evde 3 abaza kalıyorduk, karnımız çok acıkmıştı. 3' ün 1' i olan efe,açlıktan titreyen sesi ile 'ağğğbibi aççlılıktan(hapşuuu(evet, doğalgazımız da açık değildi)) öğlüücezz' dedi. onu öyle görünce gözlerim doldu ve garibanlıktan 1 damla göz yaşı dökebildim çünkü 2.' si bizim için lükstü. evin diğer 3' ün 1' i olan uğur' a baktığımda baygındı, 2 günden beri ağzına bir eti cin bile atmamıştı. inanır mısınız ayıltmak için tokat bile atamadım. bi sorun neden, bi sorun yahh (1 damla göz yaşı daha düştü). eğer o tokadı atsaydım gözümü açabilecek takatim kalmayacaktı, akıllı davranmam gerekiyordu. bir şeyler yapmam gerekiyordu, o hınçla kendimi dışarı attım. bir de ne göreyim çöpün köşesinde bir portakal sıkacağı. sıkacağı aldığım gibi 2. elciye gittim ve 'abi bu sıkacak işine yarar mı? paraya ihtiyacım var dedim. markası ne onun diye sordu. başımın sıkacağa doğru eğilmesi ile dünyanın başıma yıkılması bir olmuştu, evet markası fakirdi. fakir abi dedim, adam(küçük emrah gibi) yavaşça başını yere eğdi kasadan aldığı 10 tl yi bana uzattı(amk cimrisi). yüzüm biraz da olsun gülmüştü, koşarak markete gittim ve öte beri bir şeyler aldım evdekilerin karnını doyurdum, doyurdum, doyurdum.
üniversite öğrencilerinin hayallerini süsleyen mağrur fakirliktir. komşulardan yardım umulur. bir gün gene evdeyiz bak hiç unutmam. arkadaşlarla pazar sonrası toplantı yapıyoruz. en zengin zamanlarımız. o zamanlar salçalı makarna yiyoruz yani düşün. hatta salçalı makarnanın sonrasında çay bile koymuşuz. israf üstüne israf yapıyoruz. götümüz kalkmış biraz dağıtmışız. bizim nuri vardı. nuri dedim şu pazar sonrası topladığımız lahana parçalarıyla bi lahana dolması yapsanda yesek kardeş. nuri bana baktı. mütebessim bir gülümseme belirdi suratında. kamilin elindeki yarım havucu gördük hepimiz bir anda. nası oldu bilmiyorum o yarım havuçla biz biriki hafta salata yaptık. sonra komşular aşure falan getirdi bi tabak içinde. 4 kişilik evde bi tabakta inanırmısın bir kişiye bir kaşık bile aşure düşmedi. nası oldu bilmiyorum hepimiz sağ çıktık. şimdi one million parfümlerini koltuk altlarıma sıkıyorum. ne yapıyım güzel parfüm.