bu türden ucuz ve yazanın kendi meşrepi ile ilgili ip ucunun "şah" ını ortaya döken türden cümleler, ancak hezeyandır. düşmanları bile osmanlı ya bu türden iftira ve haysiyetine yönelik cümleleri kurmadılar. kesildigi söylenen ermeniler bile bunu osmanlı ya ait bir olay olarak degil, tamemen ittihat terakki "hain" hareketinin eylemi olarak, dogruyu gördüler. yapılan katliam degil tehcir di ama, sarıkamışta 90 bin mehmed i tek kursun atmadan dondurarak şehit eden şerefsiz, onlarında tehcirinden sorumlu idi.
yavuz un ismini yazıp şerefsiz diyen piç zihniyetler gibi, osmanlı ya da bu tür galiz küfürler savuran bünye ancak kendi gecmişini reddedip, kendi piç aile tarihini ortaya döker. osmanlı bir tek sucsuza silah dogrultmamış, kendi halkı ile asla savasmamış, hiç bir ülkeyi orada islam a ya da kendi gariban halkına zulm edilmiyorsa asker göndermemiştir. 600 yıllık koca çınar, dünya nın neredeyse 1/4 kadar topraga hükmeden bir devletten, çıkara çıkara sadece ittihatcı hainlerin yaptrıgı tehcir i leke olarak çıkarılmıştır, ki onu yapanlar zaten osmanlıyı sırtından vuran siyonist işbirlikçi hainlerdir. enver, alman gemisini beklerken mersinli cemal paşaya şu acı itirafı yapar, "en büyük hatamız abdulhamit han ı tahttan indirmek oldu, ülke yi parcaparca böldük, ne yaptı isek siyonizm in işine yaradı, ülkemizin lehine tek adım atamadık"
osmanlı ya söz etmek, bugünün siyasetine alet etmek, ergenekon da sanık sanfdalyesine elhamdulillah ihanetin 100. yılında oturtulmuş bir ittihat terakkiciligin öc alması demektir. meshepçiliktir, kriptoluktur, en agır itham ile hainliktir.
saltanatcıların ve hilafetcilerin osmanlı sanrısını yıkmak uzere hazırlanmıs bir kitap. bu kitap tarihle olan bagı yok etmez, sadece saltanatcı ve hilafetci grubun argumanlarını sarsar.
efenim, osmanlı bir imparatorluktu ve fark edemedeginiz uzere her imparatorluk gibi sadece kendi teskilat burokrasisini korumayı onemserdi. islammıs, hristiyanlıkmıs, turkmus, ermeniymiş, herhangi bir tanesini gonulden ve ask ila yayma amacı gibi bir amac pek de bir umurlarında degildi.
anadolu tarım yeridir, balkanlardaki turk ve musluman olmayan gruplar ticaret yapar, cezayir dekiler osmanlı nın ic hatlarını guvene alır gibi unsurların birlesimiydi osmanlı imparatorlugu.
anadolu da duzenli olarak ezdigi musluman halkı din ile daha da uyusturmaya calısır, balkanlar da yasayan gayrı-muslim halki ticarete tesvik eder boylece yuksek oranda vergi alırdı. anadolu da yasayan insanlara ticaret hakkını 1850 lerden once vermeye calısmadı ( zaten bu hakkı veren ittihat ve terakki idi), cunku anadolu daki insanların zenginlesmesi ve ticaret yapması durumunda balkanlardan alınan vergi dusecek, anadolu insanının tarıma olan bagımlılıgı ve asker yetistiriciligi zayıflayacaktı. ( bilindigi uzere gayri-muslimlerden daha cok vergi alınır).
tabi ki, bir ust paragrafta yazdıklarımı begenmeyen biri anadolu da cıkan isyanların nedenlerini cok iyi analiz etmemis demektir. iran sahları, turkluge ve turklere daha yakındı ( bahsi gecen turkler alevidir, turkmenler yani); ve osmanlı dan cok ceken bu turkmen grupları iran sahları nın onlara sıcak bakması nedeniyle osmanlı ya karsı isyan cıkarmaya yatkındılar.
