Yüzde 99’u dini kullanarak çıkar sağlamak isteyen sahtekarlardan oluşur. Belki sadece yüzde 1’i allah dostudur. Onlarla da karşılayabilmek çok düşük bir ihtimal. Secilmeniz gerek...
Falanca efendi keramet gösterdi, filanca hazret benim adıma Allah'a falanca duayı etti diyen arkadaşlarım, ben hak dostu gördüm. Bir emekli maaşı, kıyı köşe bir mahallede mütevazi bir müstakil evi vardı. Şeyhliği kabul etmiyor, kimseden himmet vs. toplamıyor, kimseye gel benim evin çatısının inşaatında çalış, git benim tarlada biber topla getir demiyordu. Örgütlenmeye çalışmıyor, bizim arkadaş çevremizde bürokratlar, iş adamları, bakanlar olsun demiyordu. Toprak gibi mütevaziydi. Ne kadar hürmet gösterisi yaparsak yapalım, onun altına inemiyorduk. Kendisi musikiyi sever kimi tekfriciler gibi biz çalgıcıları kefere ilan etmez, aksine bize fazladan hürmet ederdi. Uşşak makamını sever, şarkı söylemek yerine ilahi çalalım dediğimizde "biz hangi ağızla ilahi okuyacağız evladım, canım kurban olsun senin yoluna diyor Yunus, canımızı kurban edebiliyor muyuz?" diyebilecek kadar nefsini öldürmüş, kendindeki değeri beğenen fakat nefsini beğenmeyen, ego namına tek zerre taşımayan bir adamdı.
Bu anlattığım adam şeyh değildir, hak dostudur. Şeyh ise islamda daha çok bir öğretmen vazifesi taşıyanlar için kullanılan bir sıfattır. Şeyhlerin hepsi Allah dostu değildir. Allah dostu olmak için şeyh gibi derviş gibi yaşamak lazım gelir.
Hasılı, eğer bir şeyh örgütlenme yapıyorsa, sağda solda kendi ideolojisini yaymak için yurtlar açıyorsa, tarikine bakanları iş adamlarını sokmaya çalışıyorsa, kendine hizmet ettiriyor, mercedeslerle geziyorsa o şeyhten koşarak kaçın. Zira o şeyh değil şarlatandır. Son günlerde yaşadığımız olayları 10 sene sonra şu anda kontrolsüzce büyüyen başka bir cemaat yüzünden yaşayacağız. Buraya yazıyorum, eğer o din düşmanı sahte tariklerle mücadele edilmezse toplumun dini değerleri erozyona uğrayacak, çok ciddi bir güvenlik sıkıntısı yaşayacağız ve bunları ayıklamak daha zor olacak. Aklınızı başınıza alın, şıhların şeyhlerin, gavsların, efendilerin kölesi olmayın. Allah'ın kölesi olun.
"Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı hoca şeyh şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir, tutup ona hayran olmaya değil."
şems-i tebrizi
arapların şeyhi ile türklerin şeyhi birbirinden farklıdır. araplar için prestij ve para sahibi büyük adam anlamına gelir türkler ise aynı kelimeyi bildiğimiz dini anlamıyla kullanırlar. araplarda ise dini bir anlamı yoktur bu kelimenin, islam alimleri için kullanılsa bile.
Derviş ne kendisinin ne de başkalarının görgüsü ile, rüya, ilham gibi yollarla şeyh olamaz. Ancak müntesibi olduğu, ALLAHın vazifeli kıldığı, şer-i şerif üzere hayatını idame ettiren şeyh efendiye bahşedilen hitabı ilâhi ile ve şeyhinin tebliği ile şeyh olur. allah'ın emri ile emri ilâhiyi mürşidinin tebliği, şeyhinin tebliği ile olur. Manevî vazifeler sadece bugün değil, hep böyle tertip edilmiştir. Hz. Allah ihsan eder. okumakla şeyh olunmaz.
islam inancında bir çobandan çok, yol gösterici olarak anılan kişiler. medyada gördüğümüz çakma şeyhlere bakmayın siz. ayrıca en makbulleri de dünya işleriyle alakası kalmayandır muhtemelen.
(bkz: takva)
1920 yılında, şimdiki üniversite profesörlerine denk geliyormuş bunlar. millet bundan 200 sene önce aydınlanma çağına girmiş ama olsun, onlar en yüceydi 1920'de.