zordur , çok zordur.
bide inatla "yürümez" der insanlar sen kendini paralar ödünler verirken.
sağlam sinirler ,
çok sevmekle özgür bırakmak arasındaki ince çizgiyi iyi bilmek ,
gaza gelmemek ,
güvenmek ,
temelinde de sağlam sevgi gerektirir.
ülkeler arası olmasından daha iyi olması gereken aşk türü. sevdikten sonra uzaklığın anlamı kalmaz, sevmeden, birbirini kandırarak ama dip dibe yaşanan aşklardan daha asil olan aşk türüdür.
yürütülmesi çok zor olan ilişki. bi süre sonra her iki tarafında olaydan soğuyacağı ve biteceği muhtemel ilişki. olayın yürümeyeceği bellidir zatende, sonradan keşke deneseydik, denemeye değerdi dememek için başlanmış olan ilişkidir.
sabah telefon ile uyanir, gece telefon ile yatar insan. hani "ulan özledim deli gibi öpesim var" dersin ama anca babayi alirsin. yok öyle her istedigin zaman görmek, bir $eyler payla$mak. uzaksindir, uzaktir. catlatirsin fazlaca uzvunu ama elbet bir gun bir $ekilde bitmek zorundadir, elinden bir $ey gelmez cunku uzaktasin. belki yuz yuze sarfedilecek bir kac kelime veya bir baki$ cok $eyi yoluna sokabilecekken yapamazsin, uzaktasin. etrafta dolanan ciftlerden nefret etme sebebidir. aklindan binlerce kufur saydirirsin otomatik pilota alinmi$ ucak gibi. kiskanirsin cimlerde sarma$ dola$ yatan kumrulari. i$kencenin allahidir. güven özveri tecübe ister.
kavga etme sebeplerinin azlığı dolayısıyla iyi paylaşılan anların kısıtlı olma sebebiyle yoran bir ilişki çeşididir. ama aşkın olmazı olmaz. yeter ki inan yeter ki güven yeter ki sev.
neredeyse imkansız aşkın ta kendisidir. başlığa örnek teşkil eden baş belasını, birinci cümlemin doğruluğunu kendime kabullendirdikten sonra *sonlandırmak zorunda kaldığım hedenin fiil hali.