Turkiyenin en guzel sehirlerinden birinde okuyorsaniz, iyi bi bolumdeyseniz ve tek basiniza kaliyorsaniz kesinlikle sehir disi. Evde okulmu okunur be. Atlayin su yuvadan artik.
yeni üniye gidecekler için yararlı olabilecek olan başlıktır.
3 senedir dışarıda okuyorum okulum uzadı zaten şimdiden belli. biraz da parasal sıkıntılarım var memleketimdeki okula geçeceğim. seneye bu entry'yi editlerim.
edit: 3 sene de memleketimde okuduktan sonra geçen sene mezun oldum. her sabah anne kahvaltısı, akşamları ise gres yağı(!) olmayan mis gibi yemekler, temiz ve ütülü kıyafetler evde okumanın önemli artıları. çok rahat ettiğimi söyleyebilirim.
insan gibi yaşamamak ile insan gibi yaşamak arasındaki kıyastır.
evet, birçok insanla karşılaşır, farklı farklı tipleri tanırsınız. kimisi için bunlar bir artı. ama benim için değil. tertemi aile çocuklarının ot, hap müptelası olduğuna rastladıktan sonra "tecrübe ediniyor insan ya" yavşaklığını bir kenara bıraktım.
hadi bir kenara bıraktığımız bir mesele de bu olsun. iyi kötü arkadaş meselesi yani...
başta dediğim gibi, öğrencilik insanlık değil. istisnaları vardır ama, çoğunluk doğru dürüst yemek yiyemez. allah'a şükürler olsun maddi durumum iyiydi de en kötü dışarıdan söyleyebiliyor ya da dışarıya çıkabiliyordum. evde yemek yapmak, hele de işiniz gücünüz, uğraşlarınız varsa -kitap okumak gibi- tam bir zulüm. öğrenci evinde bulaşıklar yemekten yemeğe yıkandığından yarım saat o. alışveriş aylık yapılmadığından bir de alışveriş. yemesi, toplaması derken bir yemek 2 saate patlıyor ki kalan bulaşıklar, banyonun rezil hali de cabası.
bunların üstüne temizlik de ekleniyor. kıyafet temizliği. ben çok şükür, maddî olarak iyi durumda olduğumdan çamaşırcıya verip, kıyafetlerimiz ütülü, katlanmış, parfümlü alabiliyordum. birçok öğrenci için bu iş de kelimenin tam anlamıyla bir zulüm.
bakın daha ev temizliğini falan katmadım işin içine.
hasıl ı kelam, evinizde okuyun gençler. ha ben annem babamla yaşayamam, bira şişelerimi balkona dizip fotoğraf çekmeden duramam diyorsanız sefilliğinizle mutluluklar size. eşek hoşaftan ne anlar?
1-) şehir dışı
a-)
şehir dışı insanı inanılmaz olgunlaştırıyor, hayatı ufak ufak da olsa öğretiyor. nasıl mı? yurtta kalıyorsanız hiç tanımadığınız ve sayısı 3 ila 8 arası değişen insan kitlesiyle aynı odayı paylaşmak zorunda oluyorsunuz. zor mu? çok zor. her insanın huyu ,suyu bir olmuyor tabikii. mesela gecenin köründe hunharca odanın içinde cips yiyebilen bir insanla aynı odada olabilirsiniz, gecenin köründe bilgisayarı ile uğraşan insanlarla aynı oda da olabilirsiniz. ama bunların güzel bir yanı var; insanlara tahammül etmeyi öğrenmek ve kendi öfke kontrolüne sahip olmak.
b-) evet ikinci zor kısımda her şeyini kendi başına yapıyor olman. ütü, çamaşır, bulaşık ,temizlik. bunlar da zor mu ? evet bunlar da çok zor. ama her insanın bence bunları öğrenmesi lazım, hayata şimdiden hazırlık yapmak için. bunları bir arada yürüterek insan kendi düzenini oturtuyor bir süreden sonra ve kendine özgüven kazandırıyor.
c-) money talks kısmına geldik. evet para kısmı tabiri caizse şehir dışında yaşayan öğrenciyi kendi kendine ''siktirtiyor''. nasıl mı? eline geçen parayı idare etmek çok zor olan bir durum. 1 haftada harcayacağın parayı bir günde yiyerek kendi kendini öldürürsün. 1 hafta boyunca aç gezersin, bundan da ders alıp paranı doğru düzgün harcamayı öğrenirsin. biz buna ''eline geçen parayı döndürme''. bu da insana çok şey katıyor, ucuz pazardan alışveriş yapma, ucuz yerden cart curt alma vs. insan ekonomisini bir nebze kendi döndürmüş oluyor. oturduğunuz yerde olsa ''baba beş ver on ver'' paranın nereye gittiği bilinmiyor. çünkü yanında ailen var, arkadaşların var. rahatsın ne de olsa,sırtını yaslayacağın insanlar var . ama şehir dışında öyle bir bok yok, tek başınasın tek!.
d-) kısaca özetlersem; şehir dışında okumak insana çok güzel şeyler katıyor, insan ayakta durmayı, ''birey'' olmayı öğreniyor bir nevi. her şeyde tek başına olmayı, her işi kendin yapmayı öğreniyor.
2-) yaşanılan yerde okumak:
çok uzun yazmayacağım bu kısmı.
aynı lise gibi olan durum, evden okula okuldan eve monoton bir hayat. benim kanaatimce az da olsa durumu olan her öğrenci şehir dışında okumalı, tabi gidin bir bayburt yazın demiyorum. yaşanabilecek yerlede, güzel bölümlerde tabi.
piaf:dokuz eylül üniversitesi hakkında kafasında soru olan varsa mesaj çakıversin.
yukarıdaki yazarlar durumu uzunca belirttiler. şehir dışında okumak zordur ama yerine göre istanbul'da özel okumaktan daha karlıdır.
başarı odaklı bakar isek, dışarıda okuyan eğer maddi olarak ailesine bağlıysa, fazla yük olmamak adına okulu en erken şekilde bitirme ihtiyacı hissedecektir. şahsen ben kendi şehrimde okusaydım dersleri fazla sallamazdım diye düşünüyorum.
şehir dışında okumak kazanır. aileden ve tüm tanıdıklardan kısaca sizi destekleyen herkesten kurtulup tek başınıza tüm dünyayı karşınıza alırsınız şehir dışında okudğunuzda. dünya neymiş ne değilmiş görürsünüz. kendinizi insanların içinde görür, tanırsınız. insanları tanırsınız. tecrübe kazanırsınız. iyidir. lakin elbetteki zordur. zor olacak ki bir şeyler görüp öğreneceksiniz.
Aileniz yobaz değilse kesinlikle kendi şehrinizde okuyun altınızda araba olur şehir dışından gelen arkadaşlarınızın evinde dilediğince kalırsınız. Parasal hiç bi sıkıntı çekmezsiniz. Kıyafet yemek dertleriniz olmaz. Okulu uzatmak koymaz.
Aynı şehirde başlayığ sonra ailenin gitmesiyle tek devam edenlerin yorum yapabileceği durum
Sıkıcıdır ikinci bölüm.neyse ki son sınıflardır artık.kızlar filan devreye girer.unutulur sıkıntı.
geçim derdi yok, aileye özlem yok, bildiğin ettiğin ortam. asıl mesele okumaksa kesinlikle yaşanılan yerde okunmalı. ama macera arıyorsan okumakta gözün yoksa çok git tabi kim tutar seni reiss.
şehir dışı bir nevi gurbet her horoz kendi çöplüğünde öter ama ben macera ortam vuruş, karış her haltı serbest olsun mervelerle yurda eve çıkarım kamillerle alem yaparım dersen dışarıda yoksa yok yurdu, çamaşırı, hastalığı, yemeği neler neler başa bela şehir dışı maddi olarak da üzer. enson büyükşehirde oturuyorsanız ama ufak il veya ilçede üni okursanız çok sıkıntı, seçeceğiniz üniyi iyi araştırıp tercih edin.