dindarla talibancı arasında fark göremeyenlerin herkesi kendi gibi sanarak dine karşı hazımsızlığı olanları dinsizle aynı kefeye koyduğumuzu sananların da olduğunu gösteren türbanlılardır.
halbuki islamı iyi bilen kişi bilir ki hz. muhammed kendi bildiği münafıkları bile ifşa etmemiş, onlara dinsiz, müşrik vs dememiştir. çünkü kendi dinsiz olduğunu söylemeyene dinsizsin demek islam'da çok tehlikelidir.
islam'a karşı hazımsızlığı olup müslüman olabilir insan, sebebi de kendisine müslümanlığın emirlerini hakir görme yanılgısı veren başka ideolojilere körü körüne bağlanması, allah'ın emrini yerine getirmeye çalışan insana köstek olmasıdır. bu açık bir gaflet halidir ama size dinsizsiniz diyen mi oldu niye üstüne alındın bakalım sen?
edit: "türbana karşı olanı dinsiz diye yaftalamaktan çekinmeyenlerin yüzünden universiteye alınmayacak kızdır." ha velev ki dinsiz diye yaftalanmışsınız, bu hatayı yapan birilerinin cezasını bütün türbanlılara çektirirken siz hatasızsınız yani öyle mi? bi çay koy bak simit ve karper de var yeriz beraber.
fularin nereye takilacagindan habersiz, berenin yun ve benzeri kalin kumastan yapilma bir nesne oldugunun daha farkinda olamayan acizlerin provakatif olmakla sucladigi, toplum disina itilmek istenen kel bir kizcagiz da olabilir.
(ara:fular)
(ara:bere)
"parası olmayan ve o yüzden okuyamayan ,
annesi babası gerikafalı diye okuyamayan ,
sakat olduğu için ve devlet bu konuda bişi yapmadığı için okuyamayan"
insan nasil sicar? nasil beter olur, sabah sabah anlamamiza vesile olmus kizdir. :)
meseleyi hala beyin kıvrımlarındaki elektriksizlik problemi ile kavrayamamış olanlara bir en kötü durum senaryosu sunarak yine de anlatmak gerektiren durum:
bu türbanlı kızların hepsi humeynici, hepsi atatürk düşmanı, hepsi cumhuriyetin bütün değerlerine karşı da olsa (ve bütün bunları kapıda algılayan bir cihaz isviçreli bilim adamlarınca icat edilmiş ve türk varlığına armağan edilmiş olacak tabi) ve bütün bu düşünce sisteminin simgesi türban olsa bile onlar fikrin ötesine geçen bir eyleme geçmedikçe insan hakları gereğince onları o üniversiteye almak zorundasın. bilmem anlatabildim mi?
kendini laikliğin koruyucusu adleden , laikliği, insan haklarını kendi yalayıp yutmuş da başkalarına vaazler vericek kadar birikime sahip gören kişiler yüzünden alınmamaya devam edecektir üniversiteye.. insan hakları evrensel bildirgesinde açık seçik hiç kimse dini düşüncesi ve yaşayışı sebebiyle temel insan haklarından mahrum bırakılamaz diye yazıyo , sen kimsin ki her türbanlının herkesi türban takmaya zorlayacağını, senin laiklik ve çağdaşlık hakkına tecavüz edeceğini tescilleyebiliyorsun veyahut sen kimsin ki , islamın türban takma emri verip vermediğini sorgulayabilirsin(hani laiksin, dini temelleri referans almıyorsun ya, kuran'ı yorumlayıp türban takma yoktur, tesettür yoktur, baş örtme yoktur falan diyosun, hoş öyle bile olsa sonuçta alevilik de islamı değişik yorumlamıyor mu? ona müsamaha gösteriyosun ama? karışmıyosun yok islam'da böyle değil bu diye?)..
sen benim türbanıma, orucuma karışmayacaksın ben de senin oruçsuzluğuna, başı açıklığına karışmayacağım demekten dilimizde tüy bittiği, insan haklarından dem vura vura dem denen şeye bile gına geldiğini bize gösteren kızlardır.
yahu biz diyor muyuz oruçlu adamı dövdüler de doğru yaptılar? üstelik sen münferit olayları önüme sunuyorsun, ben ise senin genelgeyle, sistematik bir ideolojiyle yaptığın genel bir eylemden bahsediyorum. birkaç insanın yaptığı şeye karşı sen nasıl olur da nazi almanyasının bütün yahudilerin alman ırkının felaketine yol açtığı gibi faşizan bir davranışa gidebiliyorsun?
sen benim zihniyetimi ne biliyorsun? o zaman siz de türbanlı mı dövün yani? türbanlılar mı dövüyor oruç tutmayanı? erkeğin yaptığını kadına çektirerek sen zaten ne yaptığının farkında değilsin.
ve ben seninle daha ne karşılaştırayım xx xy kromozomunun farkını bilmeden beynin içindeki farktan ne haberin olacak senin?
(ha ayrıca başörtülü bir einstein çıkarsa bu ülke onu hazmedemeyecekmişsin anladık onu da sağol)
bu arada fransa'da türbanlılar üniversitelere alınıyor. hatta birkaç üniversite almasa bile islam üniversiteleri bile var, yani olay topyekün bir yasak olması.
edit: cahillik vs dedim burada haksızlık ettim bazı arkadaşlara, sonuçta buradaki medya olayı bir şekliyle yansıtıyor. düzeltiyorum onun için, en azından okuyup edip link koyarak cevap veriyor, bir tarafından üfürmüyor, örnekleme ile yaklaşıyor, tartışmayı biliyor. ha ama orta öğretim demiş orda üniversite tartışıyoruz burada o kadar kusur kadı kızında da olur.
münazara sürecinden nasibini almamışların tartışmayı başlatıp "x sorununu ne konuşuyosun bak orda y sorunu da var daha ne konuşuyorsun" gibisinden dünyanın en yüzeysel adamı halinda tartışmadan sıyrılmaya çalıştığı sorunun kurbanı kızlardır.
tabi sadece birilerinin işi gücü var, bizim hiç işimiz gücümüz yok olmadı da. her işi bunlar yapar, ülkeyi de bunlar kurtardı ya artık sadece onlar gibiler yaşayabilir, diğerleri iran'a gidebilir mesela yılın bu zamanları çok güzel oluyomuş havalar.
çapları mikronla ölçülecek adamlarla tartışılmaması gereken konunun muhatabı kızlardır tanım da bu kadar basittir. vakit kaybı zira, malum iş güç.
insan vucudunun dış yüzeyini kaplayan kıyafet tercihlerinini tartışan dedikoducu mahalle hanımlarına özenen hastalıklı bir toplum hayal edin, zaman makinasi icat olmamasına rağmen ruhlarını on altıncı yüzyıl da bırakmayı başaramış birileri, ah bir tanısanız ne kadar da yüzeysel olduğunu hemen anlayacağınız birileri, tüm kopleksleriyle hiç sormamanıza rağmen ne kadar çağdaş, modern ve ilerici olduğunu her fırsatta söyleyen kişiler. dünyanın en büyük üstü açık hastanesine hoşgeldiniz burası macaristan sakın yanlış anlaşılmasın bu güzel ülkem de böyle bir sorun hiç olmadı zaten. elbet gün gelecek ve macaristan da fransız elbiselerinden çok fransızcaya değer verilecektir, saça değil hemen altındaki beyne giden uzun ince yol tartışılacaktır.
sıkısınca yeni yine ve yeniden "ama oruc tutmuyolar diye kampuste adam dovuyorlar" diyenlerin de bu sozlukte varligindan da haberdar olmamizi saglamis kizdir.
seye benzedi bu;
ramazan ayinda "ben bir laik olarak moda da icki icmek istiyorum, ramazan beni baglamiyor, cunku ben laikim" diyen menapozlu kadinlar gormustum ana haberlerde 1-2 hafta once. pankartlara da yazmis kocaman.ne simdi bu? laikler dinsiz midir?
ama biz neyiz? akli basinda insanlariz.
laikleri "dinsiz" diye addetmedik ama turbanliyi provakatif diye etiketleyenlerin varligina her daim, her yerde gorduk, gorecegiz.
bu nasil bir bolmektir? nasil yabancilastirmak, nasil itmektir?
icki icmek istiyor bir "laik" olarak.
ramazan ayinda..
"turbanli kizin okumaya hakki yoktur" da diyor.
kampuste oruc tutmuyor diye dayak atan adamdan ne farki var?
orta dereceli kurum ile üniversite arasındaki fark olduğunu hatırlatmak gerekir, ayrıca türkiye'de devlet-özel her üniversitede dikta ile yasak uygulanmaktadır, fransa'da ise özel katolik üniversiteleri bile vardır. fark budur.
sonlari ne olacak belli olmayan kizlardir.
e hadi okula alındı hemşire-doktor oldu yarın hastaneye gelen erkek hastaya müdahale etmezse bunun cezasını o mu devlet mi çekecek?*
hakim oldu diyelim mini etekli bir bayana karşı türbanlı bir bayana karşı gösterdiği tarafsızlığı gösterebilecek mi?
tüm bunların uzak ihtimal olduğunu söyleyenler peki okulda çıkacak olan düzensizliğe ne diyecekler. en basitinden beklenen not alamadığında bu ablalarımız hoca bana karşı önyargılı davranıyor demeyecek mi? *
evet insanlar birçok konuda özgürdürler ama aynı insanlar eşit olmak zorundalar da. yıllarca imam hatiplerin farklı bölümlere girmesi için ugrsaşanlar o isteklerini yerine getirdikten sonra şimdi de buna yöneldiler.
evet çok memnunsunuz değil mi imam hatipli doktor, mühendis ve başbakandan!
üniversiteye alınan türbansızların itü'de komünist partilerin bildirilerini dağıttığına, koü'de sınıflara kadar gelip komunizm reklamı yaptıklarına şahit olduktan sonra siyasal simge bahanesinin arkasına sığınanların ne kadar zavallı olduğuna inanmamı sağlamış kişiler.
üniversitelerde siyaset vardır, niyetiniz ne açık açık söyleyin de güldürmeyin adamı.
zamaninda akli bozuk bazi insanlarin dislayip, tarikatlarin, din somuruculerinin kucagina attigi kizlarimizdir. o zaman bu insanlar dislanmasaydi bugun akp 47%'nin ancak 7% civarini gorebilirdi.
olayi laik - antilaik kivamina getirmeye hic gerek yok. hukumet her istedigini yapiyor. vatandasina kufur bile ediyor. niye turban olayini cozmuyor ?
artik olayin cilki cikmistir. tamamen bir sidik yarisina donmustur. istenilen olmus, milletimiz kutuplastirilmistir, kavga eder hale getirilmistir.
sorgulanmasi gereken noktalar:
1- isteyen istedigi giyebilmeli. niye karisiliyor ?
2- turban takan kizlarin geldigi sosyal kesim iyi analiz edilmeli. okuduktan sonra evlendirilip eve kapatilacak kizlardan bu ulkeye hayir gelmez. basi acik, kapali, fark etmez, bize calisacak, topluma katki saglayacak insanlar lazim. (bakiniz, mecliste bulunan beylerin basi kapali hanimlarinin cogu okuldan sonra baslari zorla kapatiliyor, evlendiriliyor ve calistirilmiyorlar !) rte'nin hanimi kendi itiraf etti, abisinin zorla basini orttugunu ve bu yuzden gunlerce agladigini.
bizzat tanidigim ortulu kizlarin cogu aile ve cevre baskisi yuzunden ortunuyor ve bunu itiraf etmekten cekinmiyor firsat buldugu andada basindakini cikartiyor.
samimi duygularla ortunen kizlarda, devlet baskisi yuzunden basini acip okula gitmek zorunda kaliyor.
iki ucu tezekli tegnek. devlet de, aileler de kizlarimizi rahat birakmali. isteyen istedigini giyebilmeli.
edit: yani pes. o kadar cok tepki geldiki bu yaziya ! o zaman soyle diyelim herkes mutlu olsun: devlet herkese karissin, zorla baslarini acsin. ailelerde kizlara baski yapsin zorla turbana soksun.
meseleye ailesi kapattı diye bakacak olursak elitist ve laik ailelerin de bir şekilde dininin detaylarını öğrenip tesettüre girmeye karar veren kızlarına nasıl tepki verecekleri, durumu nasıl hazmedecekleri de akla gelmelidir. ayrıca pek çok aile vardır bizzat kendi bildiğim ailedeki kızın birisi açıktır, diğeri kapalıdır, aile mütedeyyin yaşamaya çalışmaktadır, babanın durum pek hoşuna gitmemektedir ama sonuçta kızıdır, evlatlıktan falan reddedecek değildir sonuçta kızı "namussuzluk" yapmıyordur, sadece başını örtmüyordur, zaten bilinçli müslüman da buna "namus" ile yaklaşmaz, Allah'ın emri olarak yaklaşır, bunun farz olduğunu dile getirir. gidip kızını başını örtmüyor aileme laf getirecek diye vurmaz.
Şunu netleştirelim türban ve başörtüsü farklı şeylerdir. Olmasaydı annelerimizin örtülerini örnek gösterip durmazdık değil mi...Türban; demokratik haklarla açıklanamayacak kadar da siyasallaşmış bir simgedir ve masum değildir. Üniversitelere, kamu kuruluşlarına girmesi yasaktır ve doğrudur. Çünkü üniversiteye giren türban değil onun temsil ettiği ideolojidir. Bunu savunanların truva atının içine gizlendikleri unutulmamalıdır. Bir gün siz demokrat kimliğinizile yatağınızda uyurken salonunuzda islami ideoloji toplantı yapıyor olabilir. Bireysel özgürlükler sınırsız olamaz. Minik bir örnek...Türbanlı bir doktor acil servise gelen erkek hastaya ideolojisi gereği müdahale edip dokunmuyorsa neden benim verdiğim vergilerle okusun ki...Ayrıca bu ideolojiye sahip birisi nasıl fizik, kimya, biyoloji, tıp vs okuyup içselleştirebilir ki ?
"müslümanlık sizin tekelinizde değil", "bizde müslümanız lan" diye böğüren hıyarların saldırısına uğrayan kızlardır.
oğlanlar daki çelişkiye bak hele..
aslında o da müslümanmış.
ama ne hikmetse "şeriatçıları bilmem napıcaz" diye çığırmaktan geri kalmaz olmuş şebek.
çocuğum şeriat dediğin yaradanın kuralları değil mi?
günümüz şartlarında şeriat uygulanamayacağını düşünenlerdenim gerçi,
ama şeriatın emrettiği bazı uygulamaları kendi özel hayatında ifa etmeye çalışan kişilere, ki en belirginleri türbanlı kardeşlerimiz, her platformda çemkirmekten geri kalmayan bu ultrasüper müslüman(!) arkadaşlarımız karnıma ağrılar sokmuyor değil.
kendi içlerinde çelişki manyağı olmuş bu yavruların,
çelişkilerine çelişki eklemek istercesine "türban yasağını" bir kısmın özgürlüğünü, cumhuriyeti ve laikliği tehdit edeceği gerekçesiyle desteklemesi ise mantıklı düşünme kapasiteleri hakkında büyük bir kanıt aslında.
evladım, sen şimdi bana "türbanlılar okula girince diğer görüştekilerin haklarını kısıtlayacak" diyorsun ve bu yüzden bu "yasağı" savunarak aslında özgürlükçü olduğunu anlatmaya çalışıyorsunya..
lan bi skrit.
adama demezler mi "benim özgür olmadığım yerde sokarım senin özgürlüğüne" diye..
ayrıca neden korkuyosun? türbanlı kızları okula almama gibi bir yaptırım hakkına sahipsin sen!!
öyle bir özgürlüğün!! var. eğer sağa sola karışmaya başlarlarsa bidaha çıkarırsın okuldan.
çünkü sen her cins boku yemekte özgürsün, dile kolay..
bazı kesimler tarafında tehlikeli bulunan, korkulan kızlardır. neden mi? çünkü o kesimler aslında gayet iyi bilirler, bu kızlara baktıkları zaman gördüklerinin çok daha ötesinde bir şeylerin kızların kalbinde olduğunu bilirler. bunu engellemek için başörtüsüne "bez parçası" diyerek onu önemsizleştirmeye çalışırlar. ama korkuları boşa değildir. evet başörtülü kızın, bir müslümanın kalbinde öyle bir iman vardır ki, o başörtüsü kalptekinin dışa vurmuş halidir. bunu engellemekse kolay değildir, nitekim engellenememiştir. eğitimli müslümanlarınsa güçlerinin yetmeyeceği yer olmayacaktır. müslümanları etkisiz hale getirmek için de onların eğitim haklarının ellerinden alınması gerekmektedir. bu da o kesimlerin onursuz, ama yakın zamanda hüsranla bitecek mücadelesidir..
