işin gerçeğini konuşursak Anadolu topraklarının bir bölgesi Ankara dan ilerisi diyelim biz buna hiç bir zaman ne Osmanlı nın ne cumhuriyetin tam olarak hükmedebildiği yerler olmadı Osmanlı nın çoğu zaman kanunu bile buralarda geçmedi cumhuriyet dönemi idealleri de buradaki halk kitlelerine nüfuz edip aidiyet bağı yaratamadı. Bu gerçeği kabul etmek daha doğru sosyal çıkarımlar yapmak için elzemdir. Ben kendi adıma açıkçası buranın insanından bu yüzden pek bir şey bekleme taraftarı değilim. Keşke buralar değil de Rumeli toprakları olsa idi birinci dünya savaşından sonra elde kalan yerler..
şeyh sait isyanı ilk kürt isyanıdır .. tc. hükümetinin uluslararası antlaşmalar ilede kabul edilen sınırları içinde başlamış ayrılıkçı islamcı-şeriat özlemcisi kürt isyanıdır.
ethem denilen hainin isyanı gelişigüzel çete ayaklanması değil ,çerkez ayaklanması olup ,öncesi sonrası anadolu'da bölgesel çerkes yönetimi kurmak için bir girişimdir.
direk mustafa kemal'i öldürmeye yönelik tbmm.ve geçiçi ankara hükümetini yok etme-devirme maksatlı isyan hareketidir.
çerkes ethem isyanı ile seyh sait köktendinci- ayrılıkçı kürt ayaklanmasını aynı görmek zir cahiliktir..
ethem ve çerkesler beraber yola çıktıkları mücadele arkadaşlarını satıp mustafa kemal'i ölümle tehdit etmiş ,ankara hükümeti devirip kendi hükümetini kurmaya çalışmış akabinde yenilip düşman saflarına geçmiştir.
kalan bazı çerkesler canlarını kurtarmak için biz ettik siz etmeyin yolunu seçmiştir.
balıkesir ve adapazarı bölgelerinde idam edilen ,yerinde infazla öldürülen çerkes nüfüsü halen saklıdır.
idam sehpasında çerkezleri asarak bitiremezsiniz sözünü bir araştırın.
şeyh sait isyanı(1925-şubat) , kürdistan bölgesinde islami kürt devleti kurmak için tc. hükümetine karşı yapılmış isyandır.tc. hükümetini yıkma gibi bir söylemleri yoktur. güçleri de yoktu..
rize 1925-ekim) isyanı var, oda şeyh sait isyanından ayrıdır..tc. hükümetini yıkmak için başlatılmış bir kalkışmadır.
tbmm.'ni ve tc. hükümetini hedef almış yine mustafa kemal'i öldürme tehdidi vardır. devleti yıkıp yerine şeriat yasaları geçerli devlet kurma girişimidir.
bası salaklar bana aaaaa bak atatürk demiyor bu türk düşmanı atasını inkar ediyor diyorlar ve bu yazıda da diyecekler.
allah'ın salakları soyadı kanunu 1934'de kabul edildi.
çerkez ethem isyanı ile aynıdır. Fakat çerkesler Çerkez ethem onurumuzdur diyecek kadar ahmak olmadıkları için türkler tarafından makbul vatandaş olarak görülürken hatta mit kadrosu Çerkezlerden oluşurken, anadolunun yerlisi kürtler hain olarak görülüyor.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2240014/+
Ümit Özdağ: "Sait’i birliği ile teslim alıp Diyarbakır’a getirdiği zaman halk “Hani bastonuyla tayyareleri düşürecektin” diye çok alay etmiş. Şeyh Sait, emperyalizmin ajanı bir bölücü idi.Hak ettiği gibi öldü. Allah Atatürk’e rahmet eylesin."
Ulusal bir devlette birden fazla iktidar odağı olamayacağını anlayamayanların eleştirdiği isyan hareketi.
Merkezi devlet olmazsanız o dönemde sizi parçalara bölerlerdi. Zaten adam 2 yıl önce açık açık demiş şurası Ermeni burası kürt orası arap burası laz şurada rum olsun.
