olayın nasıl gerçekleştiğini tam olarak bilmiyoruz ama okuduğum kadarıyla kaymakam hatalı. düşmez kalkmaz bir allah. kişi kaymakam değil vali hatta bakan olsa önce insan olmayı öğrenmelidir. öğretmen özrü kabul etmemeli hakkını da helal etmemeliydi. neyse bize ne barışmışlar madem.
Artvin'de ziyaret ettiği lisede kendisine "Hoş geldin" diyen öğretmeni azarlayarak sınıftan kovan Kemalpaşa Kaymakamı Mehmet Faruk Saygın, özür diledi. Saygın, "Pandemi koşulları sebebiyle ortaya çıkan bu yanlış anlaşılmadan dolayı sizden özür diliyor ve helallik istiyorum" dedi.
ast üste elini uzatıp tokalaşamaz, önce üstün uzatması gerekir. ama öğretmenler bu milletin kurtarıcılarıdır. öğrencilerinin önünde rencide edilmemeliydi.
Eskiden memur dedin mi bir duruşu, bir terbiyesi, bir saygınlığı olurdu. Üç kuruş maaş alanları bile devletin adamı olduklarını hissettirirdi.
Köylerden gelip akp'yi oluşturan kazmaların memuriyetleri de bu kadar olur işte.
Unutmadan, mesele köy kökenli olmaları değil, eskilerin de çoğu öyledi. Mesele şahsım sayesinde (bkz: rte ve seçmeni arasındaki ilişkinin analizi) asla öğrenme, değişme, uygarlaşma ihtiyacı hissetmemeleri.
Dostoyevskinin bir sözü var en sefil, en sıradan birine demiryolu bileti satmak gibi bayağının bayağısı bir görev verin; bilet almaya gittiğinizde, size gücünü göstermek için, bu sefil yaratık bir anda size sanki jüpiter'miş gibi bakma hakkını görür kendinde.
Yani Ezik insanın kibri kadar büyük bir kibir yoktur
Ezikliğinin dayandığı yetersizlik duygusu ve aşağılık kompleksi, onu narsizmin zirvesine taşır
En tehlikelisi, böyle bir kişinin yetki ve otoriteye kavuşmasıdır ki yetersizliğini, insanları aşağılayarak ve ezerek gidermeye çalışır
Bazen bu protokol işlerinin anasına avradına sövesim geliyor saygı da saygı neymiş bu saygı amk yerinde ya ben kararlarını beğenmediğim vasat bulduğum adama saygı duymam makamı ne olursa olsun adama sövmemiş küfür etmemiş kabalık etmemiş. Sen makamına tapılsın istersen bir gün biri ağzına yumruğu yerleştirir. O zaman ne makam kalır ne de hiyerarşi.
Kaymakamlık öyle aman aman bir kadro değil ayrıca da kaymakam kendi ilçesinde baş kahraman olsa bile başka il ve ilçelerde kimse tanımaz ve tinlamaz onları. O yüzdendir ki daha bir kendilerini kabul ettirme çabasında oluyorlar. Ayrıca kaymakam olanlara baktığımda öyle aman aman yerlerden mezun değiller. Birçoğunuzun tahsili daha iyidir. Bir takım torpillerle makama gelip sonrasinda amerikaya eğitimlere gonderiliyorlar. Yani demem o ki kaymakamlığa fazla anlam yükleyip bu elemanlardan mükemmel devlet adamı imajı beklemek saçma. Belli ki acemi bir tip.
Bir de bütün ilçeden bunlar sorumlu olduğu için kendilerini her konuda yetkin ve bilgi sahibi sanıyorlar. Gelip benimle eğitim üzerine konuşurken son sözü soyleme hakkını kendinde bulabiliyor adam. Sen kamu yönetimi mezunusun halbuki. Sınıfta işler çok farklı hacı diyemiyorsun.
Hoşgeldiniz sayın kaymakamım demesi doğrudur. Yanlış olan elini uzatması. Yalnız kaymakam da tecrübesizliğine yenilmiş. Ast herkesin içinde azarlanmaz hele hele kovulmaz. Devlet terbiyesi içerisinde yeri yoktur.
iki tarafın da hatalı olduğu durum ortaya çıkmış.
Edit: Yalnız olayın detayları netleştikçe kaymakamın sırf güç gösterisi için yaptığı açık açık ortaya çıkıyor. Kaymakama devlet terbiyesinin verilmesi gerekiyor.
Devlet adamlığı böyle olmaz. Mülki idari amir dediğin usul, uslüp bilir. Her seyden önce karşısındakinin bir eğitimci olduğunu unutmaz. O kadar öğrencinin önünde kendisinin beğenmediği bir durum olsa da idare edip bozuntuya vermemeliydi. Sonra çek kenara ne dersen de. Öğrencilerin önünde gurur kırmak hoş değil.
Kemalpaşa Kaymakamı Faruk Saygın'ın okul ziyaretleri kapsamında Kemalpaşa Çok Programlı Anadolu Lisesi’ne yaptığı ziyarette girdiği sınıfta kendisine "Hoş geldiniz" diyerek elini uzatan öğretmeni “Haddini bil, sınıftan çık dışarıya bekle” diyerek sınıftan kovduğu ileri sürüldü.
Birgün'den Dilan Şahibaş'ın haberine göre, konuyla ilgili açıklama yapan Kemalpaşa Eğitim-Sen temsilcisi Koray Emiralioğlu, "Kimse unutmasın kapıkulu değil öğretmeniz" diyerek tepki gösterdi.