Türk ırkı gibi ulu bir ırka mensup isek üstünlüğümüz yadırganamaz. Ayrıca topraklarımızdaki azınlık akınlarına ve yabancı hayranlığına karşı en etkili ilaç kanımız ve Türklük bilincimiz olacaktır. Yani Türk Irkçılığı tek çaremizdir ve tarih bunu göstermiştir.
ortaya atıldığı günden bu yana hiçbir yerde kabul edilmeyen bir görüş. hatta demokrasilerde bile çoğunlukla bir nefret suçu, kabul edilemez bir olgu olarak görülüyor. ırkçılığın tarihini ırkçılık fikrini öne süren filozoflardan ingiliz, Houston Stewart Chamberlain 'dan ve fransız arthur de gobineau 'dan alıp günümüze yani james watson'a, david duke'e vs... kadar getirdiğimizde hemen hemen hep böyle olmuştur bu. mesela bugün birçok insan voltaire'in, david hume un, immanuel kant'ın, martin heidegger'in ve birçok filozofun, bilim adamının, kapasiteli büyük insanın ırkçı olduğunu bilmez. bunun nedeni bu büyük adamların birileri tarafından kendilerince kötü olan ırkçı yönlerine hiç değinilmemesidir. bir nevi sansürlenmesidir yani.
ancak en az bu kadar net bir çıkarım daha var ortada. bu filozoflar yüzyıllar önce bir görüş atmış ortaya, çoğunluk tarafından kabul edilmemiş, ruh hastalığı olarak görülmüş gerçi ruh hastalığı olarak görenler bile iş kendi bozuk ekonomi olunca bu adamların sözlerinden bir hayli yararlandı orası ayrı. daha sonra bir iki yerde gücü ellerine geçirmişler (adolf hitler), büyük savaşlar çıkartmışlar (ikinci dünya savaşı), insanları eritmişler, ama iyi adamlar (ingiliz-abd-komünist elele) onları yenmiş. sonra bu adamlar nürnberg denilen bir yerde toplanmış, konuşmalarına izin verilmeden türlü türlü şaklabanlıklarla yok edilmişler. isimlerini koymak anmak yasaklanmış. kitaplarına el sürülememiş, eleştirmek için bile anılmamış, yokmuş gibi davranılmış. mantıken ırkçılık fikrinin o günden sonra tamamen ortadan kalkması lazımdı değil mi? mesela bugün almanya'da nazi dönemine ait bir slogan atmak, bir amblem taşımak, nazi propagandası yapmak üç yıl hapisten başlıyor. feci bir ceza, dilini tutmazsan üç yılın gidiyor. buna rağmen aynı ülkedeki ırkçı parti gençler arasında hergeçen gün popülerleşiyor, büyüyor. eee hani ceza nerede bu nasıl oluyor dieyceksiniz. şurası unutulmamalı siyaset her zaman ılımlıdır. siz hiç, biz gücü elimize geçirdiğimizde tüm kafirleri yakacaz diyen islamcı bir siyasetçi veya faşistleri kamplara götüreceğiz diyen sosyalist siyasetçi gördünüz mü demokrasi hayatında. işte bu ırkçı partiler de bu şekilde hayatlarını sürdürüyorlar. demokrasi onlara o kadar imkanı veriyor. rusya federasyonu'nun alt meclislerinde alenen bilimsel ırkçılığı savunan vekiller var, yunanistan'da malum parti ülkenin büyük partilerinden oldu. laf salatası yapma ulan sadede gel amk diyordur okuyanlar. geldim. şöyle; tüm bunlardan ırkçılık için net çıkarımlar yapabiliriz.
birincisi; bu fikir kitleyi arkasına alırsa kimse nefret suçundan, insan haklarından bahsedemez. rusya'dan ve yunanistan'dan verdiğim örnekler bunun kanıtıdır. ancak nerede ırkçılık marijinal bir durumdaysa orada tepki çeker, kabul edileemez ve cezalandırılır. yani ırkçılık konusunda kilit ''yaygınlıktır''. üç kişiyi cezalandırırsın da üç milyon kişiyi cezalandıramazsın, üstelik savunduğu görüş yüzünden.
ikincisi; en basitinden futbol maçlarında bile ırkçılık karşıtı mesajlar verilmesine rağmen ırkçılığın asla ölmemesi ve üzerine yıkılan sözüm ona acı hatıraları silinmeye başlamasının üzerinden çok geçmeden yeniden sizin deyiminiz ile ''hortlaması'' ırkçılık fikrinin apaçık bir niceliği olduğunun kanıtıdır. ancak durum o kadar da kötü değil. mesela söz gelimi 2 milyar yıl sonra herkes beyaz ırktan olur ve aynı dili konuşur ise ırkçılık büyük ihtimal ortadan kalkar. *...
yıl olmuş 2012 hala yapanlar var. kimse kendi seçimleriyle gelmiyor bu hayata. sırf insan düşünebilen bir varlık diye güzel beyninizi dil, din, ırk gibi şeylerle yormayın. belli ideolojilere alet etmeyin kendinizi. insanoğlu bir ırka mensup olacaksa o ırkın adı insan olmalıdır.