Kürtçü-islamcı bir kimlik taşıyan bölücü isyan. akpliler bu şerefsizin islamcı yönüne vurgu yaparak onu destekliyor. hdpliler kürtçülüğü üzerinden arka çıkıyor.
isyana kalkışanı bugün saygı ile anıp arkasından fatiha okuyanların 15 temmuz darbe kalkışmasına ( isyan yani kısaca ) lanet ettikleri gözlenen mevzudur. hayat gerçekten çoh acayip ama bu ülkede daha çohhh acayip..
seriat bahanesiyle baslayip kürt isyanina donusen isyandir. seriat bahane edilip isyan baslamis yeni yonetime karsi olan halk desteklemis birde ingilizler destek verince buyumustur. neyseki gereken yapilmis. fakat bu isyanla musul kerkuk ingilizlerin rline gecmistir. bu kurtlerden cektigimiz zararı kimseden cekmedik.
Fethi okyar hükümetinin istifa etmesine ve yerine ismet ınönü hükümetinin kurulmasına yol açan olay.
Terakkiperver fırkası bu olay neticesinde kapanmıştır.
musul'u kaybetmemize neden olan olaydır. şu an petrol zengini olabilirdik, ya da amerika ırak gibi bizi sömürüyor olabilirdi.
(bkz: )her şerde bir hayır vardır.
cumhuriyet'e yönelik ingilizlerin kışkırtması olduğunu düşünenler hiçbir zaman bir politika aracı olarak planlanmış ya da desteklenmiş bir ayaklanma olarak düşünmezler. konuyla ilgili bir makalede farklı bakış açıları sunulmuş,
'' ankara, şeyh sait ayaklanmasını kendi hazırlamıştı ve amacı kürt asileri takip etmek bahanesiyle musula girmek ve musulu tekrar geri almaktı. james morgan adındaki bu istihbarat subayı verdiği raporda ingiliz hükümetinin zaman zaman bağımsız bir kürt devletine sıcak baktığını teyit ediyor ama ankaranın iddiasının tam tersine bu ayaklanmada türklerin parmağı olduğuna inanıyordu. bu çok ilginç değerlendirme, şeyh sait ayaklanmasının ne kadar maniplasyona açık olduğunu bir kez daha teyit eder içerikte.
zamanın abd elçisi (yüksek komiser) amiral mark bristol ise washingtona gönderdiği mesajda bu ayaklanmanın çok zayıf olduğunu, dağa çıkabilecek birkaç kişi haricindeki asilerin, türk düzenli birlikleri tarafından kısa zamanda tesirsiz hale getirilebileceğinin aşikar olduğunu ama ankaranın neden bu kadar yaygara yaptığını anlamadığını yazmıştı.
bütün bu bilgiler ışığında nasıl bir değerlendirme yapabiliriz? ilk önce şunu belirtmekte yarar var: şu ana kadar gün ışığına çıkan belgelere göre bu ayaklanmayı ingilizlerin çıkarttığı veya desteklediğini kanıtlayamayız. bu iddia ankara tarafından ortaya atılmış ve türk gazeteleri tarafından abartılmıştı. bu ayaklanmanın musul meselesinde londraya yaramış olduğu tezinden hareket edildiği açık ama maalesef bunu kanıtlayan bir belge hâlâ ortada yok. görüldüğü gibi bunun tam tersini iddia eden belgelere de arşivlerin tozlu raflarında rastlamak mümkün. gerçek şu ki bu ayaklanma kürtlerden ve ingilizlerden daha çok ankaradaki radikallerin işine yaramış ve yeni şekillenen muhalefeti ortadan kaldırmıştır. bu gerçekten hareketle, şeyh sait ayaklanmasını ankaranın çıkardığını söyleyebilir miyiz? hayır, sadece böyle bir olasılığın en az, bu ayaklanmada olduğu iddia edilen ingiliz parmağı kadar varolduğunu söyleyebiliriz. öyleyse kanıtlanmamış tezleri gerçekmiş gibi kamuoyuna sunmak pek doğru değil, tıpkı şeyh saitin aslında ankaranın ajanı olduğunu iddia etmek gibi. eldeki bilgilere göre kesin olarak söyleyebileceğimiz şey, bu ayaklanmayı ankaranın ingiltereden çok daha mahirce maniple ettiği. ''