ski skine uslu durmuş olan çocuktur... götünde patlamıştır uslu durması...
belkinin gerçekleşebilme ihtimaline inanmış olan çocuktur. zira 'eğer uslu bir çocuk olursanız belki birgün şirinleri bile görebilirsiniz' demektedir.
burada dikkat edilmesi gereken bir şey de; biledir. yani; uslu durursanız çok şey olacak ve bonusu şirinleri görmek olabilir...
inanırsın inanmasına, çocuksun lan işte... inanmayıp ne yapacaksın? hanginiz sokaktan geçen bozacının yaramazlık yapan çocukları topladığına inanmadınız ki? ya da hangimiz inanmadı ki...
neyse şirinler'e dönelim;
aslında annen söyler; oğlum bak şirinler diye bir şey yok, çizgi film sadece o... boşuna bekleme... ama inanmak istemezsin; şirine'nin varlığına; rapunzel'in saçlarına inandığın kadar inanmışsındır...
yapman gereken şey çok basit; uslu durmak... başka bir şeyle ilgilenmemek... çünkü şirine kıskanabilir, ilgi ister şirine... sarı saçlarıyla ne de güzel şirine...
gargamel'in onun babası olması da sorun değil ama bilemezsin ki; şirine'ye kötü huylar genetik olarak geçmiş... yalancı olmuş... kendinden başkasını düşünmezmiş...
yine de toz konduramazsın; annene ve olay ciddileştikten sonra haberi olan babana karşı gelirsin; ben usluydum hep ve uslu duracağım ve şirine gelecek... biliyorum gelecek diye tartışırsın...
ama anne ve baba haklıdır; şirine gelmez yıllarca beklediğin halde; unutmadığın halde...
belki de; anne ve babaya karşı geldikten sonra bozulmuştur her şeyin büyüsü...
belki de, şirine hiç olmadı...
belki de...
ulan benim lan bu. bir yazarın iletisinde gördüm de aklıma geldi. annem beni hep kandırırdı uslu durusan şirinleri görürsün diye ben de yerdim tabi numarayı. bir gün hatırlıyorum da artık nasıl uslu durduysam annem kanlıca mantarındaki kurtları aha bunlar şirinler diyerekten bana göstermişti. o olaydan sonra dağıttım zaten.*
bir de benimdir o şanssız kişi. şirinlerin yanlış hatırlamıyorsam akşam bültenlerinden önce yada sonra gösterildiği zamanlar çizgi filme o kadar dalmıştım ki henüz bir kaç aylık olan kardeşimin kafasını patates püresi haline getirecektim nerdeyse, üstüne otutarak. allahtan son anda farkettimde çocuk ezilmekten kurtuldu. *
Şirinleri görmek için gece ormana kaçma potansiyeli olan çocuktur. Ama burada bir çelişki doğar uslu olduğu için şirinleri görmek isteyen çocuk ormana kaçarsa usluluğundan ödün vermiş olur e bu seferde şirinleri göremez o yüzden ormana boşuna kaçmış olur.
ejder tomarının gücünu alabilecek seviyeye gelmek için eğitim alan po'nun, tomarı açıp boş yüzeyine bakması, ancak daha sonra tomardaki yansımasını görüp gücün kendisi olduğunu anlamasının anlatıldığı kung fu panda isimli animasyonu izlemesi gereken çocuktur. bakmayı değil görmeyi öğrenmelidir. aynada şirin görmesi mümkündür.
çocukları küçük yaşta isyan ettirmeye teşvik eden abuk çizgi film çıkmasından bir sözdür. malumunuz üzereki çocuklar kanıyorlar, sinir harbine yol açıp, yalan söylemeye teşviğe gider bu durum.