özelleştirmeyi vatanı satmak olarak algılamak

entry110 galeri0
    35.
  1. efendim özelliştirmeye pek de karşı olmayan birisiyim ama devletin temel şeylerin satılmasını da anşayamıyorum özellikle de yabancı sermayeye. bunun en güzel örneklerinden biri de petkimin satılması. kazaka sattım deyip ne idüğü belli olmayan bir kolu ermeni bir kolu yahudiye uzanan bir şirket çıkıyor ortalığa ki sanayide sana çok sağlayacak petrol kimyan. insanı daha da şaşırtan biz zarar eden şeyi satıp kar elde eden şeyler yapıyoruz her şey ülke için. sen işletemezsen zarar eder tabi peki alan keriz midir ki zarar eden bir müeseseyi satın alsın.
    bir de şu yönünden düşünün ülkemizin ekonomisinin çok büyük bir kısmı yabancı sermayeye dayanıyor. ülkemizden olurda bir gün çekilirlerse ülkenin ne hale gelebileceğini hesap edebiliyor musunuz.
    1 ...
  2. 34.
  3. 33.
  4. stratejik kurumların (turk telekom, petkim, ereğli demir çelik...) teker teker elden çıkarılmasıyla; bünyede oluşan hissiyat!
    1 ...
  5. 32.
  6. başbakanın bizzat kendisidir bunu yapan.

    asıl mesele, vatanı satmayı vatan hainliği olarak görüp görmemekte. ayrım buradan başlıyor.

    sermayenin hakimiyetinin artmasını ben demokrasinin zayıflaması olarak görüyorum. demokrasiyi zayıflatmak da herhalde vatan hainliği olsa gerek.
    2 ...
  7. 31.
  8. mal ve hizmet üreten birimlerin devlet bünyesinden çıkartılarak, özel sektöre devredilmesi olarak da tanımlanan ve özelleştirme tabir edilen işlemin; artık halka ve devletin bütünlüğüne ciddi zararlar getirmeye başladığını farkeden bireylerin algılama şeklidir.

    özellikle eğitim, sağlık ve ulaşım, bireyin en temel hak ve özgürlüklerindendir ve devlet tabir ettiğimiz yapılanma, bu en temel hak ve özgürlüklerin sağlanmasını özel sektöre bırakamaz, bırakmamalıdır. zira bu hizmetler, özel sektöre devredildiği anda, devletin kontrolünden çıkacak olup; devlet, vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerin sağlanıp sağlanmadığını denetlemekten bile aciz konuma düşecektir.

    eğer sen köprü yapıp, masrafı amorti ettikten sonra para almayı bırakacağına, köprü hizmetini özelleştirme yoluna gidersen; halkını sömürmek/sömürtmek isteyen bir devlet yapılanmasından başka bir şey göremez, yaptığın işlemi vatanı satmak olarak nitelerim.
    4 ...
  9. 30.
  10. bizde zaten vatan haini demek gibi vatani satmak lafi da herkesin agzina düsmüstür. özellestirmeyi vatani satmak olarak algilayan birini, ne bileyim bir orhan kemal'e dahi vatan haini diyen biri kadar kaale almayi önerirdim ama yazik ki özellestirmenin cok da olumlu örneklerini; ne calisan, ne tüketen, ne halk ne de devlet muhattabinda olumlu örneklerini pek göremedik.

    bir de bazilari, bu özellestirmelerin arkasinda gizli gücler var, falan da diyebiliyorlar ama onlara göre herseyin ardinda neler oldugunu bilmedikleri gizli gücler oldugu icin inandirici ya da dikkate deger bulamiyorum.

    ne bileyim, sümerbank'a girince icim isinirdi, sanki benim bankammis gibi gurur duyardim eskiden bu eski devlet bankasina girince...
    1 ...
  11. 29.
  12. özelleştirmenin boku çıkarıldığında, içine hile, rüşvet ve bin bir çeşit iş karıştırıldığında ortaya çıkan algıda zorunluluk durumudur.

    ne kadar da özelsiniz.
    3 ...
  13. 28.
  14. türkiye de yapılan hali ile gerçekleri algılamaktır.
    4 ...
  15. 27.
  16. konuyu kit'ler açısından ele alırsak..

    kit'lerin kuruluş amaçlarına bakmak gerek. bunlar ileride özelliştirilmek üzere kurulmadı mı?

