meydanda salı günleri kurulan pazarda yüzü güneşten kavruk ananenin sattığı tereyağı ve köy peynirini almak için bile gidilesi yerleşim birimi.
Kendi halinde bankası, minik ptt ile annemin zorla götürdüğü eski hamamı.
bin bir renk çiçeğin uzandığı sahil şeridinde yürürken burnunuzdan içinize dolan denizin, yosunun kokusuna karışan haşlama simit ve mısır kokusu.
Çamlık lokantası ve çocukluğum. Bahçesinde oynadığım o endamlı çam ağaçları.
Buruna gidene kadar yalı mahalleleri, yüzüncü yıl ve yöre yemekleri.
Uzun kum, plaj ve rahmetli Sabahattin amca.
Kaleden kente bakış, çakır tepede bin bir güzellik ve pidelerin en hası.
Gece ışıkları, insanları, nemi bazen, bazen yağmuru.
Bir kartpostaldan yüzüme vuran ılık gülümseyişi ile Ünyem..
yeşil Ünyem..
karadenizin incisi.
tarihi çok çok eskiye dayanan,
muhteşem koyu, plajları ve doğal güzellikleriyle, dünyanın en güzel sahil kasabalarıyla boy ölçüşecek kadar harika bir yer!!
zamanında canik sancağı'nın merkeziymiş. ahşap ama görkemli bir sarayı varmış, yanmış..
kadı ve kaptan yetiştiren medreselere (üniversitelere) sahipmiş.
zamanında komsusu fatsadan daha kucuk bir ilce olmasına karsın unyenin siyasi cabaları sonucunda (bkz: sukru yurur) fatsanın cevresindeki kucuk belde ve belediyeler ilçe yapılarak fatsadan koparılmıstır. boylece unye il yapılmak istenmistir. fakat hala il olamamıstır. fatsayı geride bırakıp bırakmadıkları muammadır. ayrıca fatsanın siyasi gecmişi de gozardı edilemeyecek bir konudur. ayrıca gayet bariz bir sekilde fatsanın yassıtas koyunde yasamıs olan hekimoglunu da sahiplenmişler ve yuzde yuz unyeli demiştirler. unye fatsa cekismesinin pek bilinmeyen boyutlarıdır bunlar, uludag sozluk kamuoyuna duyurulur.