Orhan Tekelioğlu'nun bu yazısının altına imza atılır
''...Şanslı Masa, aynı minvalde kotarılan ve neticeleri itibarıyla daha da “şanssız” olabilecek bir deneme. Yine kademelendirilen, yine her merhale için farklı miktarda para/ödül konan, fakat bu kez, sokaktaki insanı “şakalamayı” değil, insani bir ilişkiye müdahil olmaya çalışan, o ilişkiyi bozma potansiyeli taşıyan bir “saldırganlık” tasarımı... ''
hiç fotojenik olmayan insana rastlamadığım - bana denk gelmemiş olabilir - kanal d yayınlanan yarışma.
ayrıca bana matrax' ın tv versiyonu gibi geldi.
yakında o iki abinin yanına ayten teyze gibi biri oturursa da şaşırmamak lazım.
hüseyin adlı elemanı tanımıyorlar mı lan, zırt pırt çıkıyor bi yerlerden. karşındaki mal mal hareketler yapsa anlarsın artık şanslı masada olduğunu. artık eskisi kadar güldürmeyen yarışmadır.
program bittikten sonra haberi olmayan tarafın istisnasız kırmızı perdeyi aralamadan gülmeye başladığı program. Gerçekten haberi olmayan insanlar olabilır ama kesinlikle arada çakmalar da olduğunu düşündürmüyor değil.
lan asla sallama değil bu program. kaynak: geçenlerde safranbolu'dan bi kız katıldı(kelliğiyle alay edilen adamla).
ohanes, bu ne lan dedik! kız liseden arkadaşım! gayet teenage tavırlarıyla çıldırttı ma-aile bizi. yani sallama olsa o kızı nerden bulacaklar? nasıl irtibata geçecekler? önceden bi ayarlamada yok! hayır, parayı da veriyolar iyi mi. kandırma, caydırma, kapkaç da yok. kız, netten tanıştığı iki lafta bir takılan kel zozuğa verdi ayarı kaptı parayı.
baya eğlenceli bir program ama sanki biraz hile var gibi geliyor.
mesela 2 dk yapılması gereken bir eylemin tam bitiş saniyesi ile beraber olaylardan haberi olmadığını düşündüğünüz kurbanın aniden patlaması, 20 kere söylenmesi gereken bir kelimenin 20. söylenişinden sonra kurbanda oluşan tepki
ve şakayı yapanların bulunduğu odaya girer girmez ne olduğunu anlamaya çalışmadan kurbanın sırıtmaya başlaması
biraz fake ye benziyor ama eğlenceli bir program...