    bugüne kadar bütçe açığını kapatmak için kit ürünlerine zam yapılarak halk enflasyonla baş başa bırakıldı mı bırakılmadı mı? bu kit'leri iyiye kullanmak mıdır?

    kit'ler yıllarca birkaç bürokratın bilmem kaç milyon dolarlık şampanyalarını finanse etmedi mi? halktan çok bürokratları beslemedi mi?

    ee!.. satmayalım da besleyelim mi? pek muhterem rant sever bürokratlarımızı yani..
    4 ...
  17. 26.
  18. yakında gerçekleşecek film sahnesi;

    - bu orman bekçisidir buna 50 gayme isterem.
    + ağam allahtan kork 50 gaymemi ederim.

    bir de bir deyim vardı yahu; anasını satayım
    1 ...
  19. 25.
  20. tabi ki her ülke için özelleştirma şarttır .çünkü diğer türlü bir tekel ve tek düzelik söz konusudur. bu gibi bi ortamda rekabet olmayacağından gelişim biraz gecikebilir ve zorlaşır.fakat her işin bir mantığı olduğu gibi bu işin de bir mantığı vardır. özelleştirme dendiğinde sadece elden bişeyleri çıkarmak satmak anlaşılmamalıdır.pazar yaratmaktır özelleştirmenin mantığı budur.tabi ki şu anda ki anlamı özelleştimenin kirli işlerin üstünü örten güzel bi anlamı vardır.
    3 ...
  21. 24.
  22. yarın öbürgün özelleştirilerek satılan yerlerde, satın alan ülkenin bayrağı sallandığında, özelleştirme çığırtganlarının dumur olacağı bir durum.
    5 ...
  23. 23.
  24. kanımca doğru bir algıdır. eğer ülkenin bazı kuruluşları özelleştiriliyorsa evet kar amaçlı olbilir. fakat ülkede özelleştirilmeyen kurum kalmadıysa, evet bu vatanı satmaktır. yaparlar mı, yapmazlar mı bilemem ama boğaz köprüsünü de özelleştirmeye karar verdiler. işte durum bu. siz hala devam edin, müslüman akp, dindar akp, yakında sülalenizi satınca da devam edersiniz böyle demeye.
    7 ...
  25. 22.
  26. uğrunda emek harcayıp, emeğe karşılığı, haksız rekabet ve minimum gelir şartlarında alan herkesin hissiyatıdır.

    antidemokratik olduğu gibi bir ülkenin beceriksizliğinin, ilgisizliğinin, paraya düşkünlüğünün ve en önemlisi dolandırıcı yönetiminin bir yansımasıdır.

    özelleştirme halkları yoksullaştırır.
    emperyalizme uşak eder.
    sömürge ülkesine çevirir.

    yabancı sermayeye hayır!
    9 ...
  27. 21.
  28. Türk Telekom AŞ'nin yüzde 55 hissesi, toplam 6.5 milyar dolar karşılığında bir konsorsiyuma satıldı. 1.3 milyar $ peşin, gerisi 5 taksit. 2004 Yılı cirosu 9 Katrilyon TL olan Türk Telekom'un brüt kârı 3,3, net kârı ise 2,2 katrilyon TL'dir. Buna göre Konsorsiyum her yıl elde ettiği karlarla taksitlerini rahatlıkla ödeyebileceği gibi üstüne para da kazanacak. Türk Telekom bu gün, yeniden oluşturulmaya kalkışılsa, ilk tesis maliyetinin 200 milyar doları bile geçeceği hesaplanmaktadır. Türk Telekom ihalesinden 10 gün önce Pakistan Telekom'a 10 milyar dolar değer biçildiği dikkate alındığında, gerek abone sayısı gerekse kârı Pakistan Telekom'un 4 katı olan Türk Telekom'un toplam değerinin 40 milyar dolar %55'inin de 22 milyar dolar etmesi gerekir. Türk Telekom'un özelleştirilmesinin kendi başına büyük bir hata olduğu gerçeğini bir yana bırakalım, bu boyutta bir hesap hatası ile kimler kurumun yağmalanmasına göz yumuyor? Peşkeşin sorumluları kim?

