bunu zaten biliyoruz. önemli olan nasıl yaşadığımız, bize verilen süreyi nasıl kullandığımız.
yemek yaparken de özene bezene yapıyoruz değil mi? özeniyoruz, bi boka benzesin diye uğraşıyoruz. kuru ekmek yesek te doyabiliriz halbuki. "yemek güzeldi" diyebilmek var işin ucunda beyler bayanlar bunu unutmayın. tabi bazen yemeği yakabiliyoruz, bi boka benzemiyor. ama "en azından denedim" diyebiliyoruz sonunda.
şakalık bir tarafı olmayan hayattaki tek ve en gerçek olan olaydır. bunu bile bile bir ömür yaşayıp üstelik ekstrem zamanlar hariç yani çok yakınındaki insanların vefatı veya girilen bir bunalım aşırı yalnızlık gibi şeyler olmadıkça aklımıza bile gelmiyor olması ne kadar acayip değil mi. hoş sürekli aklımızda olsa yaşayamayız zaten ama bana her daim enteresan gelmiştir bu olay. şükürler olsun ki böyle yoksa insan ömrü 40 sene civarı olurdu sanırım her an ölüm korkusu ile erkenden yaşlanır giderdik tık diye.
Sonrasında biryere gidilmeyeceğine inanan arkadaşa bir sorum var.
Bir bebek düşün henüz doğmamış. ismi cismi hakkında hiçbir bilgi yok.
anne karnında ölüyor. Evet ölüyor.öldü.
Bu bebeğin dünyaya dair hiçbir izi yok anısı yok bir ismi bir cismi bile yok.
Böyle bir bebeğin annesini tanıma hakkı yok mu? Kendine dair hiçbir şey bilmeden bir bilinç elde etmeden yok olup gitti mi yani?
Her zaman korkutucu gelmiştir. Çok yakın bi arkadaşımı kaybettım 2 sene önce. ilk 1 sene ruh gibi oluyor insan sonra adamın gelmeyeceğini kabulleniyor yavas yavas derin bi boşluk oluşuyor. Sanki hiç doğmamış gibi sanki hiç tanışmamışız gibi. işin garibi de ne biliyor musunuz? Ne kadar değer verirsen ver ne kadar önemsersen önemse tüm vaktini harcadığın onun için elinden geleni yaptığın üzüldüğün ağladığın yanında olduğun bazı insanlar cenazene bile gelmiyor en korkutucu olay da bu.