tıpta en zoru biyokimya. her komiteye çalışırken not değil komple ders elettirir şerefsiz ders. hani en baştan dinlense çok da aşırı zor değildir ama dinlenmiyor da, aşırı sıkıcı. sonra fizyoloji var işte, dokuyu öğrendin de işleyişi kaldı. embriyoloji de sonra gelir, embriyonun her birkaç günde bir ismi değişen dokuları şekilleri filan kafayı yersiniz. farmakoloji çok ot bok bir derstir, her türlü ıvır zıvırı akılda tutmak gerekir. patolojiyse kral zordur çünkü dokuyu ve nasıl çalıştığını öğrendin de nasıl bozulur onu öğrenmek kaldı. yok ya. ama hiç olmazsa tıp okuduğunu hissedersin. nöro ise insanı çıldırtır. kafayı yedirtir. imparator zor gibi bir şeydir. nefret ettirir. beynin kendi işleyişini anlamaması gibi paradokslara düşürür insanı. felsefi olarak delirirsin.
Benim temelim olmasına rağmen en zorlandığım derslerden biri anatomi idi. Sınıfın yarısı kaldı zaten.
Solunum ve dolaşım biyofiziği de baya zorlamıştı ama BB ile geçtim onu.
Birde biyokimya vardı ki, hocasından mıdır nedir bende anlamadım, nefret ettim. Zaten dc ile mi ne geçmiştim. Ortalamamı düşürdü boşu boşuna.
Yani zor ders yoktur, yüksek egolu hoca vardır.
Slayt okuyup da başarılı olmamızı bekleyen hoca vardır. Hal böyle olunca evde bir tarafların ağrıyana kadar çalışmadığın zaman da kalıyorsun.
Tanzimat Dönemi Türk edebiyatı 1-2
Tiyatro tarihi.
Dersler değil hocası zor idi.
Edit: eksileyen liseli, üniversitede tanzimat'taki ilkleri anlatmıyorlar amına kodumunun.
Ülkemiz bilim açısından pek bir üretken olmadığından, çağdaş bilim farkındalığı da pek yok. Dolayısıyla farkında olmadığın şeyi anlayıp, bilip sonra yorumlamak.. Zor
kızılayın dağıttığı işletme/iktisat diploması sahibi adamlar gelip buraya muhasebe falan yazmasın amk ya. biri de gidip öğretmenlik dersi yazmış. ölçme değerlendirme demiş.
tek hücreli canlıyı koysam 3 senede bitirir bu bölümleri. en zor işlemi % almak olan bir matematik gerektiren ve bunu bile beceremeyen döl israflarına selam olsun...