    Türkiye'de herkesin kimi ne zaman aradığına, ne kadar konuştuğuna, hatta ne konuştuğu bilgisine ve kişisel bilgilerin yanısıra bir takım stratejik bilgilere ulaşma olanağı vardır. Silah kuvvetlerin kiraladığı özel devrelerin güzergahlarının belirlenmesi, bu görüşmelerin kayıtlarına ulaşılmasının, yaratacağı tehditi düşününüz. Tüm internet trafiğinin denetlenmesi, kimin hangi siteleri ziyaret ettiği bilgisinin, e-posta iletişimlerinin kontrol altına alınması ihtimali de bulunmaktadır. Özel bir şirket tüm bu bilgileri kendi ekonomik çıkarları için denetlemek isteyebileceği gibi, yabancı istihbarat örgütleri ile de paylaşabilir.

    kaynak;http://www.tmmob.org.tr/m...;file=article&sid=837

    edit: bir yıllık karıyla ödedi geçti elin adamı. ucuz ucuz oh miss. şakirtler çok yaşa.
    4 ...
  29. 20.
  30. belki de bir devlet kurumunun* topu topu 2 yıllık kârına satıldığını öğrenmenin insanda (beyin taşıyan) uyandırabileceği algılamadır.
    5 ...
  31. 19.
  32. git len çiftçi bozuntusu sen tohumunu üretme onu dışardan al, israil tohumu al ,amerika tohumu al ama üretirken ucuza sat bak biz dışardan daha ucuza getiriyoruz gördünmü yaptığını ananı da al git.çek elini ordan tohum üretme sakın ha! paran varsa alırsın.. ee yokmu paran. o zaman üretme kardesim de git.

    dünya üretenlerin ellerinde yükselir...
    3 ...
  33. 18.
  34. özelleştirme ile kritik önemi haiz kamu kurumlarını yabancı sermayeye peşkeş çekme arasındaki farkı algılayabilen her insanın bir anlamda gayet büyük bir haklılıkla iddia edebileceği ve iddia ederken haklı olacağı durumdur.

    davarlık odur ki, ulusal telekomünikasyon ve bankacılık sistemi çok büyük ölçüde yabancıların eline geçmişken, "efendim biz özelleştiriyoruz, ne güzel para kazanıyoruz" diyen oksijen tüketicilerinin yalanlarına inanarak hükümetin özelleştirme programını savunmaktır. ne yaptınız lan sattınız da, cari açığı mı kapattınız? büyüme mi arttı? istihdam mı yükseldi? dış borç ya da iç borç stokunu mu azalttınız? ne s.ke yaradınız satıp savdıklarınızla? bangır bangır krize yuvarlanıyoruz!

    her allah'In günü kanallarda "konsept istanbul, bilmem ne konakları, ot residance, bok kent" reklamları çıkıyor ondan da anlamıyorsunuz değil mi? müteahitler krizden önce son voliyi vurmak için s.kecek adam arıyor. 4-5 ay sonra yarısına satamayacaklar ellerinde kalan evleri. bu sefer de kriz yüzünden satacaklar tuttuklarını onlar ne olabilir? tcdd olabilir mesela, thy olabilir mesela! şimdi hergün tren kazaları da oluyor. tcdd'de topun ağzında, aman efendim beceremedik bari satalım yabancıya diyecekler.

    memlekette mal davara karışmış.
    4 ...
  35. 17.
  36. herseyi iktisatla acıklamak, iktisatcının kalp ameliyatınada gireceği anlamına gelirki bu çok tehlikelidir. Bazı ilişkileri açıklarken sadece bu yönünden bakarsak yada sonunu hep kötü düşünürsek bizim için en iyi yönetim şeklinin komunizm olması gerekir. Bir tek örnek verilerek herseyin sonunun kötü olacağının düşünmek veya düşündürmeye calışmak yazarın ya bu işten bir çıkarı olduğunu yada karamsarlığın kanına işlediğinin açıkca bi kanıtıdır.

    Ben acıkca sunu belirtmek isterimki kendi kazandığım paranın vergisini ödemekten cekinmiyorum yada kacınmıyorum. Ama her gün bin türlü cefayla kazandığım paranın baskasının sosyal adalet ilkesinin uygulanması için harcanması bana dokunuyor. Çok isteyen varsa turk telekomu satın alsın işçilerine aralarında topladıkları para ile maaslarını ödesinler. Ben daha çok sevinirim.

