şeriat, islam ve yahudilik öncesi, tarım ve köleliğe dayalı, kökeni hammurabi ve ilk insan uygarlıklarına uzanan sözlü ve yazılı sermaye yasalarıdır.
ve kelime anlamı itibarıyla da hukuk demek.
fakat islamcılar bunu daha çok orta çağ a has, derebeylikleriyle halifeliklere, şah rejimlerine özgü kapitalist düzene atıfta bulunmak için kullanıyor.
şeriatın toprakları siyanürle işlenmez hale gelmiş, denizleri kimyasal atıklarla kirlenmiş, insanı diyabet, kalp krizi, hiv, hpv vb. hastalıkların pençesinde can çekişen, hayvanları hormonlu, içilebilir su rezervleri hızla tükenen dünyada, problemlerin altında kalarak yok olmuş ilk çözüm önerisidir.
hristiyanlıktan yahudiliğe,
islam dan hinduizme kadar,
tüm dinsel rejimler çürüyen ve yozlaşan finans kapital le birlikte büyük bir buhrana sürüklenmektedir.
ve insanlığın sosyalizmden başka hiçbir kurtuluş yolu kalmadı artık.
islam ülkelerinin %90 ı perişan vaziyette, bunun başlıca müsebbibi kapitalist düzenin milyarder emek hırsızlarını, işçi katillerini, gettoları fuhuş ve uyuşturucu pazarına dönüştürüp emekçi müslüman halkı sünnilik ve şiilik adına kader tesellileriyle uyutan sermaye vaizleri ve siyasi demagoglardır.
birkaçı hariç, müslüman ülkelerin hiçbirinde milli gelir adil biçimde dağılmıyor, islam ın kapitalist tevillerinin milyarlarca müslümana vaat ettiği tek şey, yüzyıllar boyunca açlık, sefalet, hastalık ve yoksulluk olmuştur.
kapitalist tiranlar ve onlara biat eden vaizlerin, demagogların, ve siyasi erkin aksine.
sosyalistlere küfrederek 19.13 te, akşam ezanı vaktinde eşiyle birlikte olmak yerine madenlerde çürüyen,
şantiyelerde geceleyip,
kolunu bacağını iş makinelerine kaptıran insanların ölümü erteleyemezsiniz.
yetim, öksüz olduğu halde uyuşturucuya alıştırılıp kendini muhafazakar, islamcı, ülkücü, kürtçü olarak tanımlayan ve siyasi bağlantıları bulunan çeteler tarafından özgürlüğü gasp edilip, islamcı yahut seküler olsun, multi milyoner patronlara kiralanan ve fuhşa alet edilen yoksul genç kızların önünü alamazsınız.
islam ülkelerinde vahşi kapitalizmin iki sonu var.
ya emekçi halkın, işçi yurttaşların dayanışma ve yardımlaşma duygularıyla patronlardan haklarını elde etmelerine müsaade edeceksiniz.
ya da herkesi hain ve ajan olarak algılayan despot rejimlerin selefi radikalizmiyle çöküşünü seyredeceksiniz.
selefilik, herkesin birbirini tekfir ettiği ve mezhepçi hiziplere bölündüğü kaos ortamıyla, müslüman çoğunluklu ülkeleri üzerinde tek bir ot dahi bitmeyene kadar ebedi yozlaşma ve çürümeye sürükleyecek.
müslüman işçileri müslüman,
yahudi,
hristiyan patron yerine,
hristiyan işçilerin üzerine kışkırtıp,
masum hristiyanlara kin ve nefret duygularıyla yaklaşmalarını sağlayan şey,
kurumsal dini ve siyasi partileri kontrol eden kapitalist tiranlardır.
ve bu tiranların hristiyan versiyonları da mevcut.
ve hiçbiri allah a ya da herhangi bir tanrıya hizmet ediyor.
muhafazakar türkiye, pakistan, iran, suudi yönetimi adına sıradan avrupalıları hedef alıp onları namussuz olmakla suçlayan lümpen islamcılardan,
hiçbir suçu günahı olmadığı halde türk, kürt yahut arap kökenli yardımsever,
sapkınlıktan,
vahşilikten uzak masum insanları sırf kahverengi ten rengine sahip oldukları için hedef alan beyaz üstünlükçü hristiyanlara kadar,
islama, hristiyanlığa ve yahudiliğe özgü tüm tevilleriyle kapitalizm çürümüştür ve yok olmaktadır.
kapitalizm nihai ve son çürüme sarmalında olduğu için,
ona entegre olan,
ve kendini şeriat, demokrasi, oligarşi, diktatörlük olarak tanımlayan tüm rejimler entropi canavarı tarafından hızla tüketilip afiyetle yenecektir.
insanlığa yüzyıllardır vahşet ve ölüm getirmiş kapitalizmi allah ın hak yolu, demoklesin kılıcı, yhwh in on emirle vaat ettiği nizam olarak yorumlayan düşüncelerinizle beraber nihai yok oluşa sürükleniyorsunuz.
ve sizin gibiler için hiçbir kurtuluş ümidi de olmayacak.
devran hiçbir zaman,
hiç kimse lehine dönmeyecek,
çünkü dünya rezervleri tükenmek üzre,
üstelik kirlenen binlerce hektarlık arazi,
ve su stoğu da cabası!
torunlarımız bize ve inançlarımıza lanetler yağdıracak!
