her ne kadar kötülense de bildiğin şahane ortamdır.
Eğer gerçekten mal değilseniz, dersliklerin dışında öğrenebileceğiniz tonlarca şey vardır. proje ve ödev denilen işler artık tamamen sizin kontrolünüze girer. hocalar artık "niye yapmıyorsun evladım" modunu bırakmış "s.kime kadar. tekrar okursun." moduna geçmişlerdir. bu zaten üniversitenin temel amacı gibidir.
Eğer ki muhallebilik edip de ailenizle aynı şehirde okumuyorsanız, kazık yemeyi, atmayı öğrenirsiniz. Zira sizden önce bunu öğrenmiş olanlar, siz geldiğinizde zaten oradadır. Kırtasiyeden, ev arkadaşına, manavdan, sevgiliye değişik çeşit ve ebatlarda kazıklar bilgi haznenize tecavüz eder.
Eğer quadsimodo kıvamında bir tip değilseniz, kolaylıkla kantin ya da kafelerden birinin -artık sizin kampüste hangisi varsa- popili tipi olabilirsiniz. Bu durum gazı arttırıp sizi erasmus a kadar götürür.
Kısacası mesele ortamdan korkmak değil ona ayak uydurmaktır. Nasıl ki liseye nasıl başladınız ve öyle gittiyse bunda da durum aşağı yukarı aynıdır. Nasıl başlarsanız öyle gider.
mk bi boku yok.. lisede kızları düşünürken ünide hayatta kalmayı düşünüyon tek fark bu. uğrunda en yakın arkadaşını bile satarsın hayat için. bu yüzden herkes yalnız takılır.
kalıcı arkadaşlıkların oluştuğu ortam. şu an hiçbir lise arkadaşımla görüşmüyorum ancak üniversite arkadaşlarımla halen daha konuşuyoruz ve buluşuyoruz.
liseyi mumla aratır. liselilerle dalga geçmenin bir sebebi de budur bence. insan çekemiyor o mutlu liselileri. o candan arkadaşlıklarına özeniyor.
#29728325 çok doğru. insanlar kendilerini kanıtlamaya çalışıyor. üniversite değiştirdim farklı olur ümidiyle. aynı aynı aynı.
liseliler kıymetini bilin lan.
istanbulda okununca daha bir güzel olan ortamdır. gerçi hukuk okuyunca pek bir artisini göremiyorsun. en kötüsü her yeri yakıp yıkan çakma solcu olan pkk yandaşlarıdır. bizim fakülte bunlarla dolu maalesef.
Popüler kültürün dizilerle, filmlerle farklı algı oluşturuşu ancak hiç de öyle olmayan ortamdır. Sanılır ki gidildiğinde herkes projeden projeye atlayan tipler olacak, çok seviyeli insanlar bulunacak. Ancak durum hiç de böyle değildir. Bunları kenara bırakacak olursak bunun çözümünü de buldum sayılır: Üniversite içinde üniversite açmak. Yani kendi ortamınızı seçe seçe oluşturursunuz. Bakın ortama girersiniz demiyorum. Ortamı oluşturursunuz diyorum. Daha sonra bu ortam içerisinde mutlu mesut yaşarsınız. Zira tüm ortamların adamı olursanız hiçbir şey yapamadan geçer gider bu süreç.
kotu falan degil aslinda niye bu kadar yerden yere vurulmus anlayamadim. uni de onemli olan yakin arkadas edinebilmek.herkes az cok birbirini tanir yoldan gecerken selam verirsin. bi konuda tartisip konusursun falan ama sadece yakin arkadaslarinla eglenirsin .
bu yakin arkadas tayfasi hemcinslerinizden de olabilir karsi cinsten de. ancak hemcinsinizlerinizle daha rahat olursunuz her turlu muhabbet doner.
muhendislik falan okuyacaksaniz saglam bi arkadas grubu edinmeye bakin ve grupta aktif olun
ezik buzuk durmayin. 2.-3. sinifa gelip hala arkadas ortami kuramamis olanlar var . mesela bakiyorum cocuk yemekhanede tek basina yemek yiyo, derste tek basina oturuyo, sessiz hic konusmuyo falan. sadece selam verir iki geyik yaparsin o kadar. bu nedenle mutlaka kafa dengi olan bi grup bulun kendinize.he illa da arkadas grubu olacak diye sacma sapan insanlarla da takilmayin. uni ye gecince goreceksiniz her turlu insan var. mahallenizde top oynadiginiz elemanlara benzemezler. kafa dengi olmayanla zaten bi muddet sonra araniz acilir.
bu arada muhendislik demisken genelde kiz cok olmuyor. bu nedenle elini cabuk tutan kazanir. ayrica kizlarla cok fazla kanka mubabbetini de yapmamanizi oneririm. tavsiye etmiyorum.
Ortam: vizeler finaller sunumlar köpek gibi çalışmak, not derdi, samimiyetsiz iletişimler ve herkesin egosunun tavan olması, arada bir arkadaşlarla bi çay bi kahve, okul etrafındaki kafeleri mesken eyleme, egodan kimsenin birbirine Günaydın bile dememesi. Ve tabii ki hayatın gerçeklerinin en net hissedildiği ortam. Tecrübeyle sabit.