Bak benim sana sanıyorum ki iyiliğimden başka bir şeyim olmadı. Seni kötü günümde sıkmadım iyi günümde deli gibi göstermedim. Ama sen beni her çaresizliğinde yanına da gördün. Senin her yalnız kalışında yanındaydım. Dersten kalma şeyinde bile en az senin kadar üzüldüm canım sıkıldı. Peki neden?
Çünkü herkesin seni yanlış tanıdığını sandım. Ama sen beni sadece çaresiz anlarında kullandın.
Ne zaman yalnız kalsan bana sarıldın. Bilmiyorum ben arkadaşlığa çok önem veren çok anlam yükleyen biriyim. Ama sen benim sana baktığım gözle hiç bakmadın. Ya leonunsutu ben senle pratik sınava girmek istiyorum dediğimde o arkadaşın beni bozdu ben onun yüzünden seninle arkadaşlığımızın bozulmasını istemem dediklerinde bile ya o kız öyle değil yanlış anloyosunuz dedim çünkü buna inanadım gerçekten.
Erasmusu delidehşet istediğimi bile bile bana nispet yapar gibi bin kere kafamı siktin. Ya sen bana derdimi sorarken bile bi cümle sonra aynen ben de diyerek kendi derdini anlatmaya çalıştın. O kızın yüzünden seninle eskisi kadar yakın değiliz diyen arkime bile sorun benden kaynaklıdır aslında diye düşündüm.
Ya ben sen sırf dersten kalma bombok olma diye saçmasapan bi sabah okula geldim. Yapılan iyilikler saydırılmayı haketmez ama sen bunu hakkettin. Beni kalitesiz bulucağını arkadaştan saymıcağını bilseydim de gene yapardım. Çünkü bazı insanların yardım etmekten başka çaresi yoktur.
Neyse herşey biter hepsini siktir ette sen seni gerçekten sevecek birini kaybettin.
Her neyse belki stalklarken üstüne alınırsın.
anneden , babadan ve bir dedenin nasihatlerinden daha öğreticir. aynı şeyleri liseye kadar tecrübe edip öğrenmiş olmaya rağmen daha ayrıntılı ve daha sert , bazen de daha iyi kavratır insana. en iyi öğretmenler üniversite arkadaşlarıdır.
Üniversite yıllarında oldukça keyiflidir, birlikte yer içersin, birbirinizin derdi dermanı olursunuz. Ancak gerçekçiliğine ve devamlılığına pek inanamadığım bir arkadaşlık türüdür.
sanıldığı gibi boktan değildir. eğer arkadaş seçimini doğru yaparsanız hayatınızdaki en güzel arkadaşlık olabilir. illa kendi sınıfınızdakilerle arkadaş olmak zorunda değilsiniz. diğer bölümlerden de arkadaşlarınız olabilir. mesela ben kendi bölümümdekileri pek sevmediğim için kendi bölümümden yakın arkadaşım birkaç tanedir. fakat diğer bölümlerden çok sayıda ve çok sağlam dostlar tanıdım.
Bir insan sizinle yalnızca aynı ortamda bulunduğu için görüşüyor, bundan hariç böyle bir talepte bulunmuyorsa o insanla aranızda tamamen menfaat temelli bir ilişki söz konusudur.Mecburen, mecburiyetten.Üniversite arkadaşlığı en genel tanımıyla budur.En çok kazıkların atıldığı,insanın büyüdüğünü anladığı,hayatın gerçekleriyle yüzleşildiği bu dönemde ilkokul ya da lisedeki masumane arkadaşlıklar aranır.Şansınıza denk gelirse ne ala.
hep lise arkadaşlığının gerisinde kaldığı söylenen arkadaşlıktır. Ben mi şanslıyım acaba diye düşünüyorum o yüzden. mükemmel arkadaşlara sahibim hastalıkta, mutlulukta, nevizadede, 101de hep yanımda olan, yanında olduğum. içmek de onlarla güzel ağlamak da gülmek de. o yüzden bence arkadaşlık şansla alakalıdır nerede en iyisinin geleceği belli olmaz.
Nerde çokluk orda bokluk lafının cuk oturduğu yerdir. Etrafınızda çok insan olur ama gerçekten anlaştığınız 2,3 bazen hiç kimse olmaz. Sorun arkadaş bulmaktan değil zaten arkadaş hep var. Sorun, dost bulmaktadır kafanın uyuştuğu, birlikte vakit geçirmekten zevk alındığın insanları bulmak. O da pek mümkün olmuyor çünkü herkes kafasına estiği gibi davranır ve ya çıkarları doğrultusunda.