en çok merak ettiğim şahıs ciguli bu hususta. acaba nerede garibim? neler yapıyor gerçekten merak ediyorum. yaptığı müzik fazla umrumda da değil aslında ama acıma duygusu ile birlikte bir sevgi besliyorum kendisine karşı. hala o akordeonu elinde gözlerini 15 inç açmış şekilde müziğini mi yapıyor garibim? ''çalgıcı garsısı binneeeeeez'' diyerekten.
(bkz: sözlük bana ciguli'yi bul ulan allahsız)
muhmetelen yara bırakıp arkasına bakmadan giden eski sevgilinin arkasından söylenen cümledir. birde daha manalı olanları vardır ölen kişinin arkasından söylenenler.
fuat sakanın lazutlar livera albümünden bestesi nikos papazoğluna ait bir rum türküsünün *ana teması. insanı depresyondan depresyona sürükler mazallah.
dertli dertli çalıyor saz
ağliyorum bu akşam bu barda
parça parça olmuş gönlüm
kırılmış bir kadeh gibi yerde
katılmıyor türkülere
göz göze el ele susuyorduk
tel'e kulak verip yalnız
sessizce bağlama dinliyorduk
içkimizi hatırladi
yanyana aynı masada
şimdi ne yapar kimbilir
hangi yerlerde dolaşır
rast gelirse bir gün ola
getir ayrılığı meyhaneye
gizleneceğim bir köşede
onu biraz görmek için
içkimizi hatırladi
yanyana aynı masada
şimdi ne yapar kimbilir
hangi yerlerde dolaşır
facebook sayesinde artık merak etmediğin insanlardır .
keske hep merak edilen olarak kalsalardı ,
her aklınıza geldiğinde gülümseten seni sen yapan anılar silinmeseydi .
kim ne derse desin ben ilk bbg ' de ki kıl eray' ı merak ediyorum en çok. napıyor ne yiyip ne içiyor değil meselem. buralarda yazıyor olsaydı halimiz nolurdu.
bir zamanlar en yakın arkadaşınızdır. aynı ünlülere hayran olup bazen birbirinize kızarsınız. çocuksunuzdur daha. herşey güzeldir. ve daha kirlenmemiştir dünya. birbirinize sevdiklerinizi anlatırsınız. yeni yapılan inşaatlara bakıp bak bir gün burda bir katında sen x'le, bir katında ben y'yle oturacağım, komşu olacağız, kocalarımız işe gidince birbirimize çay içmeye geleceğiz dersiniz. hayal kurmak güzeldir. çocuk olmak güzeldir. çocukluk uzun sürmez. yollar ayrılır. bambaşka bir mahalleye taşınırsınız. hep beraber olacağız deseniz de görüşmeler azalır ister istemez. o liseyi okuyamaz. hayat şartları der çalışmaya başlar. siz okula devam edersiniz. yönleriniz farklı yerlere çevrilmiştir. ve bir zaman sonra aynı dili konuşmamaya başladığınızı hissedersiniz. aramalar seyrelir. zaten görüşemiyorsunuzdur. çocukluk bitmiştir işte. sonra bazen aklınıza gelir o kızıl saçlı kız. merak edersiniz şimdi nerdedir, ne yapıyordur dersiniz ama eliniz telefona gitmez. artık söylenecek laf kalmamıştır. hem belki eliniz telefona gitse bile bir ses, o numaranın artık kullanılmadığını söyleyecektir.