    Saygılarımla
    3 ...
  37. 16.
  38. bu ülkenin insanının artık ürününü; liberalizm adına ayan artıklarına ve birtakım çok uluslu şirketlere peşkeş çekmeyi içine sindiremeyen bireyin bu olayı algılama biçimi.
    2 ...
  39. 15.
  40. her ne kadar her seferinde biraz daha batıyor olsa da, "bir koyup üç alma" * umuduyla yaşamaya meraklı bu kadar insan varken ortalıkta, asla doğru bir şekilde yerleşemeyecek olan mantıktır.
    dış ticaret açığı denen şey sürekli büyürken, işleyen tesisleri satarak, çoğaltılamayan bir parayı bir kereliğine elde etmek için üretimden vazgeçmek, arkadaşların dediği gibi turgut özal beyimizden beri uygulanan bir yöntemdir.
    "liberal ekonomiden anlamak" heryerde nescafe bulabilmek ama hiçbir ayın sonunu birilerine borçlanmadan getirememekse, gerekli önlemleri almadan bütün piyasaları değiştirerek kendi halkını sudan çıkmış balığa çeviren, üretim bilincinin yerini tüketim toplumu ile değiştirmesini göre göre seyirci kalan politikacıların halkçılığından şüphe duyarım.
    4 ...
  41. 14.
  42. algida dogruluk olarak degerlendirilen eylemdir.

    soyle anlatayim evladim; ananin kullanim hakki kimde? babanda. baban anani ozellestirip kullanim ve isletme hakkini devrederse ne olur? gol olur. iste bu kadar..

    anan ve baban yerine herhangi bir kurum ve sirket getirilebilir.
    6 ...
  43. 13.
  44. o kıskanılan süper güçlerin çiftçisinden tahıl satın almadığı görülünce, devletin artık böyle kalemlerden elini ayağını çekmesi gerekli olduğu rahatlıkla anlaşılır. başka bir ülkenin çiftçisi ürettiği malı devlete geçirmeye çalışmıyor efendim. birlik oluşturup fabrika kuruyor ve işlenmiş halini satıyor. bize bakarsak "devlet almak zorunda" bakışı hakim insanlarda.

    hatırlarsanız t.m.o.'nun deposunda yangın çıkmıştı. bilen bilir...

    edit: konuyu telekomla sınırlamak saçma geldiğinden uzaklaştım konudan.
    5 ...
  45. 12.
  46. öncelikle çürümeye yüz tutmuş, demode argumanı * ilgili başlık altında ziyadesiyle iktisadi bir eleştirisini beklemekteyiz bu das kapital yemiş yutmuş, jacques derrida'lara yatay geçiş yapmış iktisat tarihçisi abiden.

    "ucuza/pahalıya satıldı" verilerini borsa ekonomisiyle büyümüş the özal çocukları için bir kriter olabileceğini düşünebiliriz. o anlamda haklılar. dedik ya kazanma, rekabet hırsı. geçelim psikolojik-sosyolojik zemini de "aldım-verdim-ben seni yeni yendim" ekolünün bu bond çantalı evlatlarını kapitalizmin serin sularına emanet edelim.

    2005 yılında özelleşmiş türk telekom kurumu ile ilgili eleştirilerin özellikle hizmet boyutu ile ilgili yansımalarını kurumun adının geçtiği sözlük başlıklarında bol bol bulabilirsiniz. destek hattını aradığınızda size hemen geri dönüş yapan (!) oger telecom alnınızdan öper!

    piyasanın içindeki çok sayıda elektronik ve haberleşme mühendisleri bilmektedir ki bu satış herşeyden önce ekonomik değil teknik bir peşkeştir.

    telekom işçilerine enflasyonun üstunde maaş zammı teklif edilmesini refay düzeyi sayan ekonomistlere, o enflasyon oranını başbakanlık tekliflerince oluşturan istatistik kurumlarına buradan selam çakarım!

    bir kaç patronu savunacağım diye 70 milyonun ekmeği ile oynamak sosyal adalet ilkesi ile bağdaşmaz. emeğin ölçüsü zamandır.
    15 ...
  47. 11.
  48. özelleştirme modern iktisat kuramı içerisinde önemli bir yere sahiptir ve uygulanması gereken bir yöntemdir. kimsenin devletin, üreteceği çoraba, ipliğe yada diğer eşyalara ihtiyacı yoktur. bunlar özel kesim tarafından da gayet rahat üretilip arzı sağlanabilecek ürünlerdir. unutulmaması gereken, özelleştirmenin başlangıcı olan margaret thatcher * ingiltere'sinin dahi özelleştirmeye giderken, stratejik önemi olan sektörlerde*** ki kamu gücünü muhafaza ettiği gerçeğidir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük