şehir

entry58 galeri22 video1
    33.
  1. tüm aklına yolculuk düşenlere iç hesaplaşma ile umut ve cesaret aşılayan muhteşem kavafis şiiridir.
    0 ...
  2. 32.
  3. 31.
  4. 30.
  5. özgür yılmaz ın yorumladığı hoş şarkıdır.

    ]
    0 ...
  6. 29.
  7. arzu bursa'nın vokaliyle ruhunuza manzaralar nakşedecek ezginin günlüğü eseridir.
    0 ...
  8. 28.
  9. Yaşadığımız şehri sevmek için orada anılarımızın olması gerekir.
    0 ...
  10. 27.
  11. ezginin günlüğü'nün sakinleştirici özelliği olan bir şarkısıdır.
    1 ...
  12. 26.
  13. saat sabahın 3 buçuğu,ben vazgeçilmez ritüelim olan film izleme gecelerimi gerçekleştirmiş,biten filmin ardından terden sırılsıklam olduğumu farkedip, rahatlamak için kendimi balkona attım.sokaklar da tıpkı benim gibi yalnızdıar.arada bir geçen araba ve insan sesleriyle biraz hareketlenip, rahatsız gibi oldular ama anladılar ki bu sesler geçiciydi.sonra bir ses duydum.bunun topuklu ayakkabı giymiş bir kadının adımlarına ait olabileciğini düşünüp,başımı cevirip baktığımda sesin, yazın ortasında bile siyah kösele, burnu sivri ayakkabı giymiş bir abazaya ait olduğunu üzülerek anladım.ardından etrafa bakmaya devam ettim,evlere balkonlarına.belki benim gibi bu saatte uyuyamamış,hani belki görürsem kendimi daha az aciz hissederim diye.ama bulamadım.içimden bulamadım derken,ibrahim tatlıses in bulamadım şarkısını da söylemeyi unutmadım.şu an duyduğum tek sey caddedeki kedinin mırıltılarıydı.ne ezik kedi dedim kendime,sonra anladım ki ben bu kediden daha eziktim.o kedi bile birazdan diğer kedilerin yanına gidecekti.ya ben ne yapacaktım? odama gidip uyumaya çalışıp düşüncelere boğulacaktım.
    bu da benim şehrimden, mahallemden ve benden bir küçük kesit.
    0 ...
  14. 25.
  15. mor ve ötesi'nin 1996 yılında çıkan ilk albümü.
    0 ...
  16. 24.
  17. şehir denen yerler eskiden komple dutluk'muş be yavrum.

    şu an, komple dutluk olan yerler de var fakat. kimselerin rağbet etmediği, şimdilik. oralar, yani bugünün küçükleri yarının şehirleri, korkuyla yozlaşacakları günleri bekliyorlar.

    tali bir köy yolunun kenarındaki bir ot kadar değerin yok gözümde,
    ey plaza!
    plazalara bok atan iş bu entry sahibi
    ey plaza insanı,
    ben sana daha ne diyem ki!
    0 ...
  18. 23.
  19. Bir sınıf öğretmeninin(köy öğretmeninin) 10 yıldan önce sadece rüyalarında görebildiği kalorifer,internet,restorant ve günlük gazetenin bulunduğu müstesna yerleşim birimidir...
    0 ...
  20. 22.
  21. diger adi ile kentler, insanlarin bir sure sonra yalnizliktan olecekleri soylenilen, kalabalik mezarliklar.
    0 ...
  22. 21.
  23. mor ve otesi nin ilk albumune adını veren enstrumental parca. bass riffleri iyidir, hostur. sehrin gurultulu yasamı guzel bir sekilde anlatılmıstır.
    0 ...
  24. 20.
  25. söz konusu şiirin şairi, kavafis ise, çocukluğu peşinde koşan iskenderiye şehridir. uzun denilebilecek yaşamının sonunda gözlerini dünyaya orada kapamayı seçmiştir.

