Jai fait une promesse

bazen böyle olur, aldığın her nefes, attığın adım rahatsız eder, boşa atılmış, güya hiçbir yere vardırmayan adımlardır. neler olduğunun, üzerindeki halin farkındasındır ama seni motive eden o şeyi bulamamışsındır, bulmak için mecalin de yoktur, vardır da aslında çok derinlerde... O döngü canına tak ettiğinde dayanılmaz bir şeye dönüşür, için yanar kavrulur, iyi bi' adamsan yola girersin bir şekilde* nasıl olur, allahualem.

Eski zor günler nasıl geçtiyse bu da geçer. Eski problemleri düşün şimdi problem değil. Hatta komik durumlar. Bugünün problemleri de öyle. Ne olucak yani zaten yarına çok anlam bulduğum ve keyif aldığım için uyanmıyorum. Bağlı olmadığım, etki alanım dışında hiçbir şeyi kontrol edemem. Kontrol edemediğim şeylere karşı beklenti oluşturmam. iş, aile, arkadaşlar… hiçbirine beklenti oluşturmam ve üzülmem. Değer verdiğim pek bir şey yok üzüntü duyacağım şeyler de yok. Probleme bak, çözebiliyorsan çöz. Çözemiyorsan kabullen ve devam et. Herkes herkessiz ve her şeysiz yapabilir. insan her şeyi atlatabilir ve alışabilir.

https://www.malumatfurus....-oldugunu-sanan-tweet.jpg kafayı bozmuş, saplantılı heriflerin savunduğu saçma sapan olay. bunların sürekli arapça öğretmelerinin, her yere imam hatip açmalarının da en temel nedeni, bu ruh hastalarının gerçekten ilahi bir görevde olduğunu sanmaları. bu da islamın, düpedüz arap emperyalizmi olduğunu gösterir. gerçekten öldükten sonra herkesin arapça konuşacağına inanıyorlar.

Farkında olmadan bizi mutsuz eden şeylerden biri de bu aslında. Her şeyi mutlu olmak üzerine inşa etmeye çalışıyoruz. Sonra didindigimiz halde sandığımız mutluluk gelmeyince daha da mutsuz oluyoruz. Bendeki karşılığı bu en azından.

Not: gene karamsar modum açık.

sevgiyi ne kadar hak ettiğini görmektir. şüphesiz askıya alınmış bir sevgiyle bakarken bile çok güzel. tam bana göre dizayn edilmiş. her şeyiyle. tamamen objektif bakıyorum.

ispatlamak mümkün değil tabi ancak teorik bir idea. denilebilir ki bak işte dindar ayağı yapan bazı insanlara, dünya sevgisi mi var onlarda diye, haklısın derim ama belki de içinde, en özünde seviyordur ve sevgisini aktarma şekli budur yani.

fikir özetle şu; bi insan bu hayatı tüm kusurlarıyla falan herşeyiyle sevdiğini fark ediyorsa, ki genelde üzgün, dipte hissedilen anlarda gelebilecek bi duygu aslında, o kısa anlarda içi bi şükran hissiyle doluyor, o an fark ediyorun ki lan biz bilmiyoruz amına kodumun yerinde yaşamayı, müthiş bir amusement park sunmuş sana adam, olup olabilecek en kusursuz deneyimi, yani en baba simülasyon oyununun milyonda biri varyetede deneyim sunma şansının olmadığı, kusursuz bi tasarım. al diyo sana, al şimdi bunla ne yapmak istiyorsan onu yap, nasıl bi insan olmak istiyorsan onu ol. sonra biz gidip yarrak gibi adamlar oluyoruz, yarrak gibi şeyler yapıyoruz. bunu fark ettiğin o an sürekli omuzlarında bi yükmüş gibi taşıdığın o yarrak gibi bi adam olma hissinden tamamıyla arındığın tek anlar oluyor zaten. bikaç gün önce ataşehir trafiğinde sıkışmış kalmışken hissettiğim bazı hislerin bugünkü anımsaması bu. şöyle bi histi, birisine teşekkür etmek, şükran duymak istiyorsun bunun için, boşa gitsin istemiyosun o derece takdir edesin, tapınasın var çünkü. sonra tapınıyorsun da, herhangi bir yöntemle değil, o saniyelik hissi yaşayarak.

dün sabahsa açık, geniş otoparkta huzursuz düşüncelerle arabaya yürürken ağzımdan istemsiz şu cümlenin çıktığını duydu kulaklarım; "mutluluk yok mu lan bu dünyada"...

çok beklersiniz. hepsi bıyıklarına badem yağı sürüyor ki daha güçlensin daha gürleşsin.

Elektron verip katyon olsunlar o zaman hehehe.

Haftasonu izleyeceğim oyun. Şimdiden çok heyecanlıyım.

Geçer canım, geçer kardeşim, geçer geçer... Sen iyi biri olmaya gayret et! Kimsenin fikirlerine yapışıp kalma ve yek doğruyu konuş ve dosdoğru yaşa! Fani dünyada geçmeyen ne var ki? Koy sütüne, rahvan gelsin içsin. Rahvan kimse artık :-).

Huzurluyum artık...

Yapmam gerekeni yaptım.

Huzurla ölebilirim artık.

yapmanızın engellenmesi ihtimalinden kaynaklanır. yaptıktan sonra söylense bile kimse birşey diyemez, iş işten geçmiştir çünkü.

Güzel bir yetenek bence.

hayatın boş ve anlamsız olduğunu gösteren olaydır. gün gelecek 2024'ü hatırlayan kimse kalmayacak açık ve net.

çok masumca birşey. kaçamak bakışlar atarsınız karşınızdakine, ama umrunuzda değilmiş gibi triplere girersiniz bikaç saniye sonra. ve sonra yeniden bakarsınız. uzar gider böyle. yanınızdakinin ne anlattığını dinlemeden sadece muhabbet eder gibi görünür uzun süre "hee, evet ya, aynen aynen, haklısın" dersiniz. bakıştığın kişi gidince gerçek dünyaya inersiniz. ve olaydan bihaber hala bişeyler anlatmaya çalışan arkadaşınıza " la bi sus artık yapraam amma çok konuştun"der resti çekersiniz o anda. romantizmin zirvesindeyim sözlük...

cevabı emekli maaşı olan bir bilmece.

Aşık olmuşsun demektir.

israil kiminle savaşıyormuş, parmak kadar çocuklar ve şalvarlı kadınlarla mı?

Savaş, iki taraflı bir kavramdır.

ne yazık ki insanın enerjisini azaltan ve umudunu yitirmesine sebep olan bir dünya gerçeği. ama otobüs gelmiyor diye durağı terk edersek yolumuzu kaybedebiliriz. belki istediğimiz otobüs de gelmeyebilir ama bu gideceğimiz yerden zevk almayacağımız anlamına gelmez. bir şeyler için mücadele etmek insanı canlı tutar. en azından denemeli...