Hepimiz çıplak geldik bu dünyaya. Daha sonra giydirdiler bizi, hepimize ayrı kılıf geçirdiler. Aslında hepimiz çıplak geldik dünyaya. Nedendir o zaman din,dil,renk ayırt etme? Ne önemi var ki bunların? Önemli olanın düşünmek olduğunu öğretmemişler miydi bize? Sorarım!
ırkçılık denilince aklına piyanist filmi gelen çocukların saçma sapan yorumları ile ırkçılığı tanımlamaya çalışması insanların ne kadar düşünce ve fikir yoksunu olduğunu göstermektedir.
ırkçılık denilince insanların aklına şu geliyor başka ten ve renkte olan insanların dışlanması, bir toplum içerisine yaşayan farklı bir azınlığın devamlı alaşağı edilmesi ve öldürülmesi. arkadaşlar siz nerede yaşıyorsunuz hangi dünyada? bugün otobüste genç biri yaşlı bir amcaya yer verecekken rengine mi bakıyor? yoksa şivesine mi? yok öyle bir insan türü bilginiz olsun. ben türkçü-turancı ve ırkçı biriyim ve hayatım boyunca sosyal ilişkilerde kimsenin hangi renk olduğuna hangi şivede konuştuğuna bakmadım bir iş yaparken.
burada size öğretilmiş o ırkçılığı övmek gibi bir niyetim yok. bir çok insanın ırkçılığı yanlış anlamasına ve aslında onun ne anlamda olduğuna dikkat çekmek istiyorum sadece. insanlar kendi ailesini her zaman üstün tutar diğer ailelerden çünkü olması gereken budur. aile olmak birlik olmak demektir.
başınıza herhangi bir olay geldiğinde ilk önce ailenizden mi yardım görüyorsunuz yoksa tanımadığınız 5 sokak ötedeki başka birinden mi? öğrenciyken cebinizde paranız bittiğinde sokakta hiç tanımadığınız bir adamdan mı para istiyorsunuz yoksa babanızdan mı? 10 yıl arkadaşlık yaptığınız insan mı sizin yanınızda oluyor siz 40 yaşındayken yoksa öz be öz kardeşiniz mi?
ırkçılık ailede başlar! aile olmak zaten ırkçılıktır. ailesini seven ve koruyan her zaman onun iyiliğini isteyen insan zaten ırkçıdır! yani bir çoğunuz ırkçısınız! şimdi ananıza-bacınıza ağız dolusu sövsem sinirlenmez misiniz? sinirlenirsiniz herhalde öyle düşünüyorum.
bir insanın ailesi ile gurur duyması ne kadar doğalsa ve onu sahiplenmesi ne kadar hakkıysa milletini sahiplenmesi ve onu koruması-iyiliğini istemesi o kadar doğaldır. insanın doğasında bu vardır ait olma duygusu ve insan ait olmak zorundadır yoksa yaşayamaz.
en basit örneğini şu şekilde verebilirim size, ırkçı olanlara küfredip dünyanın en büyük komutanı kimdir diye sorulduğunda josef vissaryonoviç çugaşvili stalin cevabı veren aklı evvellerin ait olma duygusudur. o türk olana ait olmaktansa içi boş ve amerika tarafından doldurulmuş bir ideolojinin adamına-milletine ait olmayı tercih etmiştir veya zaten türk değildir ancak rus olmadığı kesin. birde ırkçılara bu kadar küfredip 40.000.000 insanın katili olan bir canlıyı savunmak nasıl bir şeydir bilemiyorum.
örneğin bir türkçü-turancı'nın ağzından hitlerin şiddetle savunulduğunu duyamazsınız. çünkü o tarihinde binlerce kahramanın olduğunun zaten bilincindedir. yan sokakta güzel bir evi ve arabası olan çocuğun babası için "keşke benim babam bu olsaydı" diye düşünecek karaktere sahip bir çocuk değildir.
her zaman gururla söyledim ve tekrar söylüyorum türkçü-turancı ve ırkçıyım.
ırkçılık birilerini öldürmek ve aşağılamak değildir! ırkçılık kendi ailene sahip çıkmak ve onun için mücadele etmektir. iyi günde ve kötü günde.
birbirinize, bize, onlara, herkese ırkçı diye diye asimile olmuş soysuzlar oldunuz, soyunuzla sülbünüzle övünen ama işinize geldiği yerde yavşak gibi hareket eden. bence biraz ırkçı olun belki ondan sonra biraz adam olursunuz.
"Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8'den fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. insanlar sadece 2'ye ayrılırlar. iyi insanlar ve kötü insanlar" Albert Einstein
Irkçılık genel olarak çeşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların kültürel veya bireysel meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın (çoğunlukla kendi ırkının) diğerlerinden üstün olduğuna ve diğerlerine hükmetmeye hakkı olduğuna duyulan inanç veya bu değerleri kabul eden doktrindir.
of of amk ya. yine başlamışlar. neyse şöyle diyelim. kendi ırkını sevmek ve diğer ırklardan üstün tutmak en normal şeydir. çünkü bu dünya düzeninde olması gereken budur.
kötü olan şey, başka bir ırktan olduğu için bir insanı aşağılamak, kötülemektir. ancak ben türküm, türk olmayı seviyorum, yaşasın türkler, demek de gayet de normal bir şeydir. buna atılan boku anlamıyorum. neyse siz iyi kalplisiniz.