bugün

2002-2006 yılları arası x lisesinde x öğretmen tarafından işlenen bir dersten dialoglar:

x hoca -evet cocuklar o patızzkayla işte böyle oluyor.
öğrenci toplulugu - hocam o patızka değil patiska!
x ögretmen - tamam cocuklar dilim sürttü
öğrenci toplulugu -hocam ona sürttü değil sürctü denir!
sabrı tasan x ögretmen - amaaaaan cok biliyosunuz üükelalaarr
otur yerine sıfır.
(bkz: çık dışarı)
oğlum çıkar o montu pezevenk gibi olmuşsun(bu gerçektir şaka olsa yazmam buraya)
cibali lisesi matematik öğretmenlerinden mehmet uzunget'in "-sa" eki ile biten bütün sözleridir.

"yapıyorsa" demek istediğinde "yapıyorsansa",
"kaçıyorsa" demek istediğinde "kaçıyorsansa",
"geliyorsa" demek istediğinde "geliyorsansa",
"kaynatıyorsa" demek istediğinde "kaynatıyorsansa"

derdi... ve sonrasında ders işlenemez bir hale gelirdi sınıfın kıvamı. hoş bütün insanların kendi içlerinde gariplikleri olduğunu keşfettikten sonra çok da eğlenceli gelmiyor bu tip şeyler ama o vakitler güzel bir türk edebiyatı tipi çıkıyor gibiydi ortaya.
gazi teknik eğitim fakültesinde ekol insan ismail coşkun hocamız derse 08:30 dan sonra gelen her öğrenci için şöyle söylerdi;

- aslan çık dışarı
-oğlum mustafa, what's your name mustafa ?
* (bkz: mübarek üçlü) * *
(bkz: bugün biraz hız yapacağız)
ingilizce hocasından: "i multiply you from wall to wall"...demek istioyor ki "seni duvardan duvara çarparım"...
sıranda rahatsızlık verici bir çıkıntı yoksa otur lütfen..

birbirinizi taciz edin demedim;birlikte çalışın dedim sadece..

O sonradan çıkmalarını geri al..(gömlek)

Ayı yavrusunu severken öldürürmüş; siz de onun gibi bütün ders birbirinizi seviyosunuz

Çocuğum bu ne? Reha Muhtar gibi hiç susmuyorsun.. he ama Reha Muhtar bunu duysa isyan eder. Ben bu kadar konuşmuyorum diye..

nur topu gibi kümeler..

ben deftere tam tam yazıorum tersten okuyunca mat mat oluo

90'ın gücüyle 60'ın cazibesiyle soruyu çözüyoruz...

p=>q nun hayaline karışamazsın
Sessizliğin sesini duymak istiyom, nolarrr!
dersi işlemek istemeyen varsa aranızda söylesin çıksın dışarı hiç birşey demiyecem.*
iktisat teorisi hocasının q'ya KU demesi benim için efsaneleşmiştir.
yerini değiştireceğine huyunu değiştir.
edebiyat hocamız kullanırdı. soruyu bilemeyen yanındakine de yanlış söyleyen biz öğrenciler için:
"gerizekalı bir, gerizekalı iki" bunu yanında diğer sözlerde var:
"davranış bozukluğu mu var sende? neden aptal gibi davranıyorsun?"
"seni kulaklarından tutar, kapının önünde bırakırım"
"konuşacaksanız gelmeyin dersime. yok yazmayacağım." *
ilkokulda:
(bir erkek öğrenciye yönelik tehdit)
"sana tavşan kıyafeti giydirir, kuyruğunu koparıp eline verir, öyle kıyafet balosuna yollarım"**
efsanevi matematik öğretmenimin bir sözü vardır;

zor soru yoktur. zorluk göreceli bir kavramdır. yapabildiğin her soru kolay, yapamadığın her soru zordur...

yine efsanevi kimya öğretmenimin bir sözü;

tıp mı okuyacaksınız ? kimya bilmezseniz nah okursunuz !

efsanevi, ayrıca koreli olan geometri hocamın ise seksen yerine seksan demesi hala aklımdadır...
(bkz: öğretmenin amına koyyum)
(bkz: gençler eğleniyor muyuz)
- talebenin talepleri çok olur ... not ister ..bot ister .. levis kot ister...
- matematik bir ayıdır matematikçiler de ayı eğitmeni..öğrenciler ise öss ye kadar ayıya dayı der...

- dersine çalışmayan tembel talebe;
vur kıçına anca gider Halep'e.
komik olan ne anlatın bizde gülelim.
zeki ama çalışmıyor.
-çocuğum neye gülüyorsunuz?bize de söyleyin bizde gülelim.
sosyoloji hocamın sürekli suretle söylediği söz şudur?
-pavlov'un köpeği bile sizden daha zeki.(üstelik kendisi "s" harfini "t" olarak söyler ve sosyolojo ona göre totyolojidir:))
Az önce abin gelip durumunu sordu senden iyi bir marangoz olabileceğini söyledim.