ırak savaşını yada genel olarak abd nin ortadoğu seferini incelerken 11 eylül'e bakmamız gerekir. abd'nin * elleriyle örgütlediği silahlandırdığı eğittiği beslediği usame bin laden* 18 kişiyle abdye tarihinde hiç bi ülkenin veremediği zararı verince abd hem içerde tatmin sağlamak hem dışarda itibarı korumak amacıyla bir ortadoğu seferine girişti. ilk etapta hem radikal islamı hemde modernlik karşıtlığını temsil ettiği için ayrıca nispeten kolay bi hedef olduğu için taliban yönetimindeki afganistanı işgal etti. daha sonra hemen ırak'a yöneldi. ırak işgalinin tek nedeni sadece saddam'ın 13 yıldır abd karşıtlığının en büyük temsilcisi olması değildi tabiiki. bu tamamlayıcı 2. nedendi. ilk ve önemli neden ırakın jeolojik konumuydu. abd-israil-ingiltere eksenini en çok zorlayan 2 ülkenin (iran suriye) tam ortasındaydı. ayrıca körfez ülkelerinde de çok yakındı. (ki amerika nın gerçek hedefi körfez ülkerlerini yeniden yapılandırmak ve bi bakıma islama şekil vermekti.)
amerika (daha sonra rumsfeld'in de itiraf ettiği gibi) kimyasal silah bahaneleriyle ırak'ı (vatanını işgale gelen, işgal askerlerinin ellerini ayaklarını öpen(!) onları çiçeklerle karşılayan vatansever(!) ıraklılarında yardımıyla) elini kolunu sallayarak işgal etti. fotoğraf çok net, çok güzeldi... despot saddam, demokrasi tanrısı(!) abd tarafından uçurulmuş, ırak güllük gülistanlık olmuştu. ortadoğu barışa boğulmuştu!. ancak zaman geçip direnişçiler işgalcilere kayıplar verdirmeye başlayınca takke düştü kel göründü. işkence fotoğrafları teker teker ortaya çıkmaya başladı. "camiye sığınan yaralıları öldüren abd askerleri" gibi dramatik haberlere her gün bir yenisi eklenmeye başladı. el ayak öpen vatansever(!) ıraklılarda, onların kardeşleride anneleri babaları da tecavüzlerden tacizlerden nasiplerine düşeni almaya başladılar. ve başlardaki o demokrasi fotoğrafının yerini ebu garib teki işkence fotoğrafları aldı. terör kaynaklarını durdurmak için yapılan(!) işgal, yepyeni terör grupları yarattı.
her ne kadar savaşı hiç desteklemesem de abd nin politik manevralar ve birbirine düşürme oyunlarını süper oynayarak 200 den az asker kaybederek bağdat a girmesi çok büyük bir başarıdır.
fakat savaş sonrası diye birşey olmamış,ülke iç savaşa sürüklenmiştir.savaş hala devam etmekte,abd askerleri sokağa çıkmaya korkar olmuş,zırhlılarla dahi gezememektedirler,mezhep çatışmaları sebebiyle kan gövdeyi götürürken kazançlı çıkan kürtler olmuş,devlet kurma yolunda babaları abd nin de desteğiyle adım adım yürümektedirler malesef.
"emperyalizm nedir ve nasıldır?" sorusunu akla getirmiş olan savaş. aslında bu savaş bizlere şunu göstermiştir; tarih çarpıtıcılarının yanılgılarını. çünkü bu kişilere göre emperyalizm ve kapitalizm artık sona ermişti ve dolayısıyla dünyadaki savaşlar bitmişti. fakat afganistan ve ırak savaşaları bize gösterdi ki; emperyalizm yaşamaya devcam ediyor. hem de insanlığın tüm kanını emerek!
bir yandan bize şunu öğretmiştir savaş; " emperyalizme ve savaşa ne kadar karşıyız?". hergün burada yüzlerce entry giriliyor amerika hakkında. fakat yalnızca amerika'nın emperyalizmine karşı olmak yeterli mi? elbette değil. çünkü anti-emperyalizm kapitalist sistemin tamamına karşı olmak demektir. savaşa karşı olmak ise bu saydıklarımın hepsine karşı olmak demektir.
kapitalist sistemin emekçi halk yığınlarını daha fazla ezdiği günümüzde devam eden savaşlar bize sınıf savaşlarının devam ettiğini göstermektedir. çünkü bu savaşta asıl zararı gören emekçi, zavallı, yoksul halk ölmüştür. asıl ölenler onlardır. bunları göz ardı etmeksizin emperyalizme karşı çıkmak başarıyı getirecektir.
komşumuz olmasına rağmen, dibimizde türkmenlerin hayatlarının tehlikede olmasına rağmen, türkmenlerin çoğunlukta olduğu şehirlerin bombalanmasına rağmen, teröristlerin ahkam kestiği yer olmasına rağmen, birileri tarafından türkiye'ye kafa tutulmasına rağmen, askerin hazır olmasına rağmen ve daha birçok rağmenlere rağmen hala müdahale etmediğimiz edemediğimiz savaş.
doğrusu, ırak ın emperyalist güçler tarafından yeraltı zenginlikleri sebebiyle işgalidir.işgal edenler, dünyanın kabadayısı abd,yardakçısı britanya ve yalakaları fransa olduğundan kimseler ses çıkaramaz bu kıyıma,olan zavallı ırak halkına ve yitip giden geleceklerine olur.
adil olmayan savaştır. hatta bana göre savaş değil, zulümdür. savaş dediğin iki eşit güç arasında sidik yarıştırmaktır. ırak sadece postunu kabarttı ve büyük bi kumar oynadı! kaybeden yine ırak oldu!
ayrıca;
(bkz: kahrolsun emperyalizm)
(bkz: yaşasın emperyalizm) ki daha başlığı dahi yok!..
ırak halkını özgürlük gibi son derece çekici bir arzla kandırmaya çalışan amerika ve müttefiklerinin kanlı saldırısıdır. kimyasal silah tehdidi ile halk korkutulmuştur, dünya basını ve halkları kandırılmıştır, saddam zalimi yüzünden özgürlük yönünde oluşan talep karşılanacak vaadiyle bir gece ansızın gelinmiştir. ne insanların ırzına geçildi, ne bebekler parçalandı canlı canlı. şimdi de bunları yapanlar kalkmışlar türkiye'yi soykırım yapmakla suçluyorlar.
edit: ülkemizin başındakiler 1 mart tezkeresi için 'bu tezkere menfaatlerimiz için meclis'ten geçmeli' dediklerinde utancımdan yerin dibine girdim, ayaklarımın altından topraklar kaydı gitti.
adamın biri new york, central parkta yürüyüş yaparken, aniden kuduz bir köpeğinin küçük bir kıza saldırdığını görür. koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde köpeği öldürür. ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır.
son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine koşar ve adamın yanına gelir.
sarılıp teşekkür etikten sonra sen der bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacaklar. ve göreceksin başlık da şöyle olacak; cesur new yorklu küçük kızın hayatını kurtardı.
adam ama ben new yorklu değilim! der.
polis fark etmez, bu durumda gazeteler şunu yazacaklar; cesur amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı. cevabını verir.
ama ben amerikalı da değilim der adam artık şaşırarak.
polis ya, o halde nerelisin? diye sorunca adam cevap verir; ben iraklıyım!
polis adama başka bir şey söylemez. ama adam ertesi gün gazeteleri aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır; radikal islamcı, masum amerikan köpeğini öldürdü.
sömürgeci abd nin ırak ın yeraltı zenginlikleri sebebiyle gerçekleştirdiği işgal, bir nevi soykırımdır ancak savaş değildir. mezhepleri, etnik unsurları provoke edip halkın direncini, birlik olma yetisini ortadan kaldırmaktır.
bitmemektedir. Bugün bbc'de şii askerlerin gösterisi vardı. Bağdat meydanında 10.000 kişilik askeri orduyla gövde gösterisi yapıldı. önümüzdeki süreçte çok daha kızışacağı belli.
üzerinden 12 yıl geçen savaşın bugün yıldönümü. 2003 yılında abd uçakları bağdatı bombalamış takibinde şehri istila etmiştir. gel gelelim 12 yıldır ülke toprakları halen huzursuzluk ve kan içinde. daha da yıllarca devam edeceği gibi görünüyor.
amerikan ordusu bağdatı bombalamadan evvel şehire yüksek oranda radyoaktif sinyal göndermiştir. bu yüzden kimsenin dışarı çıkıp direniş göstermeye götü yememiştir.
Tarihin en gafil avlanılmış savaşı değil işgalidir. Kötü bir yönetim ve hırslarına yenik düşmüş bir Saddam. Diktatörlüğün vermiş olduğu gaddarlık ve halkın fıttırması ABD nin girmesine zemin hazırladı. işgalden önce Iraklıların çoğu ABD gelsin istiyorlardı sonra da olan oldu ABD çok iyi geldi.