şifalı bitkiler ve otlar

entry34 galeri0
    26.
  1. ısırgan otu

    Isırgan Otu (Urtica diocia / urens); kökünden başlamak üzere, kökü, yaprakları, tohumları bile şifalı olan bir bitkidir. Büyük ısırgan otu (Urtica diocia L.), çok yıllık ve otsu bir bitkidir, boyu bazen 1 m'yi geçer, yapraklar koyu yesil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Küçük ısırgan otu (Urtica Urens L.), bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Boyu 60 cm kadar olabilir. Yapraklar açık yeşil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Duvar kenarları ve harabeliklerde bol olarak görünür.Her iki türün de yaprakları 2-4 cm uzunlukta, oval veya kalp biçimindedir. Taze iken deri ile temas edince deride kızartı ve yanma yapar. Dızlağan ve dikenli ısırgan isimleriyle de bilinir. Türkiye' de her iki tür de yetişir.

    Egzema ve egzemaya eşlik eden baş ağrılarıısırgan otu çayı ile iyileştirileilirler. Isırgan otu, böbrek ve mesane taşı oluşumuna karşı da kullanılabilir. Böbrek hastalıkları ve zorlu baş ağrıları genellikle bir arada görülürler. Egzemalar genellikle dahili bir nedene dayandıklarından, onları içerden, kan temizleyici bitkilerle iyleştirmek gerekebilir. Isırganotu, en başta gelen kan temizleyici ve aynı zamanda kan yaptırıcı bir bitkidir. Böylece, pankreas üzerinde de çok olumlu etkileri olduğu için, ısırganotu çayı ile kandaki şeker düzeyi düşürülebilir. idrar yolları hastalıkları ve iltihapları, da bitki çayı ile iyileştirilebilirler. Aynı zamanda da dışkılama kolaylıkları sağladığından, bir ilkbahar kürü için özellikle önerilir. lkbaharda ve sonbaharda filizlendiğinde, onunla 4 haftalık bir çay kürü yapmak önemlidir. Sabahları aç karnına, kahvaltıdan yarım saat önce bir bardak ve gün boyunca 1-2 bardak çayı yudumlanarak içilebilir. Bu tür çay kürlerinden sonra kişi kendini anlatılamayacak kadar iyi hissedebilir. Ayrıca bu çayın lezzeti hiç de kötü değildir. Ama duyarlı kişiler, ona biraz papatya veya nane ekleyerek, lezzetini ve kokusunu değiştirebilirler.

    Isırganotu, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, dalak hastalıklarında, solunum sistemi balgamlanmasında, mide kramplarında ve ülserlerinde, bağırsak ülserlerinde ve akciğer hastalıklarında öncelikle önerilir. Değerli etken maddeleri (Potasyum tuzları, organik asitler-formik asit, histamin, asetilkolin ve Vitamin C) alabilmek için, çay hazırlanırken, yapraklar yalnızca haşlanır (kaynatılmaz). Isırganotu, koruyucu olarak da günde bir bardak içilebilir. Mikroplu hastalıklarda ve mikrop salgılanan hallerde de bitki çok iyi bir yardımcıdır. Belirli bir yaştan sonra bedendeki demir miktarı azalmaya başlar. Bu nedenle, yorgunluk ve bitkinlik halleri görülür, kişi yaşlandığını düşünmeye başlar ve verimliliği giderek azalır. Işte bu durumlarda, demir içerikli taze ısırgan otu ile çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bir ısırgan otu küründen sonra, kişi kendini çok kısa bir süre içerisinde eskiye oranla çok daha rahat hisseder, enerji ve çalısma gücü geri gelir, dış görünüm olarak da belirgin bir düzelme başlar. Safrakesesi rahatsızlığı ve kansızlık durumlarında da bitki çayı fayda sağlayacaktır. Ödemlerde, ısırganotu bedendeki fazla sıvıyı emerek büyük yararlar sağlar. Kan yaptırıcı özelliği sayesinde, kansızlık solgunluklarında, alyuvarlar eksikliğinde, anemi de yardımcı olur. Herhangi bir alerji rahatsızlığı çekenler (bahar nezlesi dahil) uzun bir süre ısırganotu çayı içebilirler. Bitki, soğuk algınlığına yatkınlığı önler, romatizma ve gut hastalıklarında yardımcı olur.

