Eskileri gerçekten çile çekmiştir. Yenileri eski emekçilere oranla oldukça şanslı hatta çok çok şanslı. Araçlar harika sıcak veya soğuk derdin yok. Yollar daha güzel istirahat edeceği zaman kendi aralarında "hilton" dedikleri yatacak yerleri var.
Eskiler yatmak için bu aracın en son 4 lü koltuklarının arkasını kullanıyordu.
Tabi bu otobüslerin camları şimdiki gibi çift camda değil. Kışın buz gibi yazın cehennem gibi olur.
Bu otobüslere binenler hatırlayacaktır en arka sıranın arkasında daracık bir boşluk olurdu istirahat edecek soför burada yatmak durumunda kalırdı. Artık ne derece yatabilirse.
muhabbeti çok tatlı abilerdir.hele de yolculukta muavin koltuğunda oturuyorsanız.rayban gözlüklerinin sponsorluklarını yaparlar kendileri.genellikle kültürlü, günlük gazete okuyan insanlardır.kamyoncular gibi değillerdir yani.çok sık korna çalmazlar.kaptan olarak anılmaları onlara ayrı bir hava verir.
tanışabileceğiniz en kral insanlardır. ögrenciyseniz ve ilk kez gidiyorsanız şöför abimizin memleketine ve yakınlaşmıssanızda size o şehirde çok şey kazandırabilir(ev,lokanta,eglence mekanları). küçük şehirlerde insanların genellikle tanıdıgı kişilerdir şöförler. hosteslerle sıcak ilişkileri bulunan kişilerdir. otobuse kravatla binerler kravatsız inerler.
otobüste, yolculara "kazaya sebebiyet verebileceği için cep telefonlarının kapatılması" söylense bile rahatlıkla telefonla konuşabilen tek kişidir. tüm teknolojik aletler burnunun dibinde olmasına rağmen. kaza falan da olmaz. sigara da içebilen tek kişidir aynı zamanda.
Bir plot karizmasına sahiptir ve (bkz: kaptan) olarak cagırılmak egolarını tatmin etse gerek, pek konusmazlar kısılıklerı hakkında genelleme yapmak mumkun degıldır bız onları sadece gunes gozluklu cogunlukla bıyıklı karizma abiler olarak tanırız.
keyifli oldugu kadar zor ve stresli bir iş yapan şofördür. eski bir tarihte istanbul - çanakkale hattındaki otobüslerden birinde şoförün muavinle şu muhabbetine tanık olmuştum,
m - abi ne kadar sigara içiyorsun?
ş - 2 paketi buluyor günde
m - stres tabi abi normaldir
ş - bizde alkolde çok gidiyor
m - hergün içiyor musun abi?
ş - hergün en az bir ufak içiyorum yegenim.
öncelikle hangi firmanın soförü oldugu önemlidir. ben (bkz: kamilkoc) baz alarak bişiler anlatacağım. yol kenarındaki biletsizler pek umurunda olmaz bu şoförlerin. klas adamlardır. sözlerini kesip lafa bodoslama giremezsiniz karşılarında mesela. michael corleone karizması vardır hepsinde. dikkatinizi çekerim polat alemdar degil. çünkü yeri geldiğinde bir mafya babası gibi ağır yeri geldiğinde bir gentleman gibi kibar olabilirler. ayrıca bir cogu kulturludur. okudukları gazeteler genelde populer kulturun gazeteleri olmasına karsılık bu gazetelerde okumadık, didik didik etmedik yer bırakmazlar. köşe yazarlarını ayırt etmeden okurlar. bulmacalarda boş kalan kareler azdır. istisnaları haric uzun marlboro dan vazgecmezler. seyir halinde kimse ile konusmazlar. "oglum bana bi kahve" gibi ihtiyacları haric. genelde sessiz sakin görüntüsünün altında keyifli anlarda yansıttıgı mükemmel hoşsohbet insan tiplemesi yatmaktadır.
tanışık olduğu şoförlerle "sellektörleşirler". bir nevi selamın raconudur. (kamyoncular bu selamı korna basarak yaparlar, aradaki fark a dikkat cekerim). dinlenme tesislerinde "sadrazamın sol taşşağı" muamelesi görürler. tesislerde " çaylar şirketimizin ikramıdır" olayını sanki tüm çayları kendisi ısmarlıyor havasına girerler. ama üç beş çayın da lafını yapmazlar. dinlenme tesislerindeki ücretli wc lere beleş giriş çıkış ve sıçış imkanları vardır. (herhangi bir dinlenme tesisine girdiğinizde, kaptanın yakınıyım derseniz olayı beleşe getirebilirsiniz, tarafımdan sürekli test edilip onaylanmaktadır.)
Yaz sezonu geldiğinde genellikle tatil yörelerine çalışırlar. Yolcuyu indirdikten sonra güneş kum deniz ve rus un tadını çıkarırlar. (bkz: haraşov)
her bismillah'ın ardından ot kıvırıp dudak arasına atan, arada efkarla sigara tüttüren çilekeş, aile hayatı alt-üst, özlem içindeki soförler.
genellikle evlerinde bekleyen bir karıları ve birden çok sayıda çocukları bulunur. çünkü şehirlerarası soförlüğe yükselmek ve mesleği icra etmek için bazı yazılı olmayan kurallar vardır ve bu kurallardan önde geleni, "aile" sahibi olmaktır.
sanırım iyileştirici bir yöntem. kişiyi hayat kavgası zımparasına sürttüğünden, fazlalıklarını (ya da ahlaksızlıklarını) bastırabiliyor.
Otobüs şoförlüğünde daha çok parmaktaki altın yada yada altın kaplama yüzükler önemlidir, minibüs şoförünün aksine daha ağır hareket edilir. Daha deminde söylediğim gibi genelde iki eldede ortalama 3 yüzüğü bulunur racona uygun şoförlerin. Ayrıca otobüs şoförleri kahverengi gözlük kullanırlar genelde. Onunda üst taraflarının sarı olması bir ağırlık katar. Şoförümüz kaliteli sigaralar içer. Ayrıca minibüsçülerin aksine vites atma esnasında yamulup bükülmez vites kolunu şöyle esaslıca bir sallar, ama minibüs şoförleri vites atarken vucut hareketleri daha belirgindir. Ayrıca eğer otobüs biraz yavaş bir otobüsse vites küçültürken ara gazı verip vitese taktıktan sonra kafayı sola çevririp şöyle bir bakmak racona ters olmamakla birlikte kamyoncuları anımsattığından iyi değildir. Lakin artık işin raconuna saygı duyan şoförümüz pek az kalmıştır. Onlarıda anadolu firmalarında görebilirsiniz. ahh ahh Man SR240'lar 302 303'lerle şoförlük vardı şimdikiler şoför mü ya..
tir soforlerine gore daha rahat yasar. Gidecekleri guzergah bellidir. En yogun calisani bile haftada bir gun olsa da dinlenir. Kibardir. Cok fazla muhabbet edilmez, edenini de buldu mu kacmaz, vaktin nasil gectigini anlayamazsiniz. Sabirlidir, sinirine hakim olmayi ogrenmistir. Bu yuzden nadir kufur duyarsiniz ondan. Etti mi de en kospaklisini eder. Genelde lacivert tonlu kiyafetler giyer. Otobuse binerken\inerken mafya babasi edasi tasir. Bakimlidir. Sigarasi kalitedir.