Dünyadaki en hassas konulardan biri aynı zamanda en çok yanlış kavranan konulardan da biri mesela ırkçılığın sadece siyahilere karşı yapıldığını zanneden çok. Fakat ırkçılık sadece bu değil birinin etnik kimliği, mezhebi, yaşadığı şehir ile dalga geçmek de ırkçılıktır.
Irkçılık var ırkçılık var,
Amerika'da doğmamış ama Amerikan kültürüne adapte olmuş, Amerika toplumuna kendisini adamış bir arnold schwarzeneger'e karşı uygulanacak ırkçılık ile hemen komşu ülkeden gelip kendi özerk mahallelerini kuran, kendi kültürlerini dayatan, asla gelişme çabasında olmayan insanlara karşı yapılan ırkçılık aynı olamaz.
Burada mesele ırk da değildir, burada toplumsal ayrımcılık vardır, aynı ayrımcılık liseler arasında, kulüpler arasında bile oluyor, burada mesele değerlerin çatışmasıdır, uzun yıllar boyu oluşan değer yargılarına gelen tehdit ırkçılığı tetikler.
Yoksa Suriye'deki surilerden bana ne amk.
Kendi kültürünü kendi ülkesinde yaşayan afgandan bana ne.
Irkçılığı reddetmek günün birinde bu devletin başında Yahudi bir devlet başkanı, yahut Ermeni bir başvekil, zenci ordu kumandanları, Çingene profesörler görmeye razı olmak demektir. Irkçılığı inkâr etmekle savcının böyle bir duruma razı olduğu anlaşılıyor. Fakat ben asla kabul etmeyeceğim.
nihal atsız 1945
Irkçılığı reddetmek günün birinde türk ülkesinin , gayritürk göçmenler getirililerek
savaşsız işgaline razı olmak demektir .
insanların ırkçı olmalarını ayıplamıyorum. Birçok insan bir gruba dahildir ve grup dışındakini olumsuzlar. Bir çeşit ön yargıdır. Ve herkeste olandır. Örneğin Müslümanlar için olumsuz düşüncelerim vardır. islam dini insanları olmayan mistik varlık ve hikâyelerle istismar ederek onları yanlış yönlendirir. Benim için tüm müslümanlar insan istismarının destekçisidir. Bilmeden de yapsalar kötü eylemlerde bulunurlar ve bu tüm toplumu etkiler. Bu yüzden bir insan Müslümansa ve kendi doğrularını sürekli diretiyorsa benim için hiçbir varlıksal değeri yoktur.
Bana ve diğer her şeye zarar veren hiçbir insan ve oluşuma asla anlayış göstermem. Bu hümanistik tavırlar da yeni moda. Hümanizmi s.kiyim. ayrıca hümanizm insan sevgisi falan değil. Net insanın doğa ve tanrıdan daha üstün oluşunu ifade eder. Ortaçağ'da insanlar işlerine kilisede af dilemekten çok daha fazla vakit ayırmaları ve kapitalizmle birlikte daha fazla sosyal alanın kurulmasıyla insanın cennetten düşen varlık konumundan doğayı yöneten ve ona üstünlük kuran varlık konumuna gelmesiyle hümanizm kavramı ortaya çıkar.
"Türk ırkçılığını Alman Nazizm'i ve italyan Faşizm'i ile karıştırmayın. Türk ırkçılığı devletin önemli mevkilerine sadece Türk soylu olanları getirmek. Örneğin; Askeriye, Başbakanlık. Türk soyundan olan kişilerle evlenmek, Türk ırkının üstünlüğüne inanmak, Türkler arasında din, mezhep, boy ayrımı yapmamak ve ülkede Türk töresini hakim kılmaktır.
Türk ırkçılığı kendinden olmayanı katletmek demek değildir. Türk ırkçılığı Türk'ün Türkten başka dostu olmadığını bilir ve Türk olmayan herkesin Türk'e karşı düşmanca tutumlarda bulunacağını aklından çıkarmaz.
Türk ırkçılığı kimsenin dinine karışmaz. isteyen dinine istediği gibi inanır. Din vicdan özgürlüğüdür. Kişi ile yaratıcı arasındadır.''
Atatürk'ün "Türk milleti, başına geçireceği insanların kanındaki cevher-i asliye dikkat etmelidir" sözü açık anlamı ile "Türk ırkından olmayanları başına geçirme" demektir. Bu söz mücerret bir övünme veya şatafat değil, acı denemelerden doğmuş bir gerçek, yabancı soyluların getirdiği felâketlerden alınmış bir derstir. Bunu Atatürkçü geçinip de Türkçülük düşmanlığı yapanları uyarmak için hatırlatıyorum."
dünyadaki her ırk ırkçıdır. insan da ırkçıdır, hayvan da.
türkiye cumhuriyeti ve türk milletinin menfaatleri için elbette ırkçılık yapacağız. bizim gidecek hiçbir yerimiz yok. tek vatanımız burası. avrupa'ya artık çalışmak için bile kolay kolay almazken allah korusun sığınmacı olsak kim alır bizi?
şerefsizliktir. bu özelliğe sahip kişiler ev sahibiyse kiracılarının kimliklerine bakarlar.
esnaf ise mezhebe göre satış yaparlar.
askerde devrecilik, iş yerinde hemşericilik yaparlar.
Türklere yapılan durumdur.Türkiye ve çoğu dünya ülkesinde gerçekleşir.
Türk olmak zordur ve hep ırkçılığa maruz kalırsınız fakat yine haksız siz olursunuz.
hatice doğan keneş'in kaleme aldığı “Yeni Irkçılığın ‘Kirli’ Ötekileri Kürtler, Aleviler, Ermeniler” kitabını okumasını tavsiye ederim.
bildiğimiz klasik anlamda ırkçılık yok; ama daha çok gündelik dilde, söylemde dolaşıma giren üstü örtük olarak aşağılanmaya, bütün farkları tıpkı ten rengi farkı gibiymiş gibi temel alan ayrımcılık biçimleri var. cinsiyet temelli, dini, etnik temelli bir ırkçılık var günümüzde.
Zimbabwe Başkanı Robert Mugabe’nin ırkçılıkla ilgili konuşması:
“Beyaz arabalar hala siyah lastikler kullandıkları sürece ırkçılık asla bitmeyecektir.
insanlar kötü şansı sembolize etmek için siyahı ve barışı sembolize etmek için beyazı kullandıkları sürece ırkçılık asla bitmeyecektir.
insanlar hala düğünlere beyaz kıyafetler ve cenazelere siyah kıyafetlerle gittikleri sürece ırkçılık asla bitmeyecektir.
Irkçılık faturalarını ödemeyenlerin kara listeye alındığı, ancak beyaz liste diye bir şeyin olmadığı sürece asla bitmeyecektir.
Bilardo oynarken bile, siyah topu götürene kadar kazanamadığınız ve mutlaka beyaz topun masada kalması gerektiği sürece de…
Ama umurumda değil! Siyah kıçımı silmek için hala beyaz tuvalet kağıdı kullandığım sürece mutluyum!.
Irkçılık, on sekizinci yüzyılın sonlarında özellikle siyasal alanda ortaya çıkan ve kapitalist ideolojinin yanı sıra modernizmle derin bağları olan siyasal bir ideolojidir. Sözlük anlamına baktığımızda ise ırkçılık, insanların toplumsal özelliklerini biyolojik, ırksal özelliklerine indirgeyerek bir ırkın başka ırklara üstün olduğunu öne süren öğreti olarak tanımlanmıştır Irkçılığı oluşturan temel süreç “öteki” kavramının yaratılmasıdır. Ötekileştirilen topluluk, değişmeyen olumsuz niteliklere sahip olarak görülür ve bu olumsuzluklar önyargılarla beslenerek ırkçılık düşüncesinin pekiştirilmesine hizmet eder. Siyasi ve sosyo-ekonomik faktörler de ırkçılığı oluşturan diğer sebepler arasındadır.
Irkçılar doğuştan gelen, katılımla geçmiş özelliklerin biyolojik olarak insan davranışını belirlediğine inanan kişilerdir. Irkçılık doktrini, insanın taşıdığı kanın ulusal-etnik kimliğinin belirleyicisi olduğunu iddia eder. Irkçı bir çerçevede insanın değeri bireyliğiyle değil, sözde “ırka özel toplu ulus”un üyeliğiyle tanımlanır.
yukardaki gercekleri konusan adam nickli arkadaş insanlarımıza ırkçı demiş lakin insanları ırkçılığa iten sebeplerden bahsetmemiş. yıllarca teröre desteği hangi millet verdi veya terör nerde barınabildi, o kadar asker kim yüzünden şehit edildi?(tamam devletin bize de hatası oldu ama bir kere bile vatana ihanet etmedik) kimse ermeniler falan demesin. Ülkedeki ermeni nüfusu ortada,kürt nüfusu ortada hdp ye oy verenlerin de oranı ortada.vatanını seven kürde diyecek bir şeyim yok, ama ihanet edene edecek çok sözümüz var.
Şimdi gelelim diğer meseleye.Karadenizliler bile kendi aralarında kendilerini sevmezler. Hatta adamlar şehir içinde bile bölünebiyor (bkz: of).gel gelelim bu ülkenin başındaki siyasetçilerin ve hatta muhalefette bile öne çıkan siyasetçilerin bir takım öne çıkan isimlerinin karadenizli olması nedeniyle insanlar biraz karadenizlilerden soğudu.
Ayrıca cumhuriyetin ilk yıllarında karadenizden trabzon milletvekili(adını unuttum ama suikaste uğramıştı) zamanında mecliste Atatürk'ü o kadar uğraştırmıştı. Demek ki bazı şeyler yıllar geçse bile değişmiyor.
Bu ara da işin ilginç tarafı bu iki kesimden iktidar ile aynı görüşte olan insanlar osmanlıcı anlayışını benimsiyor(sözde) lakin osmanlı kürtleri ve karadenizlileri öyle çokta divana veya üst makamlara almamıştır. Varın gerisini siz düşünün.
Kıssadan hisse: seveni kırarlar,kıranı severler(kendime sansür geçtim) artık birazda kıran taraf biz olalım vesselam.
Her insan özünde ırkçıdır. Maalesef bu bir gerçek. Bununla ilgili deney yaptım. Anneme sormuştum "Irkçı mısın?" diye."Hayır" dedi. Peki siyahi birisiyle evlenmemi, gelininin siyahi olmasını ister misin? dediğimde. Yoook istemem tepkisini aldım.