    (bkz: bursa)
    0 ...
  26. 19.
  27. eyyam grubunun şarkısıdır. sözleri:

    Ey şehir koca şehir çok küçüksün biliyor musun
    Dinlemek istemiyorsun ama hala ayaklarımın altındasın
    Kaybolmam için mi bu sokaklar
    Usandırmak için mi caddelerin
    Bu duman,bu sis,bu is kokusu
    Benim için mi söyle ey şehir

    Ey şehir koca şehir çok yalnızsın biliyor musun
    Dinlemek istemiyosun ama
    Hala eziyorum seni ağır ağır
    Kaçıp gitmem için mi bu yağmur
    Yağmuru severim ben, bilmiyorsun
    Bu mezar, bu taş, bu kara toprak
    Beni yutmak için mi ey şehir
    Soğuktan üşümem için mi bu karlar

    Yoksa beyaz bir perde mi örtüyorsun karanlık yüzüne
    Gerek yok nasılsa, betondan peçelerin var ya yüzünde
    1 ...
  28. 18.
  29. istanbul'dan kaçıp gitmeye iten, ya da kaçıp gitmek istendiğinde cesaret toplamak için dinlenilesi sarkı.

    bu şehirde bir şeyler yarım kalmaya mahkum...
    1 ...
  30. 17.
  31. 16.
  32. Konstantinos Kavafis'in bir şiiri.

    Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim, dedin
    bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
    Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
    -bir ceset gibi- gömülü kalbim.
    Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
    Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
    kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
    boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.

    Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
    Bu şehir arkandan gelecektir.
    Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
    aynı mahallede kocayacaksın;
    aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
    Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
    Başka bir şey umma-
    Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
    öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.

    çeviren : cevat çapan
    0 ...
  33. 15.
  34. adamın amına koyan şarkılar kategorisine alınabilecek güzellikte bir şarkı. candan* söylediğinden tüyleri diken diken eden akabinden ceza'nın solosu girdiğinde isyankar yo yo replikleri eşliğinde eşlik edilebilecek harika bir şarkı. şarkı sözlerinde anlatılmak istenenlere dikkat...
    1 ...
  35. 14.
  36. kendi hayatını haketmek için, bir kez daha pişmanlık duymadan kaybetmeye hazır olduğun, tüm kentlerden daha çok sevdiğin o kent, o işte.. o'na, terktmeye, kaybetmeye, aramaya, özlemeye, dönmeye şarkı işte.. pia şehri'ne şarkı..

    ''kendi olarak,sana gelen__
    sana gereksinimi olmadan seni isteyen__
    sensiz de olabilecekken,senin ile olmayı seçen__
    kendi olmasını,senin ile olmaya bağlayan_ _'(a)..
    o'(na),işte...''

    ''..dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin
    geleceksin bu şehre sonunda

    başka şey umma..''

    ''..ben uyandım, sen uyanmadın aşk olsun..''
    1 ...
  37. 13.
  38. 12.
  39. insanların gruplar halinde bir yerlere koşuşturduğu, aynı anda aynı şeyleri yaptıkları yerleşim birimleri.
    (bkz: yerleşim birimi)
    (bkz: maganda)
    0 ...
  40. 11.
  41. kent adıyla da bilinen kavafis şiiri.herşeyi bırakıp başka diyarlara gitme isteğinizi kursağınızda bırakır,"yeni ülkeler bulamayacaksın,başka denizler bulamayacaksın" dizeleri kulağınızda yankılanmaya başlar.mekan değişse de insanın kendisinden kaçışı yoktur aslında, farkına varırsınız.
    şehir
    dedin "bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim.
    bundan daha iyi başka br kent bulunur elbet.
    yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam
    ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
    aklım daha nice kalacak bu çorak ülkede.
    nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam
    hayatımın kayıp yıkıntıları çıkıyor karşıma,
    yıllarıma kıydığım, boşa harcadığım."
    .
    yeni ülkeler bulamayacaksin, başka denizler
    bulamayacaksin.
    bu kent peşini birakmayacak. ayni sokaklarda
    dolaşacaksın. ayni mahallede yaşlanacaksın;
    ayni evlerde kır düşecek saçlarına.
    bu kenttir gidip göreceğin yer. bir başkasını umma -
    bir gemi yok, bir yol yok sana.
    değil mi ki, hayatına kıydın burada
    bu küçücük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.
    3 ...
  42. 10.
  43. fatih akın ın crossing the bridge isimli belgeselinde müthiş boğaz mazarası eşliğinde de kullanılmış, kalite candan ercetin ceza düeti. istanbul da değilken biraz daha fazla vuruyo sanki..
    0 ...
  44. 9.
  45. can dundarin su yazisi sehiri ve onu sevmeyi en guzel anlatan yazilardan biridir.

