adı üzerinde öğretmen. öğretmek ile meşgul olan kişi, görevi ve niteliği bu. öğretme/öğrenme işinin bilimsel bir çerçevesi ve metodu vardır.
sabah sekizde öğrenciyi oturtup akşam beşe kadar bilgi yükleyemezsiniz el arabasına koli koyar gibi.
her mesleğin işlevselliği çalıştığı saat ile ölçülmez, bu sığ bir değerlendirme şeklidir. her meslek için gerekli olan verimi en ideal zaman dilimi içinde sağlayıp sağlayamadığıdır asıl dert edilmesi gereken...
öğretmenleri 7 gün çalıştırsak daha mı müreffeh bir ülke olacağız, daha mı eğitimli olacak öğrenciler?dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi lisetisinde tavan mı yapacağız bu sayede?
yav geçin bunları canlar , öğretmenlerin çalışma saatlerini sayacağınıza her 3 senedebire eğitim sistemini alt üst ederek nereye varacağımızı öğrenmeye çalışın !
gidin eski öğretmeninizi arayın bayramını felan kutlayın. iki sevgi cümlesi kurun, gönlünü alın muhteremin...
hadi bütün söylediklerinizde haklısınız diyelim de ben neden bu ay 1280 lira maaş aldım acaba - ekdersim de yok malesef - bunu bana über matematik zekasına sahip veletler açıklayabilir mi ?
devletin öküzleri kandırmak için yaptığı hesapların detaylarına gelince şöyledir efendim :
öğretmen evli olacak + eşi çalışmayacak + 4 çocuğu olacak + evi olmayacak = 1345
ha inanmayan malcıklara maaş bodromu hemen yollayabilirim .
ayrıca dünya standartlarında öğretmenlerin çalışma prensiplerini açıp okuma zahmetine bile girmeden basit ve dar bir bakış açısıyla şu kadar tatil yapılıyo bu kadar yan gelip yatılıyor muhalalaja diyen adamlara yunanistan'da çalışan öğretmenlerin maaşlarını ve çalışma saatlerini araştırmalarını öneririm .
öğretmen değilim ama hepsini hayırla anan biriyim--
kendi çocuğuna terbiye vermekten aciz kişilerin çocuğunu evden uzaklaştırıp okula atan, bütün sorumluluğu öğretmene yıkan, sonra da öğretmenlere sözde ayar vermeye çalışan kişinin yediği herzedir. öğretmen olmaya bir tarafı sıkan varsa versin dilekçeyi meb'e.
bu adam(kadın)ların çocuk ve gençlerle uğraştığı ve ciddi anlamda bütün toplumu oluşturan en temel işi yaptıkları gerçeğini şimdilik bir kenara bırakalım.
öğretmenlik, doğası gereği, saatleri olmayan bir meslektir. en basitinden bunun yazılı hazırlaması/okuması var. derse hazırlanması var. yükseltme sınavları var, kurul toplantıları var.
ki şu da var ki bizler yeri geliyor kendi çocuğumuzla, kardeşimizle başa çıkamıyoruz, bunlara tahammül edemiyoruz. ilkokulu ayrı dert, lisesi ayrı dert. zaman açısından bakıldığında, evet belki en az çalışan meslek gruplarından birini oluşturuyorlar; ama yapılması en zor işlerden birini yapıyorlar. bunu da unutmamak lazım.
ve yeri gelmişken belirtmeden geçemeyeceğim. öğretmenler kesinlikle yetersiz maaş alıyorlar. eğer ki biz ülke olarak 1600-1700 lira para verdiğimiz bu insanlara çok alıyorlar diyebiliyorsak yazık bize.
annem babam öğretmen benim. benim ailemin durumu iyiydi belki. ancak evine et götüremeyen öğretmen aileleri tanıyorum. bugün bu satırları yazabilmemi sağlayan, yarın iyi ettiğim her hastada payı olacak öğretmenler onlar. bu ülkenin başbakanını da, mühendisini de, profesörünü de yetiştiren öğretmenler onlar. ve evlerine et götüremiyorlar. oturup komik komik hesaplara girişmek yerine bunun düşünülmesi gerektiği kanısındayım.
ek: 1200-1300 demişim düzelttim. 1600-1700 olacak o.