kişinin duygularını ifade edebilmesinde önemli bir aracı olan ve insanı rahatlatabilen edebiyat dalıdır. bol bol okunmalı, yetenek varsa yazılmalıdır da. faydası vardır.
Biraz anı biraz hayal
Buyum işte ben...
Hep aynı noktada dalar gözüm duvara
Sanki orası hayat verir eski aşklara
Birer birer arz-ı endam eder kahramanlarım
istemem gitsinler
Yani, bir kez daha
Sonra karar veremem
Belki de gitseler daha iyi olur
Ne de olsa çok yakmışlardır canımı
Hep öyledir ya
Daima yeni bi sayfa açmak ister insan
Kurtulmak geçmişin izlerinden
Ve her açtığı sayfaya kendi izlerini bırakmak
inatla bu sefer der
Bu sefer, ama bu sefer
Oysa bitmez hayallerin bu sayılı seferleri
Bilir misiniz?
Hep bi son hayal ederim. Dimdik, Gururlu
Hep bi son hayal ederim. Sonsuz, Huzurlu
Hep bi son hayal ederim. Aşkı Tatmış
Ve bi son hayal ederim. Ardında iz Bırakmış
Dedim ya biraz anı biraz hayal
Buyum işte ben...
politikaya girdi mi şayet bu sanat , kelimeleri evirip devirip sonuna kafiye koyup , üç noktalı cümlelere kalmışsa bu vatan işimiz var demektir..
şiir politikaya bilime hukuka girmemelidir..kelime oyunları ustaları kalemleriyle mutlu mutlu yaşarken , bize kelimelerin gücünü gösterirken , kelimelerle dile getirerek sözüm ona açıkladıkları esasen saptırdıkları konuları çözmekle hükümlü adamlar kelimelerle değil memleketle oynadıklarını acilen idrak etmelilerdir..
konuşasım geldi konuşamıyorum, herkes bana bakıyor, nerede kaldı ilham? ya bir kağıt parçası biraz mürekkep?(kağıda birşeyler yazar,karalar)...evet artık huzurluyum.
"bir şiir caddelerle lağımlarla azizelerle,kahramanlarla,dilencilerle,delilerle dolu bir şehir gibidir(...)
şiir savaştaki bir şehirdir
bir şiir,saati niye diye sorgulayan bir şehir gibidir
bir şiir yanmakta olan bir şehirdir
bir şiir silahlar altındaki bir şehirdir."
--spoiler--
Şiir, insanın yalnızlığına tutunma çırpınışının öteki adıdır. Varlığına ilişkin tüm tanımları reddedip, insanın kendi anlamını oluşturmasıdır. Sığındığı her şeyin, mezarı olduğunu görmüştür. Aşk bile, ikinci gün, bütün ağızlarda aynı cümleyi kurmaktadır. Bu aşağılanmaya teslim olmamak için, insanın kendi kalbinin bile dışına çıkma girişimidir şiir. Zamanın kuşatmasına karşı bir özgürlük tasarımı oluşturma güzelliğidir. Kendi uzaklığı için, insanın, insanlara sunduğu bir özürdür. insanın kendi hayatını, başkalarının mürekkebi ile temize çekmesidir...
--spoiler--
insanın duygu yoğunluğu yaşadığı anlarda sığındıklarının vazgeçilmezi olan edebiyat dalıdır. aynı şiirler defalarca okunup herşeye yeni anlamlar bulunur...
Sanma şahım / herkesi sen / sadıkane / yar olur
Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyar olur Sadıkane / belki ol / alemde bir / serdar olur Yar olur / ağyar olur / serdar olur / didar olur... *
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu
Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta
Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı.
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara.
Kollarıma aldım bu gece gibi kaç gece
Kaç defa öptüm onu sonsuz göğün altında
Sevdi beni o ben de bir ara onu sevdim
O durgun, iri gözler sevilmez miydi ama
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim.
Yokluğunu düşünüp, yitmesine yanmakla
Duyup geceyi, onsuz daha engin geceyi.
Ota düşen çiy gibi, düşmekle şiir cana
Ne gelir elden, sevgim onu tutamadıysa.
Gece yıldız içinde, o yoldaş değil bana
Hepsi bu. uzaklarda şarkı söylüyor biri.
Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca
Gözlerim arar onu, yaklaştırmak ister gibi
Yüreğim arar onu, o yoldaş değil bana
Artık sevmiyorum ya nasıl, nasıl sevmiştim
Sesim arar rüzgarı ulaşmak için ona
Ellere yar olur. öpmemden önceki gibi.
O ses, ışıl ışıl ten ve sonsuz bakışlarla
Artık sevmiyorum ya severim belki yine
Ne uzundur unutuş ah ne kısadır sevda
Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü
Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca
Belki bana verdiği son acıdır bu acı
Belki son şiirdir bu yazdığım şiir ona!..
Belki..
okunamayan, okununca ağlanan, kusulan, dayanılamayandır. düzgün nefes alabilmek için uzak durulandır. ne yapılasıdır, bünye daha fazla acıyı kaldıramamaktadır.
bir işkence yöntemi vardır. insanın kafasına kova geçirilir ve kovanın üzerine su damlatılır; kulaklarda o ses yankılanır sürekli ve kafayı yer insan. o iki damlanın düşme anındaki farkı yakalamak insanı delirmekten kurtarır. şiir oradadır işte; o anı yakalamaktır.
bardaktan deniz yapmak, uçsuz ummana dalmak, gökyüzündeki bir kuşun gözlerinden bakıp, mezardaki bir ölünün dilinden konuşmak, bir suya taş atmak, suda seken taş olmak, taşı yaracak cümleler kurmaktır.
kelimeleri bazen bir silaha, bazen bir çiçeğe dödüştürüp, sevdiğinine yada sövdüğüne sunabilmektir, Bariz bir deliliğin, hayatı ve hayattakileri anlatma şeklidir, kafiyeli bir sihirdir şiir.
Şiir, boğazın orta yerindeki bu ülser.
Şiir, kafatasını temizleyen bu akbaba.
Şiir, aklını yitirdiğin bu poker.
Şiir, gerçeklikten bu kaçma ödevi.
Şiir, sözcüklerin birbirini öldürdükleri sessizliğin.
Şiir, bu çığırtkan ve etobur çiçek.
Şiir, derinin altında yatan bu kızkardeş.
Şiir, en tatlı şeylere edilen bu küfür.
Şiir, sevecenliğin dibindeki bu isyan.
Şiir, görünür krallığı reddedişin.
Şiir, sana kuşku şırıngalayan bu zehir.
Şiir, ağaçları deli bu bahçe.
Şiir, artık hiçbir şey öğrenmemek için aldığın ders.
Şiir, doğduğun okyanusa dönüşün.
Şiir, senden başkası olma mutluluğun... *