kalemime sinek kondu

bir gurbetci olarak bu konuyu biraz acmam gerekiyor..

1) almanya da 4.5 milyon türk yasamaktadir bunlarin 1.5 milyonu türk vatandasidir.. yani yeterli kriterleri saglayanlarin nerdeyse cogu alman vatandasligina gecmistir.. oy falan kullanmazlar..

2) gerekli kriterleri saglayamayan ( is, dil, vatandaslik sinavi vs ) türk vatandasi olarak kalmistir.. ( tabi ki gerekli kriteri saglayip vatandasliga gecmeyende vardir)..

3) almanya da secime katilim 500.000 civarinda kalmistir.. yani türk vatandaslarinin ücte biri oy vermis.. onlarinda yüzde 60 i ak partiyi tercih etmistir..

4) madem cok dert ediyorsun bu konuyu.. kendi kitleni almanyada sandiga cek, ak parti camilerden, derneklerden otobüs kaldirirken.. sende uyuma.. kendi kitleni harekete gecirt.. hdp bile harekete gecirip nerdeyse cogu avrupa ülkesinde kendi partisini birinci cikarirken ve avrupadan gelen oylarin dagilimi ile kocaelinden bile milletvekili cikarirken sende uyuma.. aglamak yerine örgütlen.. sanalda göt büyütmek kolay geliyor tabi.. zira hic gocunmasin kimse sizin almanyada yasayan kemalist dediginiz kitlenin, türkiyede neler oluyor umrunda bile degil..

5) almanyanin, alman devletine bile sözünü gecirebilen en büyük türk sivil toplum örgütü avrupa alevi birlikleri federasyonudur.. en fazla üyeli sivil toplum örgütü yine bunlardir.. madem diyorsunuz aleviler chpnin oy deposu e ne uyuyorsun.. adamlarla iletisime gec.. türkiyeden almanyaya göcen insanlarin cok rahat yüzde 30 u alevilerdir.. tas atsan pazarcikli, tuncelili, erzincanli, vartolu, amasyali, tokatli, sivasli aleviye carplar.. birlikte calis birseyler yap.. ak parti, hdp catir catir avrupada calisirken.. sen camis gibi yat aaa gurbetciler oy kullanmasin..

6) kazanmak istiyorsan calisacaksin.. birsey yapmadan aglamak ya da birilerinin elinden bazi haklari alarak basariya ulasmak cabalamasi nedir.. kazanacagin tek sey antipati olacaktir..

bu insanların benim geleceğimi belirlemesi önemli değil. domatesi 200 lira da olsa alır yerim, benim için sorun yok.
domatesi 200 lirayı bırak şu an 30-40 lira verip alamayanlara bakınca ekseriyetle bu "domates 200 lira olsa da akp'ye oy atarım" diyenler...

asıl sorun bu değil.
asıl sorun ülkeyi ekolojik olarak da bir felakete sokuyorlar.

https://www.youtube.com/shorts/zuCYsT1tmws

karadenize bakın, son 30 yıldır bilim insanları çığlık atıyor. dünya inliyor, adeta "beni kurtarın" diyor ama yaşanan-değişen iklim ve yağış periyotları, yağış miktarını göz önüne almadan bizi yönetenler plansız programsız yeni yerleşim-iskan alanları açıyor ve ülkeyi betona boğuyorlar.
hele ki hes projeleri ve kentlerde yapılan inşaat-imar rezilliklerinin acısını yaşıyoruz. seller depremler ile yaşanan can ve mal kayıplarına bakın.

gap projesine bakın. 100 milyon nüfusu besleyecek bir tarım alanına can suyu olacak proje plansız programsız eğitimsiz liyakatsiz yönetimler sayesinde denetimsiz yapılan fazla sulama kontrolsüz gübreleme tarım ilacı kullanımı ile toprağın kalitesini bozduk. böyle devam ederse ileride en az 10-15 yıl o tarım alanını nadasa bırakmalıyız ki fazla sulama, kontrolsüz gübre, ilaç kullanma ile bozulan toprağın mineral dengesi ve kirlenen doğası eski haline gelsin diyeceğiz.

özellikle tarım ve hayvancılık alanlarında yapılan katliam seviyesinde madencilik, hes projeleri, iskana açma, betonlaşma, avrupa veya dünya'nın başka ülkelerinde hiç bir finans kurumunun kredi vermeyeceği, hiç bir imar bakanı-yerel yönetimin iktidarın onay veremeyeceği derecede yapılan turizm adı altında eko sistemin katili olan tesisler...

böyle giderse domatesi 200 liraya yemen zaten yakında.
bugün akp iktidardan gitse bile kim iktidar olursa olsun, hangi rejim sistem uygulanırsa uygulansın senin 3-5 sene sonra domatesi 200 liraya yemen kaçınılmaz.
öyle bir açmazdayız ki...

bırakın üzerine bir şey koymayı; halkın ülkenin 2002 yılında ki alım gücüne ekonomik güce erişme, iç dış borca sahip olması, 2002 yılından sonra şimdiye kadar ortaya çıkardığı ekonomik sosyal kültürel hukuk eğitim vb alanlarda ki muazzam yıkımın zararını telafi etmek için en az 30 yıl lazım.

bugün yapılan yanlışlardan dönelim desek 30 yıl sonra anca türkiye cumhuriyeti hazinesi halkı 2002'nin ekonomik yapısına gücüne kavuşur.

