insanların acısını vurgulamak için konuşma dilinde ızdırap olarak yanlış kullandıkları, acı, dayanması güç derin üzüntü gibi anlamları olan kelimedir. yazılışı ve söylenşi aynı olmalıdır esasen.
ruhumun pencereleri bu bedendeki gözlerim, içine bu gözlerden bakar ve tümünü görürüm, beynimdeki gereksizlikler ve kalbimdeki çalılar... bu ıstırap bulaşıcı mı yoksa merkezden mi? kaderim karanlıkta gizleniyor ya da ışığı çalan benim zihnim...
omzumda şiddetli vicdanlılık, daha fazla barındıramam. ayaz buz, şimdi. karanlıklar, ıstırabımı yok eder.
babama sordum niçin bana göre geçtin, o dedi: "ben daima buradayım ve seni izliyorum. yolunu kaybettiğin zaman korkma, anlıyorum o şarkıları ve onlar sana kılavuz olacaklar. vedayı yalanlamaktan neden korkayım güle güle deme zamanı geldiğinde?"
omzumda şiddetli vicdanlılık, daha fazla barındıramam. ayaz buz, şimdi. karanlıklar, ıstırabımı yok eder.
"bizler geçmişten kalma bilgeleriz, izlerin gösterildiği unutulmuş krallıkta unutulanlarız, bir isim veya kalıntı bile kalmadan ölüme gömüldük ve zamanın kitabında isimlerimiz anlamsızdır."