- üniversiteli olmanın getirdiği sonsuz sorumsuzluk ve rahatlık hissinin bitmesi.
- öğrenci indirimi yapılan bilet vs gibi tüm olanakların sonlanması.
- işsizliğin başlaması ve duruma göre uzaması.
- erkek ise askerlik sorunsalı.
- artık kendi ayaklarının üsünde durmak gerekliliğinden hareketle geçek anlamda büyüme zamanı.
- kampüste kantinde geçirilen hoş ve de boş saatlerin yerini iş görüşmelerinin, parklarda iş ilanlarına bakmanın alması. daha gider bu
değişim kesinlikle olumsuz yönde değildir. ancak en belirgin değişim ev yaşantınızda olur. yanlız yaşamaya başlarsınız. bu artık zibidi olamıyacağınız anlamına gelmez elbette. eğer bir iş bulduysanız, yani iyi kötü karnınızı da doyuruyorsanız, üniversite hayatı, yanlız yaşamaya başladığınız bu yeni dönemin yanında orta çağ gibi kalır. evet sevgili sözlük. yine herşey malesef parayla oğru orantılıdır. ancak tatmin eşiğiniz çok yukarılarda değilse üniversiteyi neden 2 sene önce bitirmediğinize şaşırıp durursunuz.
hayatı sorgulayan üniversiteli maskesi çıkarılıp, yerine sisteme dahil olan pasif adam maskesi takılır. iş, güç, evlilik, çocuk derken maske yapışır kalır yüzünüze. artık orjinal yüzünüzü hatırlamaz olursunuz.
üniversite biter, memlekete ailenin yanına dönülür size verdiği his: sudan çıkmış balığınkiyle eş değerdir.
ve sonraları bu durum kabullenilir ancak içten içe üniversitelilere duyulan kıskançlık içinizi kemirir: "hayat çok mu güzel lan" dersiniz kendi kendinize...
siz de yaşamışsınızdır en şukelasından öğrencilik günlerini; ama gerçekler mezuniyet belgesini aldıktan sonra gün yüzüne çıkar, meğer ne de çok şey değişmiş... aslında değişen siz ve ortamınızdır. memleketiniz aynen duruyor, geriye kalan tek sorun: adaptasyon süreci...
Hayattan beklentileriniz düşüyor. Yaşıyorsunuz ama kendiniz gibi ne dostu ne sevgiliyi bulamayacağınızı anlıyorsunuz. Ben ne ara böyle depresif oldum sayın yazarlar?
hayattan zevk almak imkansız hale gelir.
kimseye güveniniz kalmaz çünkü herkesin orada olduğu gibi çıkarcı olduğunu düşünürsünüz.
kalpsizleşirsiniz.
eğer stres yüzünden ölen beyin hücrelerinizden geriye bir şey kalmışsa onu da iş hayatında harcarsınız.
sık sık bunalımlara girersiniz.
ve daha bir sürü şey.
hayat telaşı falan....
ele geçen para miktarı belki fazlalaşır, özgürleşirsin, şehir şehir gezersin belki de. Sevdiğinle sorgusuz sualsiz dolu dolu günler geçirebilme şansı doğar, ne biliyim belki de evde bön bön bırakılırsın, bir kenarda yaşarsın, öyle işte.