ırak taki türklerin oluşturduğu, ırak ın bütünlüğü için çalışan oluşum. hiç bir zaman ırak devletine karşı bir hareket içinde olmamış, türk e yakışır şekilde hareket etmişlerdir.
kerkük'te yaşanan patlamadan sonra korkudan büralarına sığınmak isteyen 4 vatandaşı ateşli silahla öldürenlerin bulunduğu ve ne amacı olduğu belirsiz olan ortalık karıştırıcı parti.
Anadolu ve Orta doğu'ya yönelik Türkmen akınlarının başlangıcı, Malazgirt savaşı'ndan öncesine dayanmaktadır. Türkmenlerin akınları ile başlayan Avrasya'yı Türkleştirme ve yurt edinme hareketi Malazgirt savaşı ile bir yörüngeye girmiş ve devam eden yıllar içerisinde başarı ile gerçekleşmiştir. Bu akınlar sırasında zaman zaman kürtler ile Türkmenler arasında kanlı çatışmalar ortaya çıkmış ve Türkmenlerin ezici gücü altında kürtlerin ezilmesi ile sonuçlanmıştır. Sonrasında bu Coğrafyada kurulan Türk devletlerinin kusursuz devlet idare sisteminin bir parçası olarak uygulanan iskan politikası ile bölgeye Türkmen kabileleri yerleştirilmiştir. Orta Doğu'nun en kuzey ucunda bulunan Kuzey Irak'ın Türkmenleşme ve Türkmen yurdu olma süreci de bu şekilde başlamıştır. 1127'de Kurulan Zengiler Hanedanlığı ile Türkmenler burada ilk devletlerini kurmuşlardır. Sonrasında Kerkük'te Kıpçaklar, Erbil'de Beg Teginoğulları ile bölgenin Türkmen yurdu oluşu, kurulan Türkmen devletleri ile pekiştirilmiştir. Ak Koyunlular ve Kara Koyunlular gibi iki büyük devlette Türkmenler tarafından bu bölgede kurulmuş, ve bölgenin artık bir Türkmen yurdu olduğu yadsınamaz şekilde kesinleşmiştir. Sonrasında Osmanlı hakimiyetine giren bölgede Türkmen varlığı 1. Dünya savaşına dek oluşan şekilde devam etmiştir. Soysuz Arapların kancıklıkları ile başlayan süreç, Türkmenlerin ezilmesi, itilip kakılması, develerin hörgüçlerine ters asılmaları ile devam etmiştir. Türkmenlerin Misak-ı Milliye'nin de dışında kalması ile, kaderleri emperyalizm ve onun uşaklarının ellerinin arasına girmiştir. Bölgeye yeni gelen bu akımın maşası olma görevi de, kürtlere verilmiştir. Günümüzde feryat etmeye devam eden Türkmenlerin katledilerek yok edilme süreci de bu şekilde başlamıştır. Eskiyaka'da kurşunlara dizilerek, Gavurbağ'da linç edilerek, Altınköprü'de ekin gibi biçilerek Türk'ümün asil kanı toprağa akıtılmıştır. Sürgünler ile El-Temim oldu Türkmen Kerkük, yurdunda kalmak isteyen Türkmenler cesetlerine ip bağlanılarak sokaklarda sürüklenen kardeşleri izleyerek yurdundan edildi.
Oturmak, gezmek, yürümek yasak! Nefes almak, ne cürret! Sistematik şekilde patladı bombalar, kana boyandı Türkmenelim. Keleşler doğruldu Türklüğüme, sıra sıra yağdı mermiler, okullarında öldü bebelerim, evlatsız kaldı analarım, katledildi babalarım. Feryat figân çoktü yurduma, dayan ey Türkmenelim !
ya da kısaca ITC, Irak Milli Türkmen Partisi, Türkmeneli Partisi, Türkmen Bağımsızlar Hareketi, Türkmen Kardeşlik Ocağı, Türkmeneli işbirliği ve Kültür Vakfı, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği gibi oluşumların tek çatı altında birleşerek oluşturdukları Türkmen cephesi kurulmuştur. Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi'dir. *
ırak'taki kürt gruplar Ankara yollarını otobana çevirirken bu adamlar sessiz sedasız, gururlu ama buruk şekilde davalarının peşindedirler.
