bugün

Ahlakları bozulmaya elverişliymiş demek ki. Öğrencilerin elinden bir şey gelmez. Öğrencilerinde ahlak anlayışı bu.
üniversitelinin karakteriyle alakalıdır.

üniversiteli vardır; bulunduğu yere kültür getirir, renk getirir, neşe getirir, canlılık getirir.
üniversiteli vardır; bulunduğu şehrin kültürünü yok eder, rengini yok eder, neşesini yok eder.

sonuç olarak bu iş üniversiteliye bağlı değildir.
kişilik meselesidir.
insanlar bozulmak için yer arıyorsa üniversiteliler ne yapsın.
amerikan filmlerini çok izleyen kişinin sıçtığı fikirdir.
zaten anca kendi fikri olabilir(!)
zira cahil nesil olayına sıcak bakanlardan muhtemelen efendim.
bunun üniversitelilerle alakası yok. üniversiteye sözde okumak için gelen kaşarlar tuttukları stüdyo dairelerde her gece bir halt yerler. ve bu durumdan haebrdarı olan mahallelilerde zanneder ki tüm üniversiteliler böyledir fakat yanlıştır. şehirden ziyade mahallenin huzurunu bozan kendine üniversite öğrencisiyim diyen andavallar yüzünden böyle bir genelleme iç açıcı değildir.
üniversite denilince ereksiyona geçen barzoların şikayet ettiği durum. orta anadoluda sıkça duyulan bir yakarış.
en çok takıldığım noktası: ''ilimize üniversite kararı çıktığı zaman küçük- büyük hepimiz çok sevindik. Artık çocuklarımız kendi memleketlerinde okuyabileceklerdi, ya da yakın illerden Mardin’e öğrenci gelecek, Mardin her yönden gelişecekti. Gerçekten de böyle oldu. Mardin her geçen gün gelişmeye başladı. Öyle bir gelişti ki, bu gelişme beraberinde birçok ahlaksızlığı da getirdi.'' cümleleri olan haber.Evet gençler burdan da anlıyoruz ki gelişme beraberinde ahlaksızlık getiriyormuş.peki bundan sonra ne yapacağız ? ya gelişmeyip sürüneceğiz ya da gelişip çılgınlar gibi tıksırana kadar içeceğiz,sevişeceğiz.karar sizin.

edit edit edit: çok ilginç bir nokta daha var.şöyle demiş beyefendi: ''gençlerimiz özgürlük ve medeniyet adına el ele, kol kola, sarmaş dolaş, uluorta gezmeye, gün ortasında herkesin önünde hayasızca sevişmeye başladılar.'' mardin diye gelmiştik ama bildiğin pompei çıktı anasını satayım.dünyanın neresinde var la herkesin önünde sevişen insanlar.pornolarda bile ya evde ya da ofiste yapılıyor bu işler.
çocuk sikmeyi, oğlan sikmeyi, milletin karısına kızına sulanmayı ardından ise namaz kılmayı ahlâk sanan heriflerin sanrısı.
önüne her gelen her konuda yorum yaparsa olacağı bu. yeşilay' ın görevi nedir? içki, sigara, madda bağımlılığı gibi konularda insanları bilgilendirmek, bunların zararlarından korumaktır.

tarım bakanı gider afyon muhimmat patlamasında konuşur. ulaştırma bakanı, aile bakanı tenis kortlarında boy gösterir.

sana ne amk, kim kimle sikişir, kim kimle sevişir. sanki bunun karıyı götürmüşlerde bağırıyor. al bu da benim saygı beklediğim kendi fikrim.
şehrin ahlakı olmaz, hatta ülkenin ahlakı da olmaz çünkü evrensel ahlak diye bir şey yoktur. senin değer yargılarınla benimkiler çok farklı olabilir. yine de toplumsal düzenin devamı için hukuk ülkelerinde -bak burası önemli türkiye' de değil hukuk ülkelerinde- yasalarla belirli düzenlemeler yapılır. dolayısıyla kimse kimseye karışmamakla beraber birinin özgürlük anlayışıyla giriştiği bir eylem (mesela senin evinin karşısına işemeleri) bir başkasının özgürlüğüne zarar verdiği onu rahatsız ettiği anda o yasalar devreye girer. o yasalar hem senin hem de başkalarının özgürlüklerinin güvencesidir bir bakıma. yasalar ülke geneli içindir ama sen farklı kültürel yapıların olduğunu düşünüyorsan bölgelerin ihtiyaçları doğrultusunda farklı yasalar yaparsın amerika' daki eyalet sisteminde olduğu gibi mesela. ama tabii tüm bu söylediklerim gelişmiş, medeni batı ülkeleri içindir. türkiye gibi geri kalmış cahil bir orta doğu ülkesinden bahsediyorsak şehrin ahlakı gibi bir kavram uydurulup muhtemelen üniversite okuyan bazı kişilerce de çok güzel bir tespitte bulunulmuşçasına bu kavramın arkasında sığınılıp bilgisizce yazılar yazılır, fikirler beyan edilir.

hayatı boyunca karşı cinsle ama kültürel ama dinsel nedenlerle doğru düzgün iletişim kuramamış kişilerin bastırdıkları güdülerini bir şekilde dışa vurma yoludur bu tespit.

diyelim ki sokakta seks yapıyor iki üniversite öğrencisi. e bu suçtur zaten. alırsın, götürürsün işlem yaparsın ve konu kapanır. yok suç teşkil edecek boyuta ulaşmadıysa eylem o halde yine tasvip etmemekle beraber saygı duyar ve ilgilenmezsin bu kadar basit. tabii bu söylediklerim de medeniyet için geçerli.

edit: şakirtçikler kızmış ya
Bir erkek ve bir kızı el ele tutuşurken gördüğünde ahlakın gittiğini düşünenlerin fikriyatıdır.
Bir şehirde,özellikle Anadolu'da üniverste olması o şehre ancak hayat verir.
Üniversteli genç araştırmak ister,görmek,öğrenmek..ihtiyaç doğar sinema açılır,tiyatro gösterileri başlar..
Üniversiteli duramaz,kanı kaynar sosyalleşecek ortam arar..Kafeler açlılır,ömrü boyunca köy kahvehansinden öteye gidemeyen gençler o kafelerde dünya üzerine fikir sahibi olur,söz alır,tartışır..
Üniversite şehirde kültürel etkinlikleri alevler..
E o kadar genç bir aradayken aşk da olur etrafta,olamlıdır da..
iki üniversiteliyi görünce aklına türlü fantaziler getiren adam da işte sırf bu sebepten yollamaz kızını ayağına kadar gelen üniversiteye,sapık 70 yaşındaki adamın koynuna sokuverir 13'ünde henüz adet görmüş körpecik kızını bir gece vakti ansızın,sonra da kalkar ahlak dersi vermeye..
şehrin ahlakı yoktur, olamaz. öyleyse bu düşünce yersizdir.
ahlak denilen şey insanlar hatta hayvanlar icindir. sehirler, ulkeler icin degil. ayni din gibi. devletlerin dini olmamasi gibi.

ne diyecektim. he universiteliler ne yapmis? agzindan mi opuyormus?
ahlak kavramını sorgulamayı seçenler, kendi ahlaki yapılarına dönüp bakıyor mu?
böyle bir şeyi dile getirmek bile "ahlak" kavramını tam olarak anlayamamış bünyelerin serzenişidir.

(#16560639)
çamur at, izi kalsın. kendi gibi olmayana, düşünmeyene, yaşam tarzına uymayana "ahlaksız" yaftası yapıştırmak, sorgulanan ahlakın kişiselliğe değil, kendi toplumsal yaşam biçimine uygun olunmasını diretmektir.
her zaman derim ki, "hayatlar ve seçimler hiçbir zaman topluma, bölgeye, şehre, ülkeye dayatılamaz."

üniversite, bilgi yuvasıdır. ahlakın soruşturulacağı, kişilerin, ahlak hakkında bilgi ya da tez alacağı bir şey sunmaz üniversiteler.
bir kuruma bakıp, ahlaklı ya da ahlaksız diyemezsiniz.
ahlak, kişilerin içinde olan ve kişilerin kendi yapısına göre şekillendirdiği bir şeydir.

her yere, her bölgeye okullar açılmalı, insanların okuması sağlanmalıdır.
insanlar okusun ki, "üniversite şehrimizin ahlakını bozuyor" diyen kişiler tarih olsun...