küçük yaşta çocuğu sorgulamadan yapmaya alıştıran, saçmalıktan öteye gidemeyen eylem.. eylem yazarken bile parmaklarınızın acıdığını hissedebilirsiniz..
(bkz: bagnazlik)
neyin ne olduğunu anlamadığından itiraz etme olasılığı olmayan; anne-babası tarafından bir yere, bir şeye ait kılınan minik. aynı mantıkla milli bayramlarda askeri kıyafet giydirilenleri de mevcuttur ki yapmayalım etmeyelim, bırakalım büyüsünler, kendi yollarına, gerekirse kafalarının dikine gitsinler desek dinlerler mi acep?
cok dogru bir davranıştır,
aman onun o sac teli gözükürse ne olur, kendimden gecerim, bana bir seyler olur dayanamam...
hatta yüzlerini de peceyle kapatmalıdırlar, çünkü ben o kadar hayvanım, o kadar insanlık dışı bir varlıgım ki o masum ufacık yüzü görünce tahrik oluyorum, dayanamıyorum...
eger bunları yapmazlarsa ne olur? alimallah başımıza taş yağar taş, zaten bu deprem neyim de hep bunlar yapılmadığı için oluyor, allah bizi cezalandırıyor, hepimiz bu kadar insanlık dışı varlıklar olamadığımız için, zaten allah'ın isteği de bizim böyle olmamız, yoksa, kur'an'da olmasa öyle yapılır mı?
nedir yani üç yaşındaki çocuğu namus timsali ya da sex objesi olarak mı görüyosun ve devamında sen sübyancı mısın yoksa yobaz mı diye sorgulanması gereken insan..çocuklara çocuklarını yaşatamayacaksanız getirmeyin onları dünyaya bırakın hiç olmamış olsunlar..
türbanlı taktıklarından,sübyancı amcaların sexi duygularını alevlendirmediklerinden. elma şekerli yaklaşıma maruz kalmayacak çocuk grubu.kesinlikle doğru bir ebebeyn davranışı.*.
çürümüş, kokuşmuş beyinlerin yapacağı eylemdir. yapanlardan çoluğu çocuğu korumak gerekir. 3 yaşındaki bebeye bunu takan beynin 3 yaşındaki dişilere bakış açısının en güzel kanıtıdır.
üç yaşındaki çocuğuna başörtüsü takan kişi tahminen üç yaşındaki çocuğun örtünmesi gerektiğini düşündüğü için takmamıştır o başörtüsünü.zaten kur-an'ı kerimdede hiçbirşekilde böyle birşeyin olması gerektiği söylenmiyor. mesela mevsim kış olabilir ya da küçük banada tak bundan banada diye tutturmuş olabilir.
sorun ise daha çok böyle şeylere kafa yormakla,-cahilce- başörtüsünü cinsellği perdeleyen bir obje saymakla,üç yaşındaki çocuğun başındakine takılı kalıp ilerleyememekle alakalıdır.
Muhtemelen ayni yasta bir subyanin acik herhangi biryerini gorunce aklina sapikca fikirler gelen babanin kendi fikrini tum milletin zikri zannedip yaptigi ve annenin de buna destek ciktigi garip davranistir.Küçücük cocugun aklina cinsiyet ayrimini sokan,kızının ikinci sınıf olduğunu daha o yaşta kendisine hissetttiren,çocuk değil borazan yetiştirme hevesinde olan ve çocuklarının her türlü seçme şansını ellerinden alan sözde ebeveynlerin akıllara ziyan hareketidir.
çocuğunun kendi başına karar veremiyeceğini düşünerek kendileri onun adına karar vermiş çok düşünceli velilerdir bunlar* kim bilir doğuda neler neler oluyo kendi çocuğuna torununa tecavüz eden adamlar dolaşıyo ortalıkta belki çocuğunu korumak istiyodur üç yaşındaki çocuğa tecavüz etmek akıllarına nerden gelir bilinmez ama doğduğu andan itibaren beynini yıkayıp sen müslümansın diğer dinlerin mensupları kafirdir allah katında değeri yoktur hele bi başını aç kafanı kırarım senin demek de bi o kadar anormaldir tabii belki de bu yüzden baskı altındaki çocukların gözleri pek bi dışardadır bu baskıdan kurtulmak için kim bilir *
siyasi propagandanın duygu sömürüsüne dönüştüğü andır.çocuklara giydirilmesi çocukların kabahati değildir.onu o çocuğa giydiren anne ve babanın çocuğunun geleceğini düşündüğünden şüphe etmek gerekmektedir.çünkü çocuk eğitim görmelidir.siyasi propagandalara ait edilemeyecek kadar saf olan çocuğu böyle şeylere alet edenler acaba nasıl bir savunma yapabilirler?nasıl bir çocuk sırf bir anne ve baba ülkenin yönetim şeklini hazmedemiyor diye çocuğunu yakar?işte böyle yakar.yazıktır.günahtır.o türban takılınca cennete gidilmez.türban normal hayatta tercih meselesidir.ama ufacık çocuğa türban giydirilmesi o çocuğa baştan seçim hakkı tanımamakla eşdeğerdir.
bu tür bir davranışın yol açtığı sonuçtur:
türbanlı bir arkadaşımın serzenişi:
senin gibi olmayı çok isterdim.ne erkeklerle konuşmama izin verildi ne de başım açık gezmeye ve de ben çok sıkıldım bu durumdan.okumama bile izin yok.geleceğimi kendim kuramıyorum ve de evden kaçmayı düşünüyorum.
yasak olan herşey insan psikolojisinde her zaman daha caziptir.eğer siz şimdi çocuğunuzu o öcü gibi erkeklerden sakınırsanız ilerde kızlık zarı dikiş kursu da açılır.
aslında çocuğun başına üç hilal resmedilmiş bandana takarak bozkurt işareti yaptırmakla, asker kıyafeti giydirip anlamını bilmediği törenlere katmakla hiçbir fark olmayan davranıştır. sonuçta hepsi istismardır nezdimde. bu yaşlarda empoze edilen bu fikirlerin akıl kamilliğe erdiğinde çok zor olsada değişmesi mümkündür. lakin türban takılan küçük kızın ömrünün sonuna kadar değiştiremeyeceği kaderidir.
geç kalınmış önlemdir, yeni doğan bebeğin saçı mı olur diye itiraz eden kafirler olsa bile doğar doğmaz takılmalıdır. malum ne kadar erken başlansa o kadar iyidir. yeni bebeğin ne kadar güzel, pempe pürüzsüz bir cildi olduğu da gözönüne alınarak, peçe de eksik edilmemelidir.
allahım sen akıl fikir ihsan eyle şaşkın kullarına, başka ne denebilir ki...
çocuğa çocukluğunu yaşatmamanın ya da yaşatamamanın ilk ve tek örneğidir herhalde... ilerleyeceğimiz yerde o kadar geriliyoruz ki iş bu noktalara kadar geliyor... hangi zihniyet hangi ana-baba böyle birşeye izin verebilir... ifade özgürlüğünden bahseden türkiye'ye ve başındakilere seslenilmeli... bu çocuğun özgürlüğü ne olcak? gelecek nesillerin kalıplaşmamış olmasını dilemekten başka yapacak birşey yok sanırım...
aldous huxley şaheseri cesur yeni dünya'yı okurken görüp, şartlandırma için deney tüpleri ve hipnopediye* gerek olmadığını bir kez daha farkederek yine dehşete düştüğüm olaydır.
3 yasındaki bebege ahlak ogretmeye calısmak olsa olsa hayatı boyunca egitim ve ahlaktan yoksun yasamıs bir bunyenın hastalıklı takıntısıdır.
3 yasındakı bebek daha melektır.
iste bu zihniyettir aydınlık Turkıye nin ustunu golgeleyen...