    DELHi -KALKÜTA- Kahrolası bir telaşla, tanımadığım uzak şehirler gezdim hafta sonunda...

    Caddelerini koşar adım arşınladım; merakla daldım izbelerine; ansızın, umulmadık ama hep bekleyegeldiğim bir şey bulacakmışçasına yürüdüm kaldırımlarında, tarifsiz, arsız, mütemadi bir iştahla...

    Yolları sordum, yollarda kayboldum.

    Bir kadını yeni tanırmış gibi, vuslat saatlere sıkışmış gibi, bir başka sefer olmazmış gibi aceleye bulanmış rengarenk bir coşkuyla yükselip kondum sokaklarına...

    Sonra yoruldum ve durdum.

    Uzak bir şehre vuruldum.



    * * *



    Haraptı şehirlerim; yoksul ve mutsuz; yarınından umutsuz.

    Tanımak zordu ya acul gezmelerde; ben sevdim onları yine de...

    Zaten bir şehir hemen açmaz kendini size; keşfedilmeyi bekler, dirhemle sunar maharetini; kusurunu gizler.

    O yüzden aceleye gelmez bir şehri gezmek; bir kadını sevmeye benzer.

    Telaşsız sohbetler ister, günü birlikte karşılayıp, birlikte uğurlamalar... Uzun yürüyüşler, keyifli molalar...

    Çünkü tıpkı bir kadın gibi, bir şehrin de sırrı, kuytularında gizlidir; çözmek, emek ister.



    * * *



    Lakin bir kez bağlandınız mı kokusuna, havasına, tadına, o, sevdanızın başkentidir artık...

    Gecenin kollarına birlikte dalar, sabahı beraber karşılarsınız; Pazarları mahmur ve gergin Pazartesileri...

    Bir kadınla birlikte uyanmaya benzer, bir şehri günün ilk ışığında görmek...

    Sade, süssüz, tabiidir...

    Ve hakikidir, yine de güzelse...

    Bir şehre tutulmak, bir kadına bağlanmak gibidir; bir gün kopsanız da sızısı her daim asılı kalır yüreğinizde...

    Nereye gitseniz, bağlandığınız şehri de götürürsünüz yanınızda; tıpkı sevdiğiniz kadını kalbinizde taşıyacağınız gibi... ölene kadar...

    Bir kadını olduğu gibi, bir şehri de tanımak bir ömre sığmayabilir bazen... unutmak da...

    Ve unutamadığınız şehirler, geri çağırır sizi bir gün... vazgeçemediğiniz kadınlar gibi...



    * * *



    Kahrolası bir telaşla, tanımadığım kadınlar sevdim ömrüm boyunca...

    Ansızın, umulmadık ama hep bekleyegeldiğim bir şey bulacakmışçasına yürüdüm onlarla, tarifsiz, arsız, mütemadi bir iştahla...

    Sonra birine bağlandım.

    Ve hep öyle kaldım.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük