"sende ışık var" sloganı ile her tarafta reklamını yaparak işi baya baya ticarete dökmüş vakıf üniversitesi.
üniversitelerin kendilerini tanıtmak amacıyla zaman zaman reklam kokan hareketlere girmelerine alışığız ama lisans eğitimi veren bir kurumun sakız reklamı tadında afişlerle bütün istanbul'u donatması da biraz abuk olmuş yahu...
güzel sanatlar fakültesine
burslu öğrenci seçerken öğrencinin yeteneğine değil, kendi sikinin keyfine hareket eden üniversitedir.
sabah 8.30 da olan sınava girersiniz, soruyu babalar ,gibi çizersiniz.
daha sonra 85 diye bir not verirler size. bir bakarsınız ki hayatında ilk defa resim yapan kardeşciklerimiz de aynı puanı almış.
bundan hiçbir bok anlamaz bir şekilde burs sınavına girersiniz.
burs sınavı sabah 8:30 dadır. mülakat saat 13:00 te dir.
bir gece önceden saatlerde mülakat için dosya hazırlarsınız.
ve ertesi gün 8:30da burs sınavına girilir. süre 2 saattir. 11:00 de biter.
soru: dikdörtgen prizma, küp ve piramidi istediğiniz bir mekanda uygun birşekilde kompozisyon haline getiriniz gibi bişeydir.
soru babalar gibi çizilir, hatta grafik hocası yanına gelerek ''çok yaratıcı olmuş'' der ve işini çok beğenir.
neyse saat 11:00 de sınavdan çıkılır.
mülakat saat 13:00 te dir. ama o kadar öğrenciye sadece tek juri baktığı için size sıra ne zaman gelicek belli değildir. (başka gün gireyim diye birşeyde yoktur marmara'da ki gibi)
tam 9 saat 40 dakika o aptal koridorda yerde oturulur. yemek yemek için kantine inilir.
kantin adi ve şerefsizce bir restaurant a çevrilmiştir. ve 4 parmak kadar sandviçler 4-5 tldir. bisküvi misküvi alınarak akşam 19:40 a kadar beklenir.
19:40 da size sıra gelir. dosyanızı alıp tam içeri girecekken, '' hop! içeriye dosya sokamazsın yasak!'' diye bir ses duyulur ve o salaklıkla içeriye girilir.
içerde 4-5 tane gözlerini para bürümüş hoca ''t-shirt ünü nerden aldın? kaça aldın? niye üzerine o simge var, annen ne iş yapıyor'' gibi boş insanın sarf edebileiceği sözleri edip, '' hadi iyi akşamlar !'' diyip gönderirler.(bu insanlar dekan vs) ve 9 saat 40 dakika taşın üzerinde oturarak beklediğin mülakat 2 dakika gibi bir sürede son bulur.
daha sonra sonuçlar açıklanır, ve hiçbir burs alınamaz.
grafik hocasının sınav esnasında bayıldığı iş yüzde 10 burs bile alamaz.
giden 100tl ye mi acınır yoksa beklediğin saate mi karar verilemez.
bu nasıl bir utanmazlıktır ki sen eli kalem tutamayanlara burs yedir ama adam gibi istediğini çizen öğrenciye hiç burs verme. gözleri para hırsı bürümüş işte bu olaydır.
bu utanmazlık, acizlik, şerefsizliktir. o kadar emeğin ve 100tl boşa gitmiştir.
okuldaki dekandan tutun tüm hocaların, mülakat konusunda marmara üniversitesini örnek alması önemle duyrulur.
yoksa bir bok olmaz o okuldan.
iki tane zengin piçi bir afiş yaptı diye ne okulun adı duyrulur ne de öğrencinin.
sonuç olarak, bunu hocaların acizliğine, utanmazlığına, emek ve para hırsızlığına, adi ve ucuzluğuna verip, kahkahayla mimar sinana hazırlanmaya devam edilir.
kimsenin istanbul'da olduğunu iddia etmemesi gereken üniversitedir. trafiğin en açık olduğu saatlerde, hiç trafiksiz gidilen bir yolculukla, e tabi hususi araçla, 1-1buçuk saat civarında süren bir yola sahiptir. hayattan soğutur.
