sadece türkçe şarkılarda yapılabilecek genellemedir. o da tamamı için değil, adı üstünde genelleme. Fakat doom metal, gothic metal, senfonik metal gibi türlerde zibilyon çeşit konu işlenir.
ahmet kaya'nın dışında kaldığı genellemedir.
Hadi sen git işine, herkes kendi işine
dağlarımda ölüm var, düşemem yar peşine şeklinde aşka s....r çektiği bolca görülmüştür.
önüne konanı tüketen gençliğin tabiatıyla düşeceği durumdur. şarkılar sadece avam, ortamda tüketilen aşka dairdir gibi düşünürler, zira diğerlerini seçecek, görecek tüketici becerisi ve istenci yokki, gelişmemişki. hal böyleyken internettende aynı çamuru alıp gene hamuruna katarlar.
o değil aşka dair şarkıya kurban olayım. son 5 yıldır şarkılar tek gecelik bir ilişkinin içeriğini dolduramayacak kadar yavan ve basirtsiz, hardcore sexe dair mnogoym. aşk şarkızı dediğin 70 lerde en son 80 lerde yazılmış, sonradan tektük arada çıkıyor artık. geri kalanı yatak yağlı güreşi spor bildirgesi tarzında aşk şarkıları, ajitasyonun testesteron veya östrojen aramolılarından hönkürmece gibi 2 farklı türde önümüze sunulan salak terkedilme şarkıları.
birde kadınların acınası beni terk ettin, sanki çokta s.kimdeydinvari ahmak şarkı klonları varki ruhumu acıtıyor. gülyüzlü aşkın dokunmaya kıyamadığı o güzelim lise aşkımı hatırlıyorum. o insanlıktan bir sayfa daha nasib aldığım kutsal kitabı. ağladığımı sızladığımı ve hatta haddimi bilmeyip, isyan ettiğimi. ama sonunda o merhamet etti yine bana.
2 saniye durup düşünemeyecek hayata transit insanların şarkı yazdığı zavallı dönem. mezbahadaki danalara, kümeslerdeki tavuklara bile dinlettikleri müzikler bizim dinlediklerimizden güzel.
bunu yazarken sertaptan unuturrsunu dinliyorum, bide bu kadın ayrı.
ayrıyeten nerde sevgilinin kokusundan bahsediliyor orda ayar oluyorum. ayağa indirmeyin lan şu kokuyu, kavramlaştırdınız güzelim iç güdüyü. o değil, onu kavramlaştırabilecek adam 100 yılda bir gelir biz sabrederiz bekleriz, sizde ar edep edininde susun.
aksi için, almora'nın güneşin ozanları adlı şarkısını da dinlemenin gerekli olduğu genelleme.
kendisi sivas katliamında yakılan insanlar için yazılmıştır. fakat bazı ergen beyinler bunu da aşk şarkısına çevirebilmeyi ve o şekilde yorumlamayı becerebilmişlerdir. zira msn'de iletilerine,
"boyun eğmem asla sana
yaksan bile bedenimi
ben doğarım küllerimden
gücün varsa durdur beni"
dizesini yazıp ve akıllarınca eski sevgililerine gönderme yapmaktadırlar. kendilerine bir adet emre aydın tavsiye ediyorum ve onlardan bu tür, teması aşk olmayan şarkıları rahat bırakmalarını talep ediyorum.
aşk nedir bunu bilmek gerek önce. bir babanın oğluna duyduğu aşırı sevgi de aşktır, yunus emre'nin allah'a olan yüce duygusu da. vatan sevgisini anlatan şairin yazdığı da aşktır, dünyanın daha güzel bir yer olabileceğini inanan, hayalleri kendisini aşmış insan john lennon'un eseri imagine da. aşk mutluluk da değildir her zaman; acıdır, ızdıraptır, hüzündür, hicrandır, özlemdir, vuslattır. her güzel şeyde aşk vardır da ondandır belki aşktan başka konu olmaması. bir kadına olabilir aşk, ama kadın da imgedir, diğerlerinde olduğu gibi.
şarkılarında aşktan başka şeyleri vurgulayan insanlar maalesef, bu ülkede barınmakta sıkıntı yaşıyor. aşk vurgusu gibi afyonlarla insanların uyuşması, devletlerin tercih ettiği; bilhassa özendirdiği şeylerdir. aynı şeylerle hislenen, aynı şeylerden tat alan bireyleri gütmek daha kolaydır çünkü. (bkz: acı gerçekler)
ya tamda başlığını açıcaktım ama açmışlar zaten. kim açtıysa kınıyorum onu. ne güzelde şevklenmiştim. ama madem açılmışı var yazalım.
ya şimdi biliderrr, bu şarkılar neden hep aşktan bahsediyor. mesela neden bir şarkıcı aşk acısını anlatmak yerine, kabız olduğu zaman tuvalette çektiği acıdan bahsetmiyor.
söyle buldun muuuuu
aradığın bağırsağı söyleeeee
yoksa çıkmıycan mı sen yineeee
beni büktün bıraktın helada gözü yaşlı tek başınaaaa...
gibi mesela. neden olmasın ki? aşkın ki acıda kabızlığın ki değil mi? bıktım aşk acılarını dinlemekten ya. bana aşk acısıyla değil, adananın, urfanın, kuzu şişin acısıyla gelin. kabız olursanızda bol bol leblebi yeyin. böylece kabızlığınız dahada artar ve daha yanık şarkılar yazabilirsiniz.
insanların aşk'a hakettiğinden daha fazla değer vermesinden ve bizim asil, ahlaklı, çevik * ve paragöz şarkıcılarımızın bu durumun farkına varmalarından kaynaklanan durumumsu...