(bkz: arslanı kediye yedirmek)
başkanı erşad salihi'nin yaptığı son açıklama ile her şey daha net anlaşılır hale gelmiştir.
bu adam son 3-4 yılda en az 5 defa suikastten kurtuldu ve tam anlamıyla kelle koltukta yaşıyor. buna rağmen oradaki türkmenlerin sesi olmaya çalışıyor binlerce zulme rağmen, ana vatan türkiye tarafından sahipsiz bırakılmalarına rağmen.
rte türkmen katili barzani ile el ele şarkı söylüyor, bu adam ise barzaninin köpekleri tarafından katledilen binlerce türkmen için göz yaşı döküyor.
barzaninin köpeklerinin kerkük'e girmesini "türkmenleri koruyorlar" diye veren yandaş medyayı okuyan da buna inanıyor. bu adamlar her şeyin farkında, yıllarca kendilerine kan kusturan bu it sürülerinden hiçbir fayda görmeyeceklerini açıkça biliyorlar. barzani kerkük'ten çıkmayacağız diye açıklamalar yapıyor, yıllardır aradıkları şey pat diye ağızlarına düştü bak sen şu tesadüfe
tüm türkmeneli'ni kaderine terk edip, barzaniye kardeşim diyenler utansın.
rte barzani işid üçkeni arasında hiç şansı olmayan cephedir.
bide kendi soydaşını katletmek için türkiyeden yola çıkmışlar var ki ne eyvah.
(bkz: önce müslümanlık mı gelir türklük mü)
Acılar büyüktür. Özellikle Irakın içinde yaşanan Türkmenlerin draması büyük bir meseledir. Çünkü Azerilerin de arazileri ellerinden gitmiştir. Bugünlere kaldılar. Artık Türkmenlerin de arazileri ellerinden gitti. On yıl sonra Türkmenler de aynı Azeriler gibi olacak. Irak Türkmenleri ile Filistindekilerin problemleri bir, gelecekleri aynısıdır. Her ikisinin de coğrafyası elinden gitmiş onunkisi israilin eline gitmiş, bizimkiler de muhtelif siyasi kitlelerin anlaşmaması neticesinde bizim de yerimiz gitmiştir. Ama ne olursa olsun kesinlikle bu projeye karşı Irak
Türkmenlerinin de bir çözüm projesi olması lazımdır. Bunun yanında Ankaranın da, Türk dünyasının da bu konuda daha ciddi bir şekilde yanımızda durmalarını, teşebbüslerini beklemekteyiz. insani yardımlarla bitmiyor bu işler. Bu projeyle bitiyor. Bu bir ölüm kalım meselesidir. 300 bin Türkmen artık coğrafyasından edildi, Güney Iraka gitti. Balkanlarda yaşanan göç, bugün Irak Türkmenlerinin üzerinde yaşanmaktadır. Bu sorumluluğu ben, Irak Türkmen Cephesi Başkanı olarak söylüyorum. Bugün benim dönemimde bu sorumluluğu değil ben hiç kimse taşımaya gücü yoktur. Yine de ben ve ekibim tahammül edeceğiz ama bir proje ile de buradan çıkacağız. Çözüm projesi, Irak Türkmenlerinin de bir Türkmen bölgesi olması lazımdır. Bu Türkmen bölgesini şimdiden yol haritası olarak çizelim. Adını da koyalım; Türkmeneli bölgesi bunun için de hazırlanalım. Bugün bir emrivaki ile bir siyaset gerçekleşmişse gelecekte bizim de Türkmeneli bölgemiz belki 15 yıl sonra da olsun o da gerçekleşmesi lazımdır. Artık Irakı bir Sünni, bir Şii, bir Kürt bölgesi adı altında nitelendirmek Türk varlığına, Türkmen varlığına büyük bir haksızlıktır. Bunu söylemek isterim sizin vesilenizle.
Erşad Salihinin aktardıkları şöyle devam ediyor:
Bir göç Telaferden Güney Iraka sıcaklığın derecesi 50. Açık arabalarda susuz, ramazan, çoluk çocuk, yaşlı büyük arabaların içinde 9 saat süren, bazı yerde icap eder 5 saat kalırlar, her gün en az bu bölgelerde 4 ile 5 çocuk ölüyor. O göç sırasında her gün. Artı yaşlılar, 70 yaşında, 80 yaşından büyük olanlar çok büyük acı durumu yaşamaktalar. Artı bunun yanında maalesef göç eden bir aile, yolda namusunu, şerefini korumak için bazı bölgelerde kızlarını bile başkalarına evlendirmek mecburiyetinde kalıyor. Bu bir dramadır. Bunlar yaşanıyor Türkmenlerin üzerinde ama sessizce katlediliyor Türkmenler. Sessizce öldürülüyor Türkmenler. Sessizce Türkmen kültürü Iraktan gidiyor. Sessizce Türkmen insanı yok olmaya maruz kaldı. Sessizce de herkes buna sessiz kalmıştır maalesef. Çok taraflar sessiz kaldılar. Türkmenler kaderlerine terk edildiler.
Salihi, Barzani yönetimi de bağımsızlık ve Türkmen topraklarını yutmak için referandum için yeni bir adım attı.. Yeni bir yasa kabul edildi sorusuna ise şöyle cevap veriyor:
O siyasi adımların geleceğinin büyük bir adımıdır. Tepkileri yalnız kınamayla görmek istemeyiz, destekle görmek isteriz. Eğer komşu ülkeler olsun, merkezi hükümet olsun. Çünkü, burada bu varlık, merkezi hükümetle ilgilendiriyor komşu ülkelerin de emniyetini güvenliğini siyasi hareketini ilgilendiren bir meseledir Iraktaki Kürt bölgesinde olan referandum. O yüzden bu tek kınamak ile kalmaması gerekmektedir, fiile dönmesi gerekmektedir. Burada hem merkezi hükümetin üzerine hem Türkiyenin üzerine, hem de iranın üzerine düşen büyük görevler vardır. Tek kınamayla kalınması, bu yasaların çıkmasıyla (ama biz kınadık ama siz yine de bilirsiniz yaptığınızı) demek ve Barzaninin önünü açmaktır.. Aslında ciddi bir şekilde adımların atılması lazımdır. Özellikle referandum ile gelecekte olan bölgede olan gelişmelerden dolayı.
Türk hükümeti Gazze için sürekli sesini yükseltirken Ankaranın Türkmeneli girişimlerini yeterli buluyor musunuz? sorusuna ise dramatik bir yanıt veriyor Salihi:
Biz Ankarayı rahatsız etmek istemeyiz. Ankarayı bizim için rahatsız etmek istemeyiz. Türkiyenin milli güvenliği bizim için o da önemlidir. Eğer Irak Türkmenlerinin ölüp gitmesiyle Türkiyenin varlığı devam etmiş olursa bizim için onurdur. Ama eğer bizim Türkmenlerimiz yok oluyorsa eninde sonunda Irakta yaşananlar Türkiyenin milli güvenliğini koruyorsa ama hiç bir taraf buradan yararlı çıkmıyorsa yok bu zarardır. Hepimize hem Türk varlığına hem de Türkiyeye. O yüzden daha ciddi adımların atılmasını beklemekteyiz.
Salihi sözlerini şöyle sonlandırıyor:
Keşke bizi bundan önce dinleyenler olmuş olsaydı. Keşke bundan önce nasıl Kürtler için birileri düşündü bir projeyi, 608 numaralı kararı çıkardıysa 1991de, Kürtler için güvenli bölgesi kurulduğu zaman keşke bizi de uluslararası gücü olanlar da Irak Türkmenlerini de düşünmüş olsaydı. Türkmenler için de bir güvenlik bölgesinin oluşturulması bugün Türk varlığını Irakta korumuş olurdu.
Böyle bir demeç vermiş Erşad Salihi. Bir kez daha vurgulamak lazım ;
Şuan Türkiye eli ile Işid ve kürtler tarafından Soykırıma uğrayan Türkmen Cephesi Lideri şu tarihi cümleyi kurdu :
Eğer Irak Türkmenlerinin ölüp gitmesiyle Türkiyenin varlığı devam etmiş olursa, bizim için onurdur
Eğer Irak Türkmenlerinin ölüp gitmesiyle Türkiyenin varlığı devam etmiş olursa, bizim için onurdur
Eğer Irak Türkmenlerinin ölüp gitmesiyle Türkiyenin varlığı devam etmiş olursa, bizim için onurdur
Vatansız şerefsizler için birşey ifade etmez o ayrı.
dün protesto gösterilerinde bulunan türkmenlerin üzerine araç sürülüp, 2 türkmen gencin yaralanması sonucu şehirde gerilimin had safhaya yükselmesiyle birleşmiş milletlere çağrıda bulunmuşlardır.
mevcut olaylar üzerine ırak türkmen cephesi lideri erşat salihi birleşmiş milletlerin devreye girmesini istedi.
işte sahipsizlik bu.
dünyanın süpergüçlerini arkana alıp mağdur edebiyatı yapmakla direniş yapamazsın, sahipsiz olamazsın.
tüm dünya sana kör ise, kardeşin dahi el uzatmıyorsa sahipsizsindir.
ırak türkmen cephesi türkiye'nin ırak'taki koludur.
kerkük'ü ele teslim etmek, sivas'ı ele teslim etmekten farksızdır. unutulmamalıdır ki sınırlar oldu bittiyle dahi değişebilir. lakin dillerin konuşulma sınırları kolay kolay değişecek şeyler değildir.
şayet ıraklı türkmenler türkiye ve ırak varken kendilerine yardım eli uzatacak kimseyi bulamayıp birleşmiş milletlere çağrı yapmışlarsa bu türkiye'nin ayıbıdır, türkiye'nin utanması gerekir. tabi türkiye'den kastım türkiye türkleri yani halk. gerisi sadece menfaate bakar.
Ha len oradan yıllardan beri neredeydiniz Irak ordusu Kerkük'e yaklaşmaya başlayınca başımıza Aslan kesildiniz, çektirin gidin karılarınızın eteğinin altında oturun, sakinim evet.