    Taze ısırganotu yaprak ve kökünün kaynama suyuyla baş yıkanabilir ve saçlar canlanarak, sık bir biçimde büyümeye başlarlar. Her tür saça özellikle iyi gelen ısırganotu tentürünü herkes kullanabilir. Kafa derisi kepeksiz, saçlar sık, yumuşacık ve parlak! Damar tıkanıklıklarında da (baldırlarda), ısırganotu çok büyük yardımlar sağlar. Bu hastalığı çeken bazı kişiler, ağer zaman geçirmeden, ısırganotu kökü ayak banyoları yapacak olurlarsa, olası bir bacak empütasyonundan kurtulabilirler. Her tür kramp, nerden gelirse gelsin, kan dolaşımı bozukluğunun habercisi olabilir. Böyle durumlarda, bitkinin kaynama suyula masaj veya banyo yapmak fayda sağlayacaktır. Bu durum, koroner damarlarının daralması gibi özel durumlarda da geçerlidir. Belden yukarısı banyo küvetine doğru eğilir ve kaynatılmış bitkinin ılık suyuyla kalp bölgesine hafifçe masaj yapılır. Siyatik, lumbago ve kollarda, bacaklarda oluşan sinir iltihaplanmalarında, ağrılı bölgelere, yapraklı taze ısırganotu dalı hafifçe sürülür. Örneğin siyatikte, ayak ekleminden başlamak üzere, dıştan kalçaya kadar ve oradan da bacağın iç tarafından topuğa kadar yavaşca sürülür. Bu iki kere daha yenilenir ve son olarak, kalçadan başlayarak aşağı doğru inilir. Gerektiğinde daha başka bölgelere de aynı biçimde uygulanır. Isırganotunun sebep olduğu kaşıntıyı önlemek için, işlem sonunda o bölgeler pudralanır.

    Kullanılan bitki ne kadar taze olursa, şifalı gücü de o kadar fazladır. Kış için bir miktar stok yapmayı da unutmayın ve kurutacağınız bu ısırganları mayıs ve haziran ayının güneşli günlerinde toplamaya dikkat edin. Kendi sağlığınız için bir şeyler yapabildiğinize sevinin! Ama ama en önemlisi sadece ihtiyacınız kadar bitki toplayın. Eğer sadece yaprak ve saplara ihtiyacınız varsa kesinlikle bitkiyi köküyle beraber sökmeyin. Bir bölgedeki tüm bitkileri tamamen koparmayın. Gelecek yıllarda da bitkinin neslini sürdürmesine izin verin!

    Kullanım Biçimleri:

    Çay Hazırlamak:

    Yaprak Çayı:
    Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırganotu, orta boy bir su bardagı dolusu kaynar suyla haşlanır , 5-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-4 bardak yeni demlenmiş çay aç karnına veya öğün aralarında tatlandırılmadan içilir. Kokusunu veya tadını rahatsız edici bulanlar çaylarına biraz nane ilave edebilirler.

    Kök Çayı:
    Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış kök, bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine getirilir, 4-5 dakika kaynadıktan sonra, ateşten indirilip 5-10 dakika demlendirilir ve süzülür. Günde 3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir.

    Tohum Çayı:
    Havanda hafifçe ezilmiş bir tatlı kaşığı tohum, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak su ile haşlanır, üstü kapalı olarak 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay, yemeklerden yarım saat önce soğutulmadan içilir.
    1 ...
  2. 27.
  3. ülser, gastrit vs. bilumum mide rahatsızlıkları içim kesin çözüm;
    (bkz: halil ibrahim otu)
    0 ...
  4. 28.
  5. 29.
  6. en bilineni sarımsaktır. hatta hikayesi bile var. lokman hekim ölümsüzlüğün ilacını bulmak için yıllarca dağları taşları dolaşır. sonunda gözlerden uzak bir yerde aradığı (kırk yılda bir açan) o çiçeği bulur, yerini bulmak için notlar alır ve geri dönmek üzere yola koyulur. köprüden geçerken * şeytanın eline vurmasıyla elindeki kağıtlar uçar nehre düşer. koşarak kağıtları toplamak ister ancak kağıtlar çoktan ıslanmış yazıları silinmiştir. eli boş geri döner, o çiçeği de bir daha bulamaz. sonraları o kağıtların düştüğü yerde sarımsak bitmiş denir. ölümsüzlüğün iksiri değilse de ömrü uzatmaya yaradığı kesin.
    1 ...
  7. 30.
  8. özellikle uyarılması gereken bir durum varki! bu bitkilerin özellikler iyi bilinmeli ve cok fazla abartmadan kullanılmalı ve de hepsi beraber karıştırıp kullanılmamalı, içilmemeli.kaş yapayım derken göz bile çıkartılabilir. soğuk algınlığı için 'çok iyi' dediler diye bilinçsizce karıştırılıp içilen bu bitkiler akciğere, bağırsaklara ve başka organlarda kalıcı hasara neden olabilir. ottur zararı yoktur bilinci dışında unutulmamalıdırki tütün ve esrarda ottur zararı boldur.
    1 ...
  9. 31.
  10. 32.
  11. acı elma (adaçayı): gaz söktürür, ter keser, idarar arttırır, yaraları iyi eder. bebeklerde gaz giderir, adet düzenlemeye yardımcı olur. ayak kokusu için suda bekletilerek kullanılır. dişleri beyazlatır.

    alabalık yağı: romatizma ve bel ağrılarına iyi gelir. kas gevşetir.

    anason aroması: gaz söktürür, şişkinlik giderir, uyku vericidir,

    ardıç yağı: iştah açar, boğaz iltihabı alır, saç dökülmesini önler. selülit tedavisinde kullanılır.

    avokado yağı: cilt nemlendirir, cilt yumuşatır, böbrek taşı döktürür.

    buğday yağı: selülit tedavisinde, yanık yara kapatmasında, kırışıklıklara kullanılır.

    çörekotu yağı: süt arttırır. iştah açar, adet söktürür, astım, şeker, romatizma tedavisinde kullanılır.

    fındık yağı: kuru ve yıpranmış ciltlerde kullanılır. varis ve saçkıran tedavisinde kullanılır.

    hindistan cevizi yağı: hazmı kolaylaştırır, bulantı ve kusmayı giderir, iltihaplanmaları önler, fiziksel yorgunluğu hafifletir. gebelikte kullanilmaz

    hint yağı: saç ve kirpik güçlendirir dökülmesini önler.

    iğde yağı: ateş düşürücü, bağırsak bozuklukları bağışıklık giderici.

    jojoba yağı: sivilce, akne, kırışıklıkta, sporcularda ayak kremi olarak kullanılır.

    kayısı yağı: yüz temizliğnde , ciltteki yaşlanma etkilerinde, bağırsak paraziti gidermede kullanılır.

    okaliptus yağı: kabızlık, öksürük, sinüzit, şeker hastalığı, selülite, nezleye, gripe karşı kullanılır.

    tatlı badem yağı: kuru ve çatlak ciltlere, saç besleyici, kebızlık önleyici.

    vanilya aroması: cinsel güç arttırıcıdır.
    *
    0 ...
  12. 33.
  13. bitki çaylarını doğru hazırlamalıyız. çiçek ve yaprağı kullanılırken kaynatmadan, üç veya beş dakika demlemeliyiz. kök, kabuk ve sert tohumları ise on onbeş dakika kısık ateşte kaynatarak hazırlamalıyız.
    0 ...
  14. 34.
  15. Yeşil çay için harika bir şey bu etkisi bakımından.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük