üniversiteyi bırakmak

    109.
  1. sonrası için planınız yoksa yaşarken ölmektir. ne gerizekalılar okuyor şu anda, çoğu da kaza bela mezun olup ekmek yiyor. üniversiteyi bıraktıktan sonra başka bir bölüm okumak gibi ya da ciddi bir iş yapmak gibi hedefiniz yoksa 4 yılınızı değil 16 yılınızı çöpe atarsınız. değmez, okuyun bişeyler.

    acıklı olacak ama zaten 18 yaşına kadar bir alanda muazzam başarılar elde edemediyseniz ya da çevrenizdekilerin hep sözünü ettiği bir yeteneğiniz yoksa ya da sermayeniz yoksa okumaktan başka şansınız yok.
    11 ...
  2. 31.
  3. hayatta alınan baba kararlardandır.
    binevi intihar gibi...
    çok kişi bahseder; ama çok azı buna cesaret edebilir.

    işin sonu pişmanlık, sıkıntı, parasızlık çekme, hayattan sürekli siktir yeme gibi taraflara gider, baştan bu kararı almış biri az çok başına nelerin geleceğini bilir, ama emin olun fazlası gelmekte insanın başına.

    mesela ben... kıçıma kadar saçla yardıra yardıra 3 üniversite görmüş bir herif... akademik olarak iyiydim, sosyal olarak aktiftim, bilançoda çok şeyi tutturdum, yaşadım; ancak iş öyle oldu ki, okulu bırakayım da dedim, madem iyi kötü zekiyiz, aktifiz, kafamız çalışıyor, bir yerden para kazanıp başlarız dedim. dedim ama, biliyordum zor olacaktı; zaten zor olmadı, çok çok çok zor oldu her şey.

    önceleri macera içinde macera aradım durdum, koştum, kaçtım, ordan oraya onlarca ev ve iş değiştirdim, başta eğlenceliydi, ruhta mevcur olan macera ve hippilik duygusu ne paraya ne de kariyere önem verdirmedi beynimde.

    ama sonra sonra, iş gene öyle oldu ki, parasızlık aman saldı! önce saçlarımı kaybettim, ardından mevcut özgüvenimin önemli kısmını... yo yoo, saçlarımı kaybettiğimden değildi özgüvenimi kaybedişim, tamamen düştüğüm boşluktandı.

    bu beklediğim bir şeydi, boşluğa düşeceğimi biliyordum, nitekim boşluklara hep düşmüştüm; ama bir şekilde de hep çıkmıştım, özgüvenim, güçlü oluşum bundandı.

    bu sefer çıkamadım, üniversitedeki kültürden, o yaşam tarzından şak diye sıyrılmak beni sarstı epey, sığınabileceğim bir yer, bir tanıdıkta yoktu! tamamen tektim, ve bu seferki yalnızlık beni çok fena dibe çökertti.
    şimdilerde halen dikiş tutturmanın peşindeyim, çok yara aldım, düzelirim biliyorum, ama eskisi gibi olamam bunu da biliyorum, o kadar dinç ve özgür değilim, kırıntılarla idare etmekteyim.


    burada bunları yazdım; çünkü okulu bırakma niyetinde olupta şöyle bir bu başlığa bakan birisi olursa, ve bu yazımı okursa diye... iyi düşün derim, iyi düşünün, hava atmak gibi olmasın, ben gerçekten sağlam duruşluyumdur, özgürümdür, hırçınımdır; ama buna rağmen şu anda bunca çöktüm. yok gözünüz kesmiyorsa başlamayın bu maceraya, öyle filmlerde görüldüğü gibi ya da efsane olan adamların yaptığı karizma gibi olmuyor işler sonra zira.

    haydi, özgür ve cesur kararlı günlere...
    11 ...
  4. 93.
  5. babanızın holdingi yoksa düşünmeyin dediğim durum. hatta kişinin babasının holdingi olsa bile en azından özel bi üniversitede işletme okuyorlar artık. yani hiçbir şekilde düşünülmemesi gerekir.
    9 ...
  6. 56.
  7. 4 yıllık fakülteyi 3. sınıfın ilk yarıyılında ebediyete kadar bıraktım. biliyorum; 3. sınıfta bırakmak çok büyük delilik, çılgınlık hatta aptallık da denebilir. yanlış bölümde okuyor olmanın insana bu kadar koyacağını hiç düşünememiştim. motivasyon yok, ilgini çekmeyen alanların derslerine çalışasın yok, devamsızlığa başlamışsın, alttan dersler eşşek yükü kadar olmuş, proje ve ödevleri sallamamam, konulara ilgisizliğim yüzünden hesap soran akademisyenlerle de aram açılmış, hele tez hazırlama vaktinde istemediğim bölümle ilgili aylar boyu uzun araştırmalar yapacağımı bilmek ise beni çıldırtıyordu. gençlere tavsiyem gidecekleri bölümü 2 kere değil 5 kez düşünmeleri. pişman mıyım diye sorarsanız, hiç de değilim, hatta sonuçları iyi de olsa kötü de olsa bırakmak beni daha mutlu yaptı. istemediğiniz ne varsa hayatınızda derhal bırakın ya da hayatınızdan çıkarın.
    8 ...
  8. 115.
  9. 1 yıl daha uzadı ve bıktım.

    bık tım.

    bıktım ulan bıktım bıktım.
    7 ...
  10. 125.
  11. Her final dönemi insanı düşüncelere gark eden fikir.

    Şimdi şöyle bir durum var. Hani ders notu almak için kırtasiyeye gidiyoruz ya; ben orada çalışan, bizim notları zımbalayıp para üstünü veren insanları müthiş kıskanıyorum. o aymazlık, o hayattaki düşük beklenti, o "iyi çalışmalar" derkenki rahatlık müthiş değil mi ya. O gün yüzlerce öğrenci gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi bakarken onların birbirlerine komik video izleterek gülmeleri falan... Bilmiyorum bak yine imrendim. Özendim durduk yere gece gece.
    8 ...
  12. 24.
  13. bakıyorum herkes para kaybından yakınıyor paranın ağzına sıçayım kimse kaybettiği zamandan bahsetmez mi ya!
    6 ...
  14. 126.
  15. Eğer erkekseniz hem askerlik konusunda ve başka yapabileceğiniz meslek veya baba mesleği yoksa ve sonra yeniden sınava gidip üniversite kazanmak hedefinizde yoksa geleceğiniz için kritik bir karardır.
    6 ...
  16. 33.
  17. parası olanlara kesinlikle tavsiye ettiğim şey. en civcivli zamanınızda salak salak işlerle uğraşmayın, üniversite insana bir bok katmaz (belki üç beş bilgi) gidin hayatınızı yaşayın. ama para yoksa mal-mülk yoksa bu eşşekler sizden diploma beklerler çare yok istediklerini vermen lazım.
    5 ...
  18. 90.
  19. bız gırmek ıcın yırtınıyoruz yapmayın etmeyın dedıgımdır.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük