nadir gittiğim ve bu gitmelerden birinde istemeden de olsa kız düşürdüğüm mekandır. gerçi sonradan kızın diyarbakırlı ve abisinin arkadaşlarının da aynı okulda olduğunu öğrenince götü kestirmeden sonlanmış bir ilişki oldu. yine de çimenler candır.
2014-2015 yılları arasında tüm günümü geçirdiğim mekan diyebilirim efendim. Saatlerce tarih, din ve sosyoloji üzerine kitaplar okurdum. Turan Dursun'un kitaplarıyla orada haşır neşir olmuştum mesela. Lakin tek pişmanlığım okuduğum kitaplardan önemli yerleri not almamış olmam.
Mezun olunca adam gibi kullanamayacağınız yerdir. Zaten dersler varken ders kitaplarını bırakıp ordaki kitaplara dalmak mümkün değil kısacası öğrencinin değil akademisyenin işine yarar sadece oradaki kitaplar.
istanbul universitesi menzada sozum ona kutuphanesinde toplamda 15 tane laptop sarj edicek priz vardir, masa sayisininda 150-200 oldugunu farzedersek ilginctir.raflardaki kitaplar muhtemelen universitenin kurulusu olan 1453ten hemen ertesi gun alinmis olmalidirki cogu sararmis yaprak ve degisik tutun kokulari icerir, ogrenci profili ise heryerde oldugu gibi ders calisma adi altinda karsi cinsle kesisme ve ileriki sevieyelefde masalarin ustune ask isimlerini kazimaktir.giriste hemen soldaki iki deri koltugu ise ev olarak kullanip uyuyan arkadaslarda yok degildir.bu ilginc atmosferde ders calisan arkadaslarada rastlanir bunlarsa muhtemelen bilgisayar muhebdisligi ogrencisi olup ahmet sertbasin lojikli mojikli devrelerine kasiyorlardir.sekil a ben zira.