hayatı öğrenirsiniz. işine gelince iyi davranan ama samimiyetten uzak insanlar görürsünüz. bir gruba ait olmaya çalışmak için kendi kişiliklerinden ödün veren insanları görürsünüz. hep kötü şeyler görülmez üniversitede bir iki tane çok iyi arkadaşınız olursa sırtınız yere gelmez. arkadaşı yanlış seçerseniz vay halinize. ayrıca mühendislik fakültesinde zorlayan bir bölümde okuyorsanız başkaları gibi sınavdan sınava değil, her gün ders çalışmak zorunda kaldığınızı ve ufaktan ufaktan zombiye benzediğinizi hissedersiniz.
otlakçılardan korunma yolları
dışlanmanın, yanlızlığın ne olduğu
aç kalmanın, yıkılmanın ama ölmemenin ne olduğunu
adi olmanın sınırlarının olmadığını
dostluk, arkadaşlık, kardeşlik diye bir şeylerin olmadığını
yani kısaca hayata dair ne varsa, hayatı öğreniyorsunuz..
arkadaş(!) grubunuzda yer alan ve başka zaman sana selam bile vermeyen hatunlar, böyle ödev, sınav zamanı geldiğinde "öküzhancığım, nasılsın?" tarzı bir girişle muhabbete girerler.
kendi adıma konuşmak gerekirse ,nasıl sevişilir , nasıl kız tavlanır , nasıl giyinilir , nasıl açlıktan kurtulunur , nasıl ev temizliğinden kaçınılır , nasıl kopya çekilir . ben bunları öğrendim başka da bir şey öğretmezler zaten
yıl 2012 olmasına rağmen 80'lerden kalma sıralar da ders işlemeyi,4 kişi yan yana oturmayı,
Sözlerin insanı nasıl yaktığını ve en önemlisi ev taşıyacaksan 4.5. katta ev tutmaman gerektiğini öğrenirsin.
ayrıca hocaların böyle devam edersen burada olduğum sürece bölümü bitiremezsin tehditleriyle tanışırsın.şeker gibi hocalardır onlar vesselam.