haçlı ordusunun kudüs seferini hatırlatan ve yine insanlık başlığı altında bunlarla yer almanın utancını yaşatan söz. medeniyetler çatışması, tarihin sonu, ideolojilerin sonu diye diye entelektüel kadrajı tamamlanan emperyalist körlüktür. afganistan'a da aynı medeniyet bombaları yağmıştır nihayetinde.
bu haftaki aksiyon dergisinde abd 600 bin ıraklıyı özgürleştirdi diye bir başlık vardı. yani bu kişilerin allah'larına kavuşturulduğu yazılıyordu haberin devamında.
tüm dünyanın gözünün içine baka baka, yerinde duran bir ülkenin 600 bin canına sebep oldu katil abd. verebildiğimiz en büyük tepki meydanlara çıkıp bağırmak. yazık bu dünyaya, çok yazık.
abd nin demokrasiden anladığı: president barzani'nin, saddam devrinde öldürülme sebebi olacak peşmerge üniformasını özgürce giyerek, başındaki kefiyeyle, oval ofis'te, ırak petrolünün paylaşım planlarını yapabilmesidir.
bu laf ırak savaşı başlamadan önce george bush tarafından söylenmiştir. aynı taktiğiyse bundan 2200 sene önce kartaca komutanı hannibal da kullanmıştır;
"biz buraya italyalılar ile savaşmaya gelmedik. biz buraya, italyalıları romalılardan kurtarmaya geldik. roma'dan kurtarmaya geldik!"
sonuçlarına bakıldığında ise 'hannibal hiçbir zaman romayı feth edemediği için' sözünde durup duramadığı bilinmemiştir. george bush ise demokrası ve özgürlüğün yanında bir tek ebesini getirmeyi unutmuştur.
öncelikle sormamız gereken ilk soru şudur!
abd ye bu görevi kim verdi?
daha sonrasında ise;
abd kendi halkına özgürlük getirdi mi?
petrol abd için ne ifade etmektedir?
emperyalizm başka ülke halklarının mutluluğunu ne zaman düşündü ki şimdi de düşünsün?
bir de bu yalana inanan liboşlar vardı bi ara piyasada. yok ırak için şöyle iyi olacak yok böyle iyi olacak. milyonlarca sivil ölümü ile gayet güzel bir demokrasi kültürü oluştu sahiden...
edit: bazı yazarların entry yi kıçından anlaması üzerine, eleştirilen sivil ölümü vs. değil. siviller saddam zamanında da ölüyordu. dikkat çekilen nokta, amerikanın yalan söylediği ve aydın geçinen pek çok insanın buna inanması, inandırılması, inanıyor gibi yapması vs. ıraklı genç kalmadığı için gelecekleride bu yüzyıl içersinde pek parlak görünmüyor...
evet efendim şiiler ve sunniler birbirini öldürüyor, yine bunu abd öldürmüş gibi sunuluyor. bir kere de sorumluluk alın ulan. bir kere de bizim beynimiz din ile o kadar bulanmış ki birbirimizi öldürüyoruz bu yüzden deyin. amerikan askerleri öldürdü sivilleri evet ama bir kere de şu ölümlerin diğer nedenlerine bir değinseniz.
ayrıca bu söz doğrudur. biz sadece izlerken adamlar ıraklı gençlerin geleceğini kurtardı. 10-20 yıl sonra onlar amerika'ya teşekkür edecekler, bize hiç sanmıyorum.
evet ebu gureyb hapishanesi ve işkenceler koca bir yalan.
ırak'ta, abd'nin işgalinden beridir 1 milyondan fazla sivilin katledilmesi de yalan.
abd uçakları, abd bombaları, abd askerleri hepsi hayal. hiçbiri yok ırakta.
ırak'ta abdnin piyonu olmayan bağımsız bir hükümet var.
ırak'ta halk birbiriyle bütünleşmiş halde. kerkük mü? hadi canım sen de. hepsi yalan. kürdistan mı? yok canım daha neler.
...
ırak'a demokrasi ve özgürlük bombalarla gitti. çocukların ve masumların kanları üzerine örülmüş demokrasi ve özgürlüğün içine ederim ben!
bu ne çıkarcı bir anlayıştır!
"...biz sadece izlerken adamlar ıraklı gençlerin geleceğini kurtardı..."
1915 li yıllardaki mandacı zihniyetten ne farkı var bu kahpe anlayışın!
kolları kopan, bir daha yürüyemeyecek olan, anasını babasını ailesini kaybeden çocukların geleceğini mi kurtardı lanet amerika!
bu geyiğin döndüğü sıralarda türkiye de ve dünyada buna inanan bir çok kereste vardı.
ulan emperyalizmin kim görmüş "özgürlük ve demokrasi"götürdüğü.
o senelerde bir yaz tatiline gitmiştim,bir iş adamı beni balığa davet etmiş ve bu meseleleri konusuyoruz.
olaylar daha çok sıcak, bana kerestenin söyledikleri aynen şunlardı"artık dünyada ırak gibi ülkeler kalmıcak abd herşeyi değiştircek" o yaşımla bile götümle gülmüştüm adamın yaşı en az elli.
gerçi bu yaş meselesi değil,üretim ilişkilerin insanları getirdiği mesele,emin olun türkiye ye aynısı olsa yine bu şekilde konuşan adamlar olucaktır.
gerçi cumhuriyet devriminden sonra biraz zor çıkıp böyle konuşmak ama yinede kapalı kapılar arkasında muhakkak dönerdi böyle geyikler.
hatta verilen onurlu bir antiemparyalist mücadeleye rağmen.
çok değil yüz sene önceye gidelim birinci paylaşım savaşından sonra türkiye de bir çok dernek kurulup,bir çok yapı mandacılığı savunmadın mı?
o dönemin burjuvazisi abd veya ingiltere mandasına girelim demedi mi?
yani baskı ve köhnehlik birde liberalizmin o alçak yüzü bu şekilde düşünen insanları her daim barındırır.
yine bir gün tartıştığım bir marangoz büyüyüm bana şunu demişti;"keşke ingiltere mandasına girseydik o zaman daha gelişmiş olurduk"bunu söyleyen adamda lafa gelince sıkı bir islamcı.
bunu nasıl çelişki?
şu şekilde ele alırsak kapalı ve savunmaz halk her zaman koyun gibidir bu şekilde düşünmeleri doğaldır der geçersin,ama bunu kalkıp bir sermayedar söylerse orda dur kardeşim.