sahte özgürlükçülerdir. hani o özgürlüğü işine göre yoran tipler var ya, hepimiz tanıyoruz onları. özgürlük için mücadele etmedikleri gibi bu mücadeleye ket vururlar.
inançlardır. inanç bağnazlığı, bağnazlık gericiliği, gericilik de yıkılmayı doğurur. bu yüzden inançlı toplumlar sikik sikik yaşarlar sonra da aa ben cennete zaten kralım diye ortada dolanırlar.
Özgürlüğü elinden alırlar adamın yoksa kim özgür değil hepimiz saf temiz inançsız doğduk birileri bişeyler yükledi sırtımıza dediler al senin hayatın kader dediler adına faşistler emperyalistler dediğimiz zaman jopları vurdular sırtımıza.
hiç süphesiz özgüven eksikliğidir.Hangimizde çevreyi, dini, evrensel kuralları takmayarak kendimize güvenerek bir şeyler yapıyoruz? işte bunların başı özgüven eksikliğidir.
* bilinçsiz toplum
* sorgulamadan uzak zihniyet
* eğitimsizlik, cehalet
* biat etme kültürü
* kötü idareciler (inşaat mühendisinden orman bakanı mı olur lan?), devlet destekli polis terörü
* ülkeyi idare edenlerin halk karşısında açık oturumlardan kaçması
* fakirlik
* gelir dağılımındaki adaletsizlik
* hukuksuzluk. bir ülkede cumhurbaşkanı hukuk karşısında ne ise vatandaş da o dur.
* yasa tanımamazlık
* diktatörlük (demokrasi maskesi altında)
* rüşvet ve yolsuzluk
bak yukarıda ne var?
al sana yeni türkiye'nin fotoğrafı. saklarsın.
tanimidir. evet hala özgürlüğün tam tanimi belli değildir. kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğü nü kisitlayinca özgürlük biter mi sorunsalı gibi.
din diyen dangalaklar acaba anayasa veya kanunlara uymaları gerektiğini bilmiyorlar mı? özgürlükse hadi kafana gore silah taşıyıp meclise aranmadan gir veya ... vs vs. dinde kurallarla oluşmuş olgudur. amacı bireyi, toplumu ehlilestirmektir suanki durumla* kafası karismislara kitap okumalarini öneririm.
herkes kafasina göre takilsa kaos olur o zamanda büyük balık-küçük balık kavramı ortaya çıkar. (bkz: orman kanunu)