nerden nereye dediğim, ilk yılarında komedi tiplemeleriyle ünlenmiş, zannımca çıplak vatandaş ve milyarder filmleriyle oyunculuk kariyerinde dönüş yapmış, eşkiya da bu virajın getirdiği en yüksek noktaya ulaşmış ve ali haydar tiplemesi ile gönül yarasındaki rolleriyle bunu pekiştirmiş, hayretle ağzım açık kalarak izlediğim oyuncu.
sinemaya uzun yıllar ara verip, 1996 da eşkıya'da oynamakla çok iyi bir seçim yapmış, tam anlamıyla gümbür gümbür geri dönmüş, ve daha sonra ikinci bahar adlı dizide oynamakla yine turnayı gözünden vurmuş, elini attığı hiçbir projede yüzü kara çıkmamış, doğru kararların insanı.
taksimdeki bir türkü barda karşılaştığım, baskın yapar gibi girişiyle ortamdaki herkesi şaşırtan, beni deli gibi sevindiren kişidir. En sevdiğim oyuncudur kendisi ve karşımdadır. ilk aklımdan geçen ne kadar ufacık tefecik bir adam olduğuydu. iş arkadaşlarıyla felekten çalınan bir gecedir, sevgiliyle barışma günüdür aynı zamanda. bi de üste şener şen gelmiştir, daha ne olsundur. üstelik fotoğraf makinesi de yanımızdadır. ** foto rica ettiğimizde gülümseyerek kabul etmiştir. *
Fotoğrafı albüme koyarken pozda yer aldığı için katladığım iki kişiyle * (bkz: ali özgentürk) (bkz: yavuz turgul) çok samimi olduğunu sonradan öğrendim. Saçma bulduğum (bkz: ünlülerle samimiymiş gibi çekilen fotoğraflar) yurdum insanı olayına bende dahil oldum, hala resme bakıp halime gülüyorum *
Eğer bu dünyadan oscar alamadan göçerse uğruna academy'ye atom bombası atacağım büyük insandır. Oscar alıp almaması kendisi için pek önemli olmayabilir fakat benim için önemlidir. Zira oscar aldıktan sonra filmlerinin ecnebiler tarafından sonuna kadar irdelenmesi, akabinde göçtükten sonra bir kaç oscar daha alması kuvvetle muhtemeldir.
allah gecinden versin, bir gün ölürse gerçekten çok üzüleceğimiz*, türk sinemasının tartışmasız en iyi aktörü. türkiye'deki hakikaten değer verilen bir kaç sanatçıdan biri. sevmeyeni yok desek yeri.
bu ülke alişan diye bir facia atlattı. mehmet ali erbil filmlerini salonlarda izledi. her gün adı sanı bilinmeyen manken veya şarkıcı, dizilerde filmlerde oynadı. tüm bunları düşününce şener üstadın değerini daha iyi anlıyoruz. ellerinden öperim...
türk sinema tarihinin en iyi aktörlerinden birisi. hatta, bana göre en iyisi. dün akşam izlediğim hababam sınıfı sınıfta kaldı filminde aklıma bir şey düştü; "bu insanla ilgili, sözlüğe bir şey yazmış mıyım?" sonrasında baktığımda, yazmadığımı gördüm.
kızdım kendime. nasıl bu kadar duyarsız ve unutkan olabileceğime. bir anlığına o kişinin yerine koydum kendimi. internette kendimle ilgili bilgi ararken linklerden uludağ sözlük'e geldiğimi varsaydım. şener şen başlığını tıkladım. 99 entry. bu mu? bu kadar mı şener şen'in bu sözlükteki varlığı?
onlarca, yüzlerce medya maymununun başlıklarına bakalım isterseniz, ne iş yaptığı belli olmayan ünlülerin başlıklarına bakalım isterseniz. bu mu insanlara hakettiği değeri verebilmek?
olumlu ya da olumsuz, farketmez, kitlesel bir haykırış ise eğer burası, tamamen en güzele ulaşmak, sokaklarda gezen milyonlarca asalaktan birisi olmamak için mücadele verilen bir yer ise eğer burası, biraz daha özen gerekiyor bence. hatta, gerekirse, her gece, her yazar uyumadan önce insanlık tarihinin en iyilerini düşlemeli,(görece kavramı saçmalığını ortaya atmadan) o en iyilerin hakettikleri bir teşekkür cümlesini buraya yazıp yazmadığını ertesi gün detay ara'dan görmeli.
ben bir eşeklik yaptım. önce sözlük yazarları olmak üzere, tüm türkiye cumhuriyeti önünde bu usta oyuncunun önünde eğilerek, kendisinden "özür diliyorum."