağım. Bunlar benim dikkatsizliğim ve sağlığıma önem vermemem nedeniyle yaşanan bir süreçti. Ancak yaptığım hataları tekrarlamayacağıma eminim. Larisa(primadonna) olmak bunu gerektirir çünkü...puajajajaja.

aşk

Aşk çok tuhaf bir duygu. Kelimelerle anlatılamayacak bir duygu. iki insanın aynı anda birbirini sevmesi büyük bir mucizedir. Aşk duygusunun kendisi bir mucizedir. Bir insanı kendinden çok sevmek, onun için her şeyi yapabilmek, her türlü aptallığa hazır olmak ve o kişi için tüm arzularından, planlarından, kurduğun hayallerden vazgeçebilmek nasıl mucize olmasın? Aşk o kadar tuhaf bir duygudur ki, hiç beklemediğiniz anda karşınıza çıkar ve siz bu duygunun, yaşadığınız güzel anların hiç bitmemesini istersiniz.

risale i nur dan vecizeler

Yazan arkadaş anlamışmı bunu.

lafı mı olur

eski bir şarkı olmasına rağmen günümüzde ergen şarkısı olmuştur.

fenerbahçe nin haklıyken haksız duruma düşmesi

17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçında fenerbahçe haklıyken haksız duruma düşmüştür.
hiç kimse kusura bakmasın.

fenerbahçeli futbolcular saldırıya geçmese, sahaya bir dallama atladı güvenlik olaya müdahale etti diye konu kapanacaktı.

olaylar böyle başlamıştır.


saldırıya gelen bir iki çomarı zaten güvenlik etkisiz hale getirmişti.
fbli cengaver(!) futbolcular, saldırarak oylayları daha da büyütmüştür.

fbli iki cengaverin(!) yedek kulübesindeki şaklabanlıklarını da unutmamak lazım tabi.

hepimiz ermeniyiz diyenler

(bkz: klarnet calan sarapci koala 6)

Bir ermeni gazeteci milliyeti yüzünden öldürülüyor ise ben de bağırırım ermeniyim, götün yiyorsa beni de öldür diye.

Bu vatanda ermeniler de yaşıyor. Burası onların da Vatanı bu arada.