tabi ki, turkmenlerin osmanlı tarafından ezilmesinin nedenlerine de acıklık getirmek gerekir. turkmenlerin sahip oldugu din anlayısı, osmanlı nın dikte ettigi muslumanlık anlayıslarına uymuyordu. ( burada bir ek daha, zamanında osmanlı ve iran ın birlesmesi gundeme gelmişti, fakat osmanlı, irandaki musluman mezheplerin din anlayıslarının osmanlı nın iktidar araclarına zarar verecegini ongorerek bu birlesmeyi reddetti, (bkz: osmanli sadrazami iran la osmanli tek devlet olsun) .)
osmanlı imparatorlugundaki, muslumanlık ustunden gelen bu iktidar turkiye cumhuriyeti zamanında da bozulmadı. kerkuk ve musul daki turkmenler cogunlukla korunmadı, goz ardı edildi. bla bla bla... ( ne desem bos).
osmanlıyı canı gönülden seven biri değilim, pek çok eleştirdiğim yönü de vardır. ama altı yüz yıllık koca bir imparatorluğa şerefsiz sıfatını yakıştırabilmek ve bunun haklılığını savunabilmek ancak içi nefretle dolu, takıntılı zihinlerin eseri olabilir. bir olguyu tahlil ederken siyah-beyaz tandansından başka ara renk görmeyip, kendini haklı çıkarmak için karşısındakini yaftalayıp avantaj elde etmeye çalışmak sadece zavallılığın göstergesi olabilir. bu ancak anlatabileceğini hakaret etmeden, seviyeyi düşürmeden dillendiremeyen fikri kıtlık çeken zihinlerin tavrıdır. şerefsiz osmanlı tanımı da bu kategoriye tamamıyle uyuyor. üzerinde uzun uzadıya tartışmaya değmez..
ucuz bir akp muhalifi daha. bu kitabı yazılmasındaki amaç osmanlı'yı sorgulamak değil çaktırmadan akp'ye vurmaktır. hayır bu kadar olmaz gerçekten olmaz. yüzde 50 oy almış bir partiyi bu kadar ucuz , bu kadar provokatif yazılarla eleştiremezsin, eleştirmemelisin.osmanlı'yı beğenip beğenmemekte özgürsün ama "şerefsiz" yaftası vuramazsın. elbette aralarında kanı bozuklar, satılmışlar, gerçekten "şerefsiz" denilebilecek kişiler veya yöneticiler vardır. ama bu sana genelleme yapıp 600 yıllık bir imparatorluk hakkında bu şekilde yazma hakkı vermez. eğer öyleyse ben, 11 kasım 1938'den günümüze kadar o kadar "şerefsiz" ve "şerefsizlik" sayarım ki, o 600 yıllık tarih, bu 71 yıllık sürecin yanında sütten çıkmış ak kaşık gibi durur. ama ne olursa olsun bana, ,bir tarihe , bir sürece "şerefsiz" deme hakkını vermez.
tarihini anlayamamış, kendisini tanımamış bir yazarın edepsizlik kurallarını çiğneyerek ortaya çıkardığı kitap..çanakkale şehitleri osmanlı değil miydi? ucuz bir siyaset uğruna ecdadına bu kadar kin ve öfke niyedir? tek kelime ile kitaba ve böyle düşünenlere;
henüz isminden, yazarının nasıl bir bok çukurundan dünyaya baktıgı anlaşılan kitaptır, şayet her kapagı olan, yazı bütününü kitap kabul ederseniz. hezeyan çukurdur, iftira belgesidir ve yazarının menşeini ortaya göken bir aile tarihi belgesidir, zira müthiş bir türk atasözü der ki, "dedesi erik yerse torunun dişi kamaşır" yani bu kitabı yazabilmiş kişinin dedesinin durumu da o gün için bellidir. ihanetten gelmeyen bir vatan evladının çocugu, bir çanakkale şehidinin çocugu, bir yavuzun ordusunda şerefle şah ismail e karsı savasmıs adamın çocugundan hain çıkmaz. atasına küfretmez, hele osmanlı gibi dünya ya 600 yıl hak ile adalet ile hükmetmiş bir imparatorugun çocugu dedesine küfretmez. küfreden in ismi bugün ahmet mehmet olabilir, yaldız ı dökülünce altından van rektörü yücel aşkın gibi, 9 eylül rektörü emin bilmem ne gibi kimliginde agop un torunu yazılıdır, küfredenlerin tamamı kriptodur, bugünki isimleri önemli degildir dedelerinin ismina bakmak lazımdır. bu isimleri takip etmek bir türk e yakısmaz, türk asla faşist olmamıstır, kendi kriptoluguna güvenen alçakların, 28 subatlarda vatan evlatlarını fişlediklerini unutmuyoruz ama.
bu ittihatcılar hep gerizekalıydı şükür ki, 31 mart vakasını düzenlediklerinde bile, ahmet altan ın çok güzel tespiti ile, şeriat ülkesinde şeriat için yürütecek kadar ahmaktırlar, türk milletine hilafetci şeriatcı gibi sıfatlar la saldıracak kadar geri zekalıdırlar. türk zaten islam ın hizmetkarıdır, türk milleti için bir topragın fethedilmesi için gerekli şart, o topragın islam la şereflendirilmiş mi degil mi budur, bu açıdan baktıgınız da, ittihatcılarla aslında gizli ihanet içindeki ingiliz işbirlikçisi arap yöneticileri haric tüm ortadogu osmanlı topragıdır, halk osmanlıdır. bu osmanlı ruhunu benimsemek vatanseverliktir, halkçılık ta milliyetcilikte budur. atatürk ün musul konusunda ki sözlerini yeniden okusun bazıları, hani türkiye cumhuriyetinden gerisini göremeyen nesepsizler.
türk milleti 17 devlet kurmustur, eski yıkılan devletlerini bir daha kurmamıslardır, bunu bilmekten aciz ruhsuzlar hainler ve aldatılmışlar bunu iyi ögrensinler, türkiye cumhuriyeti bizim asıl unsuru oldugumuz devlettir, 28 subat zihniyeti ve onun takipcileri bir dönem gücü eline almış ittihatcı zihniyettir, ergenekonda aynı konunun devamıdır. hain ve işbirlikçi gruplardır. daglıca baskınından haberdar komutan dügünde halay çekerken şehi edilen mehmedler la sarıkamısta tek kursun atmadan şehit edilen mehmedler arasında fark yoktur, kürt türk çerkes de yoktur, hepsi bizim şehitlerimizdir. ulusalcı gecinip ergenekon davası ile götlerinden birbirlerine bagları ortaya dökülen işbirlikçilerin, pkk yı yönettikleride sonunda iddianameye girmiş bulunmaktadır, henüz bir seçim önce pkk nın siyasi kolu denilen ve bu gerekçe ile kapatılmış parti ile ittifak eden kişi, bu gün nasıl oluyorda ulusalcılıgın kalesi olan, ergenekon un avukatı oldugunu iddiaeden chp nin, dsp nin, ip nin, dtp nin ortak adayı olabiliyor? mhp de kendince çıkarabilecegi en güçlü adayı melih gökçek in karşısına çıkarıveriyor? nasıl oluyor bütün bunlar? kimler nerelerinden birbirlerine baglı, kim kimi kullanıyor, bu kullanılmışlıktan dogan çocuklar piç degilde nedir, osmanlıya küfretmesinde kime küfretsin.