başörtüsünü çıkarsa namaz kılmak için gittiği mescit birilerinin gözüne batacak. mescit o üniversiteden kalksa, bu sefer anne olduğunda çocuğuna kuran öğretmesi 15 yaşından önce yasak olacak. okuyup mezun olduktan sonra çalışacağı kurumsal şirkette namaz kılmaya gideceği zamanı istediğinde tuvalete ve sigara içmeye gidenlere tanınan müsamahaya sahip olamayacak. şirketin kokteylinde neden içmiyorsun şeklinde sorularla garipsenecek. sonra kendisini korumasını beklediği kendi çevresinin erkekleri "kariyerime mani olmasın" diye açık, dini hassasiyeti olmayan kızlarla evlenecek.
keşke herşey üniversite ile bitse de sonuna kadar savunsak ama bitmeyecek. öbür gün tesettürlü mayo ile denize girmeye kalksa birilerinin göz zevkini bozduğu için hakarete uğrayacak. gidip dini hassasiyeti yüksek kişilere özel otellere gitse o otellere bok atılacak. hoş hiç tatile gitmese bu sefer de zevksiz, gayri çağdaş, lümpen olacak.
sonuçta hep kategorize edilecek. dindar kesimden de çekecek, başkasından da çekecek.
ama mükafatını kat ve kat fazla alacak kızlardır öbür tarafta. onlara haksızlık yapanların sadece laikçiler olmadığını, kendi güvendikleri dağlar olan dindar erkeklerden çektiklerinin hiç de az olmadığını belirtmeye gerek yok sanırım.
"Dinin üstünlüğünün kaynağı; doktrinlerini çocukluğun körpe çağında zihne kazıma, dolayısıyla neredeyse doğuştan gelen fikirler gibi görünmelerini sağlama şeklindeki paha biçilmez ayrıcalıktır."
çok sevdiğim bir düşünürün*, günümüze cuk diye oturan sözüdür efenim bu. userlarımızın yorumları okunduğunda tam da düşünürün dediği türden yetişmiş arkadaşlarımızın düşünceleri ve düşünce tarzları görülmektedir. değil böyle bir ortamda her hangi bir tartışma ortamında bile din ile ilgili mantık süzgecinden geçmiş yorumlarda bulunmak, bahsedilen ayrıcalığın, ki aslında olmayan ve hatta olmamalı olan bir ayrıcalığın, kendilerine meşruiyet kazandırdığını sandıkları kendilerince haklı bir karşı saldırı bombardımanına maruz kalmak demektir. aslında konu o kadar basit bir konudur ki : evet türban dini ve hatta belirli bir tarikatın siyasi bir simgesidir ve evet üniversitelere sokulmamalıdır. en azından şimdilik! bu parantez önemli.
konunun basitliği verilen yanlış örneklerle olmayacak şekilde karmaşıklaştırılmaktadır. fransanın ya da bizim gibi tamamen sömürge devleti olan üçüncü dünya ülkeleri grubunda olmayan bir ülkeden verilen bir örneğin -ki bahsedilen ülkelerin demokrasi tarihine bakarsanız bizimki henüz emeklemektedir ve en fazla elli yıllık bir geçmişi vardır- geçtiği sanayi, cinsel, ekonomik ve sosyal devrim aşamalarını göz ardı ederek ülkemizle karşılaştırılması bu karmaşıklığın basit bir nedenidir. toplumumuz değil bu aşamalardan, henüz bu kavramların ne olduğundan bile bihaberdir.
yakın tarihimiz bile ( sivas, kahramanmaraş ) dinin o bahsedilen ayrıcalığı nedeniyle kullanılmaya açık insanlar yetiştirdiği ve bu insanların katliamlar yaptığına şahittir. insanımızın bu bilinçsizlik düzeyi, devletin de yönetim anlayışında düşmüş olduğu çelişkinin nedenidir: laik olduğu halde devletin saçmalıkları. bu saçmalıkları saymak başka bir başlığa kalmak zorunda.
din, bütün tek tanrılı dinlerde olduğu gibi insanla ( müslümanlıkta kul ) tanrı ( allah ) arasındadır. insanın bunu kendi içinde yaşama isteği sadece onu bağlar ve en doğal insani hakkıdır da ve bu laiklik kanunuyla da güvence altına alınmaktadır. devlet ise halk için vardır ve eğer ki laikse bütün vatandaşlarına eşit koşullar sağlayarak onları güvence altına almaya mecburdur. bu güvence herkesin dinini özgürce yaşamasını da kapsar ama kendi dahilindeki kurumlar hariç! işte bunu yapamaz ve izin veremez. ha burda keşke üniversiteler özerk kurumlar olsaydı ve her üniversite türban konusunda ve hatta ve tabiki her konuda kendi bağımsız kararlarını verseydi diyebiliriz ama böyle bir durum maalesef geçerli değil günümüzde. din ve dini inançlar devletin umrunda olmaz, olamaz olmamalıdır. aksi ayrımcılığa girer ki aslına bakarsanız ülkemizdeki müslümanların gayet fazlaca ayrıcalıkları vardır.
o yüzden kalkıp yok benim dini inancım gereği, yok ben günaha giremem, yok sizler kafirsiniz gibi serzenişler yönetimin umrunda olmaz. zaten defalarca da insan hakları mahkemelerinden dönmüştür bu serzenişler. demem o ki basit bir aristo mantığıyla özetlemek gerekirse : üniversiteler özerk değil*, devlete bağlı bir kurum olmuştur, devlet laiktir, e o zaman üniversite laiktir.. e o zaman dini hiç bir simge devlet tarafından ayrıcalıklı kabul edilmediği gibi üniversitelerde de kabul görmeyecektir, e artık türbanla konunun ilişkisini de bi zahmet siz kurun.*
konunun başında bahsettiğim şimdilik konusuna gelince. hani türban üniversitelere girmemeli ama
şimdilik bölümü! burda kullandığım şimdilik kelimesinin zaman süreci, yazıda bahsettiğim demokrasiye geçiş aşamasında yaşanan toplum yaşam biçimi ve anlayışındaki yeter bilince ulaşma konusundaki devrim aşamalarının gerçekleşme ve sindirilme sürecinin uzunluğuyla aynıdır. basit bir deyişle, gelişmiş bir ülkede din adına bunlar kafir diyerek diri diri yakılan insanlar görmek zor bir ihtimaldir.
Şimdi; onlar bizden değil ki, onları ne karıştırıyorsun, onlar münferit olaylar gibi karşı çıkmalar olacaktır ki bu da bu yazıdan hiç birşey anlamadıklarını gösterir.
belirli aşamalardan geçmedikçe bu toplum ve din her zaman devletin kısıtlamaları altında kalmaya mahkumdur, olmalıdır.
planlı bir şekilde magdur edilmeye calişılan ve de edilen, eğitim alma hakkına sahip ama alamayan insan topluluğu. efendim neymiş siyasi bir simgeymiş. bu da ne oluyorsa. simgelere geçit yokmuş... peki soruyorum o zaman, (bkz: universiteye alınmayan haçlı kolyeliler) diye bir guruh var mı turkiye'de? ve ya universiteye alınmayan sunu veya bunu giyenler (başörtüsü hariç) var mı? ya da bana sekuler duşunce yapısının bir simgesi var mı bunu anlatın? sekularist bir birey rahatlıkla okuyacak, giydiği, taktığı, yaptığı hiçbirşey sekulerliğin simgesi olmayacak fakat baş ortusu siyasi bir simge olacak ve diğer insanlara baskı yapacağı gerekçesiyle yasak olacak. yok boyle birşey. arkadaslar lutfen siz de vicdanlariniza seslenin...
başörtüsü yasağıyla ilgili mantıklı, izahı mümkün bir arayış içindekiler; yok bunun anlamlı bir açıklaması, halkı bölmeye yönelik, inançlarını yaşamak isteyenleri yıpratmaya yönelik, akıl dışı izahı mümkün olmayan bir yasaktır bu... insaf yahu insaf...