şu an Türkiye'nin Uzun Vadeli Dış Borçlarını Ödeme Projeksiyonuna bakarsanız 2024 yılında kamu: 21 milyar dolar, özel sektör: 24.7 milyar dolar, toplam: 45.7 milyar dolar.
2025 yılında kamu: 21.3 milyar dolar, özel sektör: 19.2 milyar dolar, toplam: 40.5 milyar dolar.
2026 yılında kamu sektörü: 21.5 milyar dolar, özel sektör: 17.2 milyar dolar, toplam: 38.7 milyar dolar..
2027 yılında kamu: 90.6 milyar dolar, özel sektör: 74.5 milyar dolar, toplam: 165.1 milyar dolar olmak üzere 2027 yılına kadar ödeyeceğimiz borç 290 milyar dolar.

peki senin 3 yıl içinde ödeyeceğin 290 milyar doların var mı?
yok!
borç yiğidin kamçısı aslanım, çalışır öderiz diyeceğin kaynağın var mı?
o'da yok!
ne dedin? yol köprü havaalanı vs kıl tüy mü dedin?
a benim süper zekalım, senin buralardan geçsen de geçmesen de ödediğin tl. dolara çevrilip yurt dışına çıkıyor. bu paralar senin milli gelirin değil ki...
2-3 sene sonra istesen de istemesen de, akp-chp ali eli kim gelirse gelsin, şeriat demokrasi diktatörlk padişahlık vs ne adı altında nasıl yönetilirsen yönelt domatesi 200 liraya zaten yiyeceksin.

Yedinci nesil abimiz krallllll. Epey bir uykudan sonra uyanmış gelmiş hoş gelişler ola.

GALATASARAY
1. Türkiye'nin ilk futbol kulübüdür. (1905)
Akla hemen Beşiktaş gelebilir ama aslında 1903'te jimnastik kulübü olarak kuruldu, futbol şubesi ise Ağustos 1911'de kuruldu.
2. M. Kemal Atatürk yaşarken, adına düzenlenen kupayı alan tek takımdır
Gazi Büstü Kupası: Galatasaray 4-0 Fenerbahçe (31.08.1928)
3. Bir sezonda en çok gol atan takım unvanı Galatasaray'da
1962-63 sezonunda iki aşamalı olarak gerçekleştirilen ligde 42 maçta 105 gol attı.
4. Ligde rakiplerine en fazla puan farkı atarak şampiyon olan takım
1987-88 sezonunda Beşiktaş'ın 12 puan önünde şampiyon oldu.
5. Süper Lig'in ilk gol kralı; Metin Oktay.
1959, 15 maç, 11 gol
6. Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılan ilk Türk takımıdır. (1956-57)

7. Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı final oynayan ilk Türk takımı. (1988-89)

8. Şampiyonlar Ligi'ne katılan ilk Türk takımı. (1993-94)

9. Şampiyonlar Ligi'ne en çok katılan Türk takımı. (14 kez)
En yakın rakibi Beşiktaş 7 kez, Fenerbahçe ise 6 kez katıldı.
10. Avrupa'da kupa kazanan ilk Türk takımı. (17 Mayıs 2000, UEFA Kupası / ilk ve tek)

11. Şampiyonlar Ligi'nden gelip UEFA Kupası'nı kazanan ilk takım.

12. UEFA Kupası'nı yenilgi yüzü görmeden kazanan ilk takım. (1999-00)

13. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynayan ilk Türk takımı. (3 kez)

14. Süper Kupa'yı kazanma başarısı gösteren ilk ve tek Türk takımı. (2000)

15. Üst üste en fazla şampiyon olan Türk takımı. (4 kez)

16. Ezeli rakibinin sahasında şampiyonluğunu ilan eden ilk ve tek Türk takımıdır.

17. 3. yıldızı armasına takan ilk Türk takımı. (2002)

18. 4. yıldızı kazanan ilk ve tek Türk takımı. (2015)
Üst üste 2 yıldızı ilk takan takımdır da aynı zamanda.
19. Türkiye Kupası'nı kazanan ilk takım olmasının haricinde en çok kazanan takımdır da. (17 kez / Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin kupa sayılarının toplamından daha fazla)
Beşiktaş 9 kez, Trabzonspor 8 kez, Fenerbahçe 6 kez kazandı.
20. Uluslararası maçlarda kendi sahasında yenilmezlik rekorunu elinde bulunduran Türk takımı. (20 kez)

21. Dünya sıralamasında 1. sıraya yükselen ilk Türk takımı.

22. Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda Avrupa kıtasını temsil eden ilk ve tek Türk takımı.
Galatasaray, UEFA Kupası'nı kazandıktan sonra, 2001'de ispanya'da düzenlenecek FIFA Kulüpler Dünya Kupası'na katılacağı açıklanmıştı. Hatta kuraları bile çekilmiş, sarı-kırmızılılar B grubu'nda Brezilya'dan Palmeiras, Honduras'tan Olimpia ve Suudi Arabistan'dan El Hilal'le eşleşmişti. 12 kulübün üç grupta mücadele edeceği renkli bir turnuva olacaktı. Ancak FIFA'nın isviçreli ortağı olan, turnuvaların pazarlamasını yapan ISL'nin iflas etmesi nedeniyle turnuva gerçekleşmedi

Kisacasi BABANiZ GALATASARAY