bir küçük güzel köy olup çok çok büyük beklenti ile gitmeyiniz. şahsen yarım saat labirent gibi okları takip ederek kilise aradım. bununla beraber üç saatte geziliyor.
bana böyle yerler hep aynı gibi geliyor. cumalıkızık, ankarada da bi yer vardı böyle unuttum adını. sadece yerel mallar değişiyor.
ama yine de güzeldi. dönüşte selçuk kalesini de gezerek bir günlük gezme ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. kale 16.30 da kapanıyormuş. dikkat.
Ucuza şarap bulunulabilecek izmirin ilcesi. Evleri muhtesemdir, at binilebilecek guzel alanlar vardir. Ve tabiiki bereket tanrisi biblolari bol bol vardir, her boy. Swh.
Edit : ayrica uyduruk bi hamburgere bir suru para bayildiginiz sacma sapan lokantalari var. Hala aklima geldikce sinirleniyorum.
Bi ara kıyamete kafa tutan bir yerdi. Kıyamete 10'dan geriye doğru sayanlari gördü bu gözler. Lan Ahaha birde orda turistin birine tecavüz etmişlerdi sanki.
Neyse arama butonuna şirince yazın başlıklar bence komik .d
Otoparklar ve pahali otelleri duymak uzmustur. Muhtemelen son 5 sene icinde boyle bir donusume ugramistir. 2012 yilinda unlu maya takvimi geyigiyle bircok eblek tarafindan kesfedilmistir ve belli ki o gunlerde elde ettigi populerlik sayesinde hemen betoncularin hedefi olmustur. Bir ara da sarap tadimini yasaklama muhabbetine maruz kalmistir. Su anda yeniden yapildigini duymak sevindirici.
otobandan çıkıp şelçuk ilçe girişinden sola dönüp, yokuş çıkarak ulaşılan mahalle. şelcuk izban tren yolu köprüsü altından başlayan yolu bir gidiş ve bir geliş olmakta, virajlı diktir. hatalı sollamadan kaçınınız. şirincede, şarap dışında dikkate değer bir unsur yok. otoparka 10 lira ödeyerekten başlanılan şirince gezisine hep bir arayış içinde olunabiliniyor. çünkü bölge bildiğimiz pazar yeri ve etrafında lokanta ve kafeler var. ilgi çekici gelen ücretsiz şarap tadımları, çoğu yerde ikram olarak sunulmakta, aroması güzel ve fiyatıda pazarda satılan ithal ürünlere oranla makul sayılabilir. sokaklar dar, irili taşlarla yer döşemesi yapılmış ve merkezi yerler araç trafiğine kapalı. merkezi deyince büyük bir yer anlaşılmasın, düz alan bulmakta zor zaten. şaşırtıcı şekilde kalabalık, yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görmekte. bölge jandarma sorumluluk alanı içinde yer almakta, araç giriş çıkışları mobil araçla takip edilmekte ve güvenlik konusunda müracaat edilebilecek jandarma karakolu bulunmaktadır. sakin kalabalığın içine karışılabileceği ender yerlerden biri, herkes kendi halinde. gürültü az ama görebildiğiniz her yerde insanlar var. değişik bir anı olması ve bende oraya gittim demek için tavsiye olunur.
niye bu kadar abartıldığını anlayamadığım yer. şarapları çok kötü ama işte eşe dosta alınacak kadar ucuz.
tek güzelliği görülen zeytin ağaçları ve matematik köyüydü.
bu saatte neden aklıma geldi orasını bilmiyorum.
an itibariyle yazdığım köydür. ailecek geldiğimizden bir pansiyonda 2 oda tuttuk. eski bir köy evini pansiyona dönüştürmüşler. ortam otantik, fena değil. bir gece konaklayıp nysa antik kentine geçeceğiz. oradanda pamukkale ve afrodisias. tabi bu gecenin gündüzünde efes gezildi.
arabanıza acıyorsanız pansiyon kapısına kadar getirmeyin. pansiyon sahibi beni bu hususta kandırdı. araç geliyor dedi. araç dediği kağnı herhalde. çünkü imkanı yok bu yollarda ondan başkası yürümez.
ha bu arada gelenler mutlaka nesin matematik ve felsefe köyüne uğrasın. asıl olay orada bence.
Çarşı içinde bir restaurant var. Eski bir köy evinden bozma küçük Bi yer. Mantısı ve yaprak sarması çok meşhurdur. Orada akşam yemeği yemeden dönmeyin. Ayrıca selçuk ilçe merkezinde antikacı dükkanı var. Geçmişe güzel bir yolculuk yapabilirsiniz.
Bayramda tatil amacı ile gittiğim ve aşık olduğum köy...
O kadar minnoş o kadar ponçik bir köy ki kelimelerle anlatmak imkansız. Şarapları o kadar güzeldi ki içe içe doyamadım. Önceden tadımlar çok daha rahat oluyormuş, ama bizim türk milleti tadıp tadıp kafayı bulup, alış veriş yapmadan gittiği için artık tadım sonrası alışveriş şart konulmuş çoğu yerde ya da 10 tl para ödeyeceksin.
Köyün en tepesinde elma ağaçlarının içinde çadırları kurduk, güzelce köyü izleyerek uyuduk. Ben ne kadar anlatsam boş, kesinlikle gidip görün...
az önce kardeşim arayıp ''şirince'deyiz, ne alayım abime?'' dedi. ben de ''ne alacaksın abine?'' şeklinde cevap verip kısa süreli saçma sapan bir muhabbet içine girdik. neyse en son iki şişe karadut şarabı alın deyip telefonu kapattım. başlığı görünce yazayım dedim, bu da böyle bir anımdır.
2012 yılının yazında gitmeye fırsat bulduğum küçük bir kasaba. Ancak bu kadar abartılacak ölünüp bitilecek bir yer olduğunu düşünmüyorum buna benzer çok fazla yer var. Şarapları hakkında aynı şeyi söyleyemem ama hem tatları güzel hem de gittiğiniz her yerde size tattırılması çok müthiş bir durum