ülkemizde cemaat kurumu olarak algılanan ama cemaatle hiç bir bağı olmayan üniversite. ayrıca full burs sayısını 12'e çıkarmışlar ve bunun kabulu için yök'ün onayına sundukları halde bu burs projesi onay görmemiştir.
son derece modern bir kampüse sahip türkiye'nin en güzel üniversitelerinden biridir.öyle ki yaz okulunda denize girip sadece 5 dakika yürüyerek tekrar dersinize girmeniz mümkündür,derslerde mayolu insanlarla karşılaşmak sizin için şaşırtıcı bir durum halini almıyor alışınca.*
ulaşım ve yemek fiyatları revize edildiği taktirde herşey daha da güzel olacak...
edit : campus ve course online gibi sistemlerin kalitesini de söylemeden edemiyeceğim.*
ırak ın kuzeyindeki erbil kentinde kampüs açan üniversite.
açılış törenine musul başkonsolosu ahmet yıldız, bölgesel kürt yönetimi başbakanı neçirvan barzani nin yanı sıra ak partili milletvekilleri de katıldı.
bir insanın liseden bozma diyebilmesi için walldorf kompleks real schule-gymnasium'da okumuş olmasını ve tek lise olarak burasını bilmesini gerektiren üniversitedir. kaldı ki o kompleks dahi bu boyutta değildir.
şile kampüsünün 4 bin kişi kapasiteli olması ve sadece 3 fakülte bulunması dolayısıyla küçük olarak sayılabilir fakat bu saydığımız fakületler için yeterlidir. 5 bina falan yoktur,
1- 3 farklı isimde farklı özelliklerde yurtlar vardır;
-bordo yurtlar ; emin olmamakla birlikte a,b,c,d,e olmak üzere 5 bloktan oluşurlar.
-mavi yurtlar ; emin olmamakla birlikte 6 bloktan oluşurlar
-turuncu yurtlar; emin olmakla birlikte 8 bloktan oluşurlar.
2- amf binası ; rektörlük, bilgi işlem gibi üniversite işlerinin yürütüldüğü binadır,
3-dmf binası ; derslik binasıdır, amfiler ve derslikleri vardır içerde bir kantin ve hotdog satış arabası, wafflecı * , çikolatadan bişiyler yapan başka bi satış noktası bulunur.
4-lmf binası ; her çeşit labarotuar'ın olduğu binadır. dmf ile arasında kalan bölümde segafredo bulunur.
5-d/k binası ; derslik ve konferans binasıdır, konferans salonları bulunur. alt katında bir adet kantin, muhtelif katlarında klüp odaları ve öğretim üyesi odaları bulunur.
6-EFL binası ; hazırlık öğrencilerinin bir dönem veya bir yıl ikamet ettikleri binadır.
7-Leisure/Sosyal Merkez; radyo odası,fast food tarzı yemek ve kafetarya, alt katında ise yemekhanenin bulunduğu binadır.
8-Bal Kabağı Prefabrik yapısı ; gece 2'ye kadar açık olduğu rivayet edilen başka çeşit bir kafeteryadır.
9-Revir'in, Vip salonun bulunduğu yapı adını bilmemekteyim
10-Bookstore, Psikolojik danışma, Yurtlar müdürlüğü, Akbank exi26*'nın bulunduğu yapımsılar.
11-Kapalı spor merkezi; fitness falan çeşitli zımbırtılar, ön taraflarında tenis,voleybol ve futbol sahaları.
12-bimem kaç tane de personel lojmanı.
demek ki neymiş? 5 bina yokmuş.
okulda sigara satılmıyor olması da bir eksik değildir ayrıca sigara içmeye mi geliyoruz kampüse?
tüm yurt bloklarında,leisure'da,bal kabağında digiturk ve televizyon'da mevcuttur ayırcana. ha bazen yurtlardaki televizyonlar kırılabiliyor, bozulabiliyor.
tek sorun shuttle fiyatları ve ulaşımdır. şile'de pek bişey yoktur gidip görülecek, istanbul'a gitmeniz bir dert gelmeniz ayrı bir derttir.
ha bi de yemek fiyatları ilginçtir; itü'de okuyan arkanışıza sorarsınız, sizde ne kadar hacı? - 2 ytl der. o size sorduğunda en az 5.5 dersiniz. açık büfemsidir yemekhandeki yemek servisi. 2 çeşit ana yemek, zaman zman 2 çeşit pilav, tatlı, meyve, salata ve çorba çıkar.
2 gün boyunca aynı çorba çıkıyor anladığım kadarıyla.
neticede; her şeyiyle pahalı bir vakıf üniversitesi olsa da; ortamı kötü denilemez. genel olarak kampüsün tasarımı mimari açıdan harikuladedir. engelli vatandaşlar düşünülerek, her yer eğimli yol halindedir, merdiven neredeyse yoktur.
boş üniversitedir. kimin eli kimin cebinde belli değildir. hiç bir konuda muhattap bulamamanız da cabasıdır. bu konuda ne kadar örgütlenseler az kalır. gerekli departmanlarda büyük boşluklar göze çarpmakta. devlet hastanesi gibidir aynen. oradan oraya. hayır ufak tefek yeri olsa gam yemicem. güvenlik sıfırdır, girmek isteyen bir şekilde girebilir. yine güvenlik konusunda elemanları da bir o kadar abüzerdir. nerede işe yaramaz varsa çoğu sigortasız olarak isik üniversitesi şile kampüsündedir. ama kendilerine bakıcak olursak beyaz saray'ı koruyorlardır. ellerindeki volki tolkilerle zırt pırt oyalanırlar.
oylama sistemi olsa yemek ve merkezi konumu açısından diğer üniversitelere nazaran sıfırın altında not alması muhtemeldir. sabah kahvaltısı için bir şeyler yapmak istemiyorsanız ve dışarıdan yiyeyim diyorsanız 10km yol yürümeniz gerekmekte. he yok arkadaşım yapmış taa ebesindeki kankamın odasına gideyim derseniz kilometre taşları 15i işaret etmekte. bu da ayrı bir hezeyandır. öğle yemeğini kantinde -kendi deyimleriyle leisure'da- yiyeyim derseniz pizza dan başka bir de izmir gordon karşınıza çıkar. her gün aynı yemekleri yemekten imanınız gevrer. biraz vitamin kazanayım filan diye düşünüyorsanız yemekhane'de yemeniz gerekmekte. oradan da %60 olasılıkla kıl çıkmaktadır. fiyatları da ebesininki kadar pahalıdır. oradan da uzak duralım derseniz dışarıdan sipariş vermeniz gerekmekte. orada da lezzet & kalite & fiyat parametresi birbiriyle zıt şekildedir. yemekten de uzak durmak lazım..
geriye ne kaldı? ulaşım var. büyük problem kampüs-merkez arası 6ytl'dir. merkezden kastım taksim-kadıköy arasıdır. tamam bu fiyat yazlıkçı zihniyet için normaldir fakat bir öğrenci için fazladır. hergün git gel, dünyanın parası eder. ki bu fiyatın yakın tarihte 7.5 ytl olması planlanıyormuş. ticari her şeyi zamanında ve görüşerek planlamaktalar. yol çok sakattır. nitekim üniversite öğrencileri nereden baksanız bir öğretim yılı içerisinde 20'yi aşkın büyük kaza yapmakta. geçen sene-2006-2007- ve bu sene 2007-2008 yılı içerisinde bilinen 4 ölüm haberi var. bu da ayrı ve sakat bir istatistik.
uzun lafın kısası ticari yapılanma içerisinde bol olan borçlarını ödemek için öğrencileri koyun gibi gören üniversitedir. fevziye mevziye tırt olmuş milletin haberi yok. sınavların eşşek kadar zor olması da ayrı bir ticari yapılanma olsa gerek..
bilkent yada bahçeşehir gibi üniversiteler varken utanmadan 17000 ytl civarında para isteyen kurum. tamam anladık özel üniversitesin de daha bi forsun yokken 17000 ytl